Part 40

1K 23 10
                                        

(Birlikte eve girerler.)


Ömer: Valizi koyuyorum odaya, eşyalarını yerleştirecek misin şimdi?

Gamze: Dokuz oldu saat. Önce hızlıca yemek yapalım, sonra bakarız onlara.

Tamam, canım. (Market poşetini birlikte boşaltırlar.) Hiç içime sinmiyor böyle, bana da aldırdın ama (Donmuş patates kızartması ve nugger'a bakar.) Çok sağlıksız.

Açım, aç. (Saçlarını toplayıp mutfak tezgahına yaklaşır.) En hızlı bunlar olur diye aldım.

Bu gecelik böyle olsun. (Aldıklarını ısıtmaya başlarlar.) Yarın mangal yapacağım.

Beyaz atletini de giy ama yaparken olur mu? (Güler.) Ben de yanında domates salatalık keserim. Tekirdağ'da mangal yaparak evlilik yıldönümümüzü kutlamış oluruz. Dünyanın en romantik akşamını geçiririz.

Ne var ya? Allah Allah. Resimlerde gördüm mangal vardı, biz de yaparız dedim. Evde balık bile yaptırmıyorsun bana kokuyor diye burada açık alanda rahat rahat yaparım. Hem şimdi böyle diyorsun da yarın parmaklarını yiyeceksin. (Nugget'ları tavada çeviren Gamze'yi süzüp ona doğru yaklaşıp arkasından sarılır.) Sonra ben de seni yerim. (Boynunu öper.) Şömineyi de yakacağım, sehpayı yan tarafa çekeriz. Şöminenin önüne, yere örtü sereriz. Berberdeki gibi yerde yatarız biraz, eski anıları canlandırırız. Senin sevdiğin şarkıları açarız, mum yakarız. Projeksiyon cihazı ve perdesi de varmış burada, istersen film de izleriz. Böyle deyince romantik oldu mu?

(Gamze ocağın altını kapatıp, arkasını dönüp ellerini Ömer'in boynunda birleştirir.) Sana takılmak için öyle söyledim zaten (Koltuğa bakıp ellerini Ömer'in boynundan çekip elini tutar ve koltuğa doğru yönlendirir.) Oturalım, bir dakika. (Koltuğa oturduklarında gülümseyerek Ömer'in yanağını okşar.) Teşekkür ederim. Mektuplarına çok güldüm, duygulandım. Burayı bulmana, bize baş başa böyle güzel bir tatil ayarlamana da çok sevindim. Senin de yazdığın gibi; sen, yanımda olduğun sürece nerede olduğumuzun bir önemi yok. Mutlu olmak için seninle olmam yeter ama böyle düşünceli davrandığın için de çok, çok mutlu oldum. (Öpüşmek için yaklaşır.) Teşekkür ederim.

(Öpüşürlerken Ömer, Gamze'nin belini kavrayıp koltukta onu yatırıp üzerine geçer. Kendini zorlayarak, dişlerini sıkarak öpüşmeyi sonlandırır ve Gamze'ye bakar.) İstersen şimdi duralım. Yemek yiyelim, sonra devam ederiz.

(Gamze, Ömer'e bakıp başını hayır anlamında iki yana sallar.) Durmayalım. (İki elini Ömer'in yanağına götürür. Ömer'in kendisine yaptığı gibi bu sefer o baş parmaklarıyla Ömer'in yanaklarını okşar.) Şu an, en çok istediğim şey, sensin. Yemeği sonra yeriz.

(Ömer, Gamze'ye aşkla bakıp derin bir nefes alır. O an ne söylerse söylesin, hiçbir kelime kalbinde hissettiği yoğun aşkı, sevgiyi anlatamayacakmış gibi hisseder ve konuşmak yerine yavaşça Gamze'nin dudaklarını öper. Ömer'in yavaş bir şekilde başlattığı öpüşme Gamze'nin açlığını Ömer'in dudaklarıyla bastırmak istiyormuşçasına öpmesiyle hızlanır ve daha ateşli bir hal alır. Dudakları birbirine kilitlenmiş bir şekilde öpüşmeye devam ederlerken birbirlerinin kıyafetlerini çıkartırlar. Ömer'in dudakları Gamze'nin boynundan göğsüne doğru iner. Başını kaldırıp Gamze'yi süzdükten sonra gülümseyerek Gamze'nin yüzüne doğru yaklaşır.)

Demiştim sana, sadece alyansın ve kolyen kalacak üstünde diye.

(Gülerek bakışırlar ve öpüşmek yerine göz temasını devam ettirerek sevişmeye devam ederler.


Ömer, Gamze'nin saçlarına, başına bir öpücük kondurduktan sonra koltuktan kalkıp valizden ikisine de giyecek bir şeyler almaya gider. Kendi pijamasını giyip Gamze için getirdiği pijamayı alıp salona döner ama Gamze'nin çoktan kendi gömleğini giymiş olduğunu görür Ömer yemeklerini ısıtıp tabağa koyarken Gamze de projeksiyon cihazını açmaya çalışır. Ömer elinde tabaklarla gelip koltuğa, Gamze'nin yanına oturur. Gamze, kumandayı Ömer'in eline verip hızlıca bağdaş kurup tabağı kucağına alır.

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin