(Çarşamba günü. Gamze'nin 20. hafta kontrolü iki gün gecikmeli olmak zorunda olduğu için iki gün boyunca sabırsızlıkla beklemişlerdir. Ömer, Tuna'yı artık çıkmaları gerektiğini söyleyerek yanına çağırır. Birlikte atölyeden çıkıp, taksiye binerler. Gamze'yi bankadan alıp doktorun ofisine geçerler.
Ofise geldiklerinde sekreter, beklemelerine gerek kalmadan onları direkt muayene odasına yönlendirir.)
Esen: (Yüzünde sıcak bir gülümseme vardır.) Hoş geldiniz Gamze Hanım, Ömer Bey. Tuna, sen de hoş geldin. Nasılsınız?
Gamze: Hoş bulduk. İyiyiz, teşekkür ederiz.
Ömer: Pazartesi sabahı doğuma gitmişsiniz, yoğun geçiyor galiba haftanız.
Esen: Öyle, bebeklerin ne zaman gelmeye karar verecekleri de belli olmuyor. (Sandalyeleri işaret eder.) Buyurun, geçin. (Gamze'ye bakar.) Son haftalarda herhangi bir semptom yaşadınız mı?
Gamze: Yorgunluk devam ediyor, bir şeyler yaparken hemen oturup dinlenesim geliyor. Bir de geceleri uykum çok bölünüyor, birkaç kez uyanıp tekrar uyuyorum.
Ömer: Ayaklarında da biraz şişlikler oluyor, ağrıyor. Masaj yapıyorum ben. (Gamze başını sallayarak Ömer'in dediğini onaylar.)
Esen: Bu haftalarda bu tür semptomlar yaşamanız normal. Beliniz nasıl oldu, ağrısı hafifledi mi?
Gamze: Maalesef ama (Gülümser.) ona alıştım galiba.
Esen: Hamile yastığı önermiştim onu kullanıyor musunuz?
Gamze: Onu almak hep aklımdan çıkıyor.
Ömer: Ben hatırlatırım.
Esen: Belinize iyi gelebilir o, ofisteki sandalyenize de bel desteği almanızı tavsiye ederim. Ayak şişlikleri için bacaklarınızı yüksek bir yere koyarak dinlenmek iyi gelir ve bol su içmeyi ihmal etmeyin. Gece sık sık uyanma bu haftalarda normaldir. Vücudun, bebeğin ihtiyaçlarına uyum sağlamaya çalışıyor. Doğumdan sonra da bölünüyor olacak uykunuz.
Gamze: Daha şimdiden bölünmeye başlaması hoş olmadı, doğumdan önce uyku depolasam iyi olurdu.
Ömer: Yumuşak bir geçiş olacak, öyle düşünelim.
Esen: Geçilecek olan şey uykusuzluk olunca pek yumuşak gelmiyor insana. (Gülüşürler.) Bebeğinizin gelişimine bakmak için ultrasona alayım mı sizi?
Ömer: Tabii! Bu ay çok yavaş geçti sanki zaman. Muayeneye, bebeğimizi görmeye gün saydım.
Gamze: (Karnını açarken bir yandan gülümser.) Keşke muayeneler daha sık olsaydı.
Esen: (Gülerek cihazı açar.) Ultrason yokken doktorlar sadece bebeğin kalp atışını dinleyip, annenin fiziksel belirtilerine göre muayene yapıyordu. Ayda bir görmek bile geçmişe kıyasla bir lüks. (Ultrason başlığını Gamze'nin karnında dolaştırır.) Kızınız şu an oldukça hareketli görünüyor. Ellerini oynatıyor, bakın. (Gamze, Ömer ve Tuna gülerek ekrana bakarlar.) Siz hissedebiliyor musunuz?
Gamze: Şu an bir şey hissetmiyorum ama bir haftadır küçük küçük hareketlilikler hissetmeye başladım.
Esen: Hamileliğinizin de tam ortasındasınız, yarısı bitti diğer yarısı kaldı. Şu an yaklaşık 25 santim uzunluğunda kızınız.
Ömer: Muz boyutunda diye okumuştum ben.
Esen: Evet, aşağı yukarı bir muz boyutunda diyebiliriz. (Ekranı işaret eder.) Parmağını ağzına götürdü, bu haftalardan itibaren bunu çok yapar bebekler. Bu aslında önemli bir adım, doğumdan sonra da emme ve yutma reflekslerinin olması için. Ağız ve çene kaslarının da gelişimine faydalı olur.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
FanfictionÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.