(Sabah planladıkları gibi, Ömer ve Tuna resim defterlerini açıp salondaki masada çizim yapmaya başlamışlardır. Bu sırada Gamze mutfaktan elinde bir tepsiyle gelir ve sıcak çikolataları masaya bırakır.)
Gamze: Afiyet olsun. (Ömer ve Tuna aynı anda teşekkür ederler. Gamze ne yaptıklarını izlemek için masanın başında duruyordur. İkisinin de bakışlarını üstünde hisseder.) Siz yapın ne yapacaksanız, bakıyorum ben sadece.
Tuna: Ama anne dikkatimizi bozuyorsun.
Gamze: Allah Allah, ne yapıyorum ben dikkat bozacak?
Tuna: Başımızda duruyorsun.
Gamze: Peki (Yanlarındaki sandalyeye geçer, Ömer'in de Tuna'nın da bakışları hala üzerindedir.)
Tuna: Anne sen gitsen olur mu?
Ömer: Şimdi biri olunca çok rahat edemeyebiliriz.
Gamze: Vay be, 'biri' oldum demek. Peki, öyle olsun. (Sandalyeden kalkar, içeriye doğru yürür.) Siz sıcak çikolatalarınızı için ben içerde sessizce ağlarım.
Tuna: Anne yaa
Ömer: Gamze
Gamze: Şaka yapıyorum, devam edin siz hadi.
(Gamze banyoda cilt bakımını yapıp, yatak odasına geçer. Yatağında kitap okuyordur.
Saate bakar. Salondan kibarca kovulmasının üzerinden bir saat geçmiştir. Çantasındaki torbayı çıkarır, içindeki defteri ve kalemleri alıp salona geçer. Sessizce koltuğa uzanıp çizim yapmaya başlar. Tuna ve Ömer'in dikkati yaptıkları resimde olduğu için Gamze'yi önce fark etmezler ama kalem sesini duyup arkalarını dönerler. Tuna gülümseyerek Ömer'e bakar, sessizce anlaşırlar. Koltuğun arka tarafından dolanıp Gamze'nin ne çizdiğine bakmaya giderler. Tuna kahkaha atar.)
Tuna: Boyama kitabı mı aldın anne kendine?
Ömer: Gamze cidden boyama kitabın mı var senin?
Gamze: Siz iyice birlik oldunuz beni zorbalamaya başladınız he. Boyama kitabı değil mandala bu. Siz bilmiyorsunuz.
Tuna: Baya boyama kitabı bu anne, kitapçıya gidip çocuk reyonundan mı aldın? (Gamze kitabı kapatıp Tuna'nın omzuna doğru vurur.)
Gamze: Annenle doğru konuş. (Ömer de Tuna da gülüyordur.) For adults yazıyor hem üstünde, yetişkinler için diyor. Çocuk yapabilir mi bunları?
Ömer: Çocuklar taşırır tabii bak sen ne güzel çizgilerin içini boyamışsın. Hiç taşırmamışsın, aferin sana. (Tuna ve Ömer güler.)
Gamze: Ömer! Ailecek aktivitemiz olur aynı anda bir şeyler çizeriz demiştim, niye dalga geçtiniz bu kadar benimle? (Kollarını önünde bağlar ve başını aşağı doğru çevirir. Bir yanına Tuna bir yanına Ömer oturur ve birlikte sarılır.)
Tuna: Tamam tamam, üzülme anne.
Gamze: Demediğinizi bırakmayın sonra üzülme anne.
Ömer: Bakayım bi (Kitabı Gamze'nin bacağının üzerinden alır.) Güzel çizimler de varmış içinde.
Gamze: Var tabii, elli çeşit vardı hepsini inceleyip en güzelini aldım.
Tuna: (Tuna koltuktan kalkıp elini annesine doğru tutması için uzatır.) Artık masada bize katılabilirsin.
(Gamze'nin yüzünde gülümseme oluşur. Ömer'e döner, Ömer de başını sallar. Tuna'nın elini tutar ve masaya geçer. Aldığı kalem setini de masaya koyar, kalemlerden birini açarken Ömer ve Tuna gülümseyerek onu izler. Tuna bir bardak daha sıcak çikolata almak için mutfağa gittiğinde Ömer Gamze'ye doğru başını uzatır.)
Ömer: Daha bu sabah dedim sana bu kadar belli etme bana bayıldığını diye. Resim yaparken bile yanımda olmanın bir yolunu buldun.
Gamze: (Elindeki kalemi dik bir şekilde tutar.) Bak elimde çok sivri bir kalem var ve saplamaktan çekinmem.
(Ömer iki elini havaya kaldırıp yavaşça geri çekilir. Biraz daha resim yaptıktan sonra Tuna çantasını hazırlayıp yatmak için odasına gider. Gamze de bulaşıkları yerleştirir, döndüğünde Ömer hala resim yapıyordur. Kapıda durup bir süre onu izler, kendini yaptığı resme verişine ve bu kadar odaklanmışken nasıl göründüğüne hayranlıkla bakar. )
Tuna'yı yarışmaya hazırladın, kendini de bunu meslek olarak yapmaya hazırla bence.
Nasıl yani?
Bence sen de resim öğretmenliği yapabilirsin.
Bir eğitimim, deneyimim yok ki bu alanda.
(Gamze, Ömer'in yanındaki sandalyeyi çekip oturur.) Evet ama sıfırdan da başlamıyorsun. Şimdiye kadarki öğretmenlik deneyimini, çocuklarla iyi anlaşmanı resme olan ilgin ve yeteneğinle birleştirmenin bir yolunu bulabiliriz.
Nasıl olacak o?
Şöyle yapabiliriz önce bize en yakın olan yerlerden başlayıp giderek uzaklaşarak tüm sanat okullarını, ressamları, özel ders veren resim öğretmenlerini ararız. Belki mesai arkadaşı arayan vardır. Düşünsene çok iyi bir ressamın kendine yardımcı olacak birini aradığını. Yanında deneyim kazanırsın.
Kulağa güzel geliyor ama gerçekçi değil. Bir sürü güzel sanatlar mezunu genç var.
Sen de çok negatif bakıyorsun ama ben ressam olsam, (yüzünde gülümseme oluşur.) iş görüşmesine geldiğinde seni gördüğüm an aşık olup işe alırdım gerçi de dur daha objektif bakacağım bir saniye. (Yüzündeki gülümsemeyi siler, daha dik oturup ciddileşir.) Önümde iki tane cv olsa, ben senin gibi deneyimli birini yeni mezun olan birine tercih ederim.
Zor gibi biraz.
Bence senin hatan hemen son adımı düşünüp gözünde büyütmek, basamak basamak bakalım. İlk basamağımız sana bir portfolyo oluşturmak olsun. Hadi gel hatta hemen yapalım bunu. Çizimlerine bakar en sevdiklerimizi seçeriz. (Heyecanla sandalyeden kalkar, Ömer'i de elinden tutar. Ömer'in babasının evinden getirdiği iki kutuyu salona taşırlar. Gamze sehpayı biraz iter ve koltuğun önünde yere oturmaları için iki minder koyarken Ömer de resimleri kutudan çıkarır. )
Bak bence şöyle yapalım. Üç kategori olsun; portfolyoya koyulacaklar, belki koyulacaklar, koymaya çok da gerek olmayanlar.
İyi fikir.
Ama ben şimdi çok anlamıyorum ya, tüm gün dalga geçtiniz benimle zaten. İlk etapta sen ayır sonra ben sana fikir vereyim.
Hayır birlikte ayıralım, senin gözüne güveniyorum. (Yüzünde gülümsemeyle, flört ederek konuşmaya devam eder.) Güzelden anlıyorsun, ilk görüşte bana aşık olmandan belli.
Sana da bir özgüven geldi bu günlerde. (Ömer gülerek Gamze'yi kolundan tutar ve kucağına çeker. Yanağını kavrayıp, dudaklarını öper. Gamze ellerini Ömer'in göğsüne koyup yavaşça geriye doğru gider.) Salonun ortasındayız, daha uyumadı Tuna. Hem işten kaytarma bakayım. Sen seç, şu işi bitirelim sonra istediğin gibi öpersin.
İstediğim gibi?
İs-te-di-ğin gibi.
(Ömer yüzündeki kocaman gülümsemeyle resimleri ayıklamaya başlar. Gamze de ertesi gün giyeceği kıyafeti seçer. Elinde seçtiği gömlekle salona gider.) Yarın için sana da kıyafet seçip ütülüyorum.
Tamam, sağ ol canım.
(Kendisi için seçtiği beyaz gömlek, haki pantolon ve ceket takıma uyumlu olacak şekilde Ömer'e de beyaz gömlek haki kazak seçip ütüler. Biraz daha kitap okumak için yatağa uzanır. Ömer de resimleri ayırmayı bitirmiştir, Gamze'nin de fikrini almak için yatak odasına gittiğinde elindeki kitapla uyuyakalmış olan Gamze'yi görür. Gülümseyip yavaşça kitabı elinden alır ve baş ucuna koyar. Uyandırmamaya çalışarak çok yavaş bir şekilde alnını öper. 'Tam istediğim gibi.' der ve salonun ışığını kapatıp geri gelir, Gamze'ye sarılıp yatar. Bir önceki uykusuz geçen geceden sonra ikisinin de dinlenmeye ihtiyacı vardır, Ömer de gözlerini kapatıp başını Gamze'nin saçlarına doğru götürdüğü an onun kokusunu içine çekerek saniyeler içinde uyuyakalır.)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
FanfictionÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.