Part 46

763 20 17
                                        


(Cumartesi sabahı Gamze, Ömer ve Tuna ailecek kahvaltı yaparlar. Kahvaltıdan sonra Tuna birkaç saat arkadaşlarıyla buluşup eve döner. Bu sırada Gamze ve Ömer de evde sakin bir gün geçirirler.

Akşama doğru birlikte Ömer'in sergi açılışına gitmek için hazırlanmaya başlarlar. Ömer oldukça heyecanlı, stresli görünüyordur. Gömleğini iliklerken Gamze göz ucuyla ona bakar. )


Gamze: Ben hallederim. (Ömer'in kravatını bağlarken Ömer de onu izler.) Çok yakışıklı oldun.

Teşekkür ederim. Sen de çok güzelsin, elbisen çok yakışmış.

(Ömer'in yanağını okşar.) Ressamın eşiyim, şık olmam lazım.

İki resmim var sadece.

Olsun. Şimdi sergiye gidip senin resimlerini görecek miyiz? Göreceğiz. Sayısı önemli değil.

(Gülümseyerek Gamze'nin saçlarını okşarken söylediği sözü tekrarlar.) Ressamın eşi.

(Gamze elini Ömer'in kalbinin üzerine koyar. Hızlı hızlı atan kalbini hisseder.) Hayatın hep böyle kalbini hızlandıracak kadar seni heyecanlandıran, mutlu eden anlarla dolu olsun, sevgilim.

(Duygulanır ve cevap vermeden önce birkaç saniye Gamze'ye bakar.) Hayatımda sen olduğun sürece mutlu olurum ben.

Bugünün benimle bir ilgisi yok ama. Bugün senin başarını, yeteneğini takdir etme günümüz. (Ömer'i kolundan tutup aynaya doğru döndürür.) Beni böyle aynanın karşısına çekip 'Ne kadar güzel olduğunun farkında değilsin bence.' demiştin hatırlıyor musun?

(Gülümser.) Seni ilk kez jartiyerle gördüğüm günü nasıl unuturum.

O kısmını düşünme şimdi.

Nasıl düşünmeyeyim (Gamze'ye dönüp elini beline koyar ve bir adım yakınlaşır.) Aklıma soktun bir kere.

Ömeer (Ömer'in ellerini çekip tekrar aynaya çevirir. Ömer, aynadan Gamze'yle göz teması kurar.) Sen de ne kadar harika biri olduğunun farkında değilsin bence. Bak. (Ömer'in bakışları kendine gider, kendisiyle bakışır.) Başarını da küçümseme, o iki resim, birazdan gideceğimiz sergi, bunlar sana kolayca gelmedi. Sen çalıştın, çabaladın ve başardın. (Ömer gözleri dolmuş bir şekilde Gamze'ye döner.) Seni seviyorum ve seninle gurur duyuyorum.

(Gamze'ye sarılır, sarılırken başını Gamze'nin omzuna gömüp gözlerini kapatır.) Teşekkür ederim. Seni çok seviyorum.

(Elini uzatır.) Şimdi, elimden tutup beni serginizin açılışına götürür müsünüz, ressam Ömer Ademoğlu?

(Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Gamze'nin elini tutar.) Seve seve, Gamze Ademoğlu.


(Odalarından çıktıklarında Tuna da koridorda onları bekliyordur.)

Tuna: Artık evde de mi el ele tutuşarak yürüyorsunuz ya?

Ömer: (Güler.) Bugünlük öyle oldu. Hazırız değil mi? Taksi çağırayım.

Gamze: Hazırız ama çağırmana gerek yok ben uygulamadan çağırmıştım. İki dakikaya aşağıda olur.

Ömer: Hangi uygulamadan?

Gamze: Taksi çağırma uygulamasından. (Ömer'e ve Tuna'ya ceketlerini uzatır.) Hadi bakalım, çıkalım.


(Evden çıkarlar, apartmanın kapısının önünde Taci'nin arabasını görürler. Taci de şık bir gömlek ve pantolon giymiş, arabanın kapısına dayanmış bekliyordur. Ömer, Gamze'ye döner, ne olduğunu anlamaya çalışır.)

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin