ÖmGam: Yeniden

Part 31

(Cuma öğleden sonra, Gamze bankada çalışıyordur. Sema odasına girer.)

Sema: Gamze Hanım, avukatınız geldi. Sizinle görüşmek istiyormuş.

Gamze: Avukatım mı? (Avukat, Sema'nın yanından kapıyı eliyle sonuna kadar açıp içeri girer.)

Avukat: Randevusuz geldim ama görüşmemiz gerekiyor, Gamze Hanım.

Gamze: Tanıştığımızı sanmıyorum, yanlış gelmiş olabilir misiniz?

Avukat: Eşiniz tuttu beni. (Gamze'nin masasının önündeki sandalyeye oturur. Gamze neler olduğunu anlamakta zorluk çekiyordur, yüzünde şaşkınlık ifadesi vardır.)

Gamze: Sen çıkabilirsin Sema.

Avukat: Üzerinden geçmemiz gereken bazı konular var. Savcının sorabileceği tüm sorulara hazırlıklı olmamız gerek.

Gamze: Anlamıyorum ben, şu an ne olduğunu. Ömer niye tuttu sizi?

Avukat: Haluk Bey işe aldı beni.

Gamze: Eşiniz değil eski eşiniz demeniz gerekiyordu o zaman. (Ayağa kalkar, yüzünde sert bir ifade vardır.) Çıkar mısınız dışarı?

Avukat: Şahitlik yapmayacak mısınız?

Gamze: Yapmayacağımı ben Haluk'a söyledim. Ne bu şimdi? Israr ederseniz kabul edeceğimi mi düşünüyorsunuz? (Avukat, cevap vermeden telefonunu çıkartır. Birini arıyordur.)

Avukat: Evet, evet....Veriyorum... (Telefonu Gamze'ye uzatır. Gamze almayınca tekrar uzatır. Gamze sinir olmuş bir şekilde telefonu alır.)

Gamze: Efendim? (Haluk'un sesini duyarız: [''Gamze''] Ben sana şahitlik yapmayacağımı söylemedim mi? Ofisime avukat göndermek ne demek ya?

[''Gamze, bir hafta kaldı davaya. İnat edecek zaman değil.'']

İnat etmiyorum zaten, yapmayacağımı söylüyorum, bu kadar basit.

[''Bak, beni yeniden karşına alma. Amerika'dayken suçu üstlendim diye benim sayemde şimdi dışarıdasın.'']

Senin yüzünden tutuklanmıştım zaten, suçsuz yere. Yaptığın şey iyilik değil, en başından yapmaman gereken bir şeydi.

[''Şahitlik yapacaksın. Avukatla konuş, sana ne diyorsa yap.'']

Yapmıyorum ya. Bir daha da benimle iletişime geçme.

[''Gamze, sakın kapatma. Bak çok kötü olur. Tuna'yı alırım senden.'']

Nereye alırsın, pardon? Hapiste koğuş arkadaşı mı yapacaksın kendine Tuna'yı?

[''Beni fazla hafife alıyorsun. Eğer ben bu davayı kaybedersem ne kadar canım sıkılacak tahmin edebiliyor musun? Aynı şekilde senin de canını sıkarım. Benim yanımda olmasına gerek yok Tuna'nın, senin yanında olmasın yeter. Avukatla konuş, halledin. Şahitlik yapacaksın.'']

(Gamze'ye telefonu kapatma fırsatı vermeden telefonu yüzüne kapatır. Gamze tedirgin olmuştur, telefonu avukata geri uzatır.)

Avukat: Kartımı buraya bırakıyorum, ararsınız beni. Yarın akşama kadar arayın ama lütfen.

(Avukat çıktıktan sonra Gamze nabzının hızlandığını, ağzının kuruduğunu, nefesinin kesik kesik olduğunu fark eder. Masasındaki suyu alırken bardağı düşürüp kırar. Kırık cam parçalarına bakarken Sema içeri girer.)