Part 50

884 16 15
                                        


(Cumartesi sabahı kahvaltıdan sonra Ömer, Gamze'nin terasta oturduğunu görür ve hızlıca yanına gider.)


Ömer: Uzanman lazım, niye oturdun?

Gamze: Ömer dört gündür, bir o yana bir bu yana yatıyorum. Yatmaktan, evde olmaktan çok sıkıldım. Hava almak istedim iki dakika. İznin var mı?

(Gamze'nin yanına oturur. ) Tamam, hava al tabii. Daha oturur musun? Şalını getireyim mi?

Gerek yok, hava güzel.

Çok ağır değil bizim koltuk aslında, koltuğu getireyim mi buraya? Terasta uzanırsın biraz.

Hangi koltuğu? Salondakinden bahsetmiyorsun herhalde (Ömer cevap vermez.) Ömer Allah aşkına

Ne?

Terasa salon koltuğunu taşımayı ciddi ciddi düşünmüyorsun herhalde?

(Gamze'nin oturduğu koltuğun minderini tutar.) Bu çok rahat değil. Hem yatak istirahati dedi doktor, yat dedi. Getireyim en iyisi (Ömer salona geçince Gamze de arkasından gelir.) Sen niye kalktın?

Koltuğu taşıma diye. (Koltuğa yatıp Ömer'e bakarak üzerini örter.) Oldu mu şimdi? Mutlu musun?

(Gülümser.) Siz iyi olunca mutluyum ben. Tuna'yla resim yapacaktık (Sehpadan Gamze'nin kitabını alıp ona uzatır.) Sen de biraz kitap okuyabilirsin istersen.

(Gamze başını sallayıp cevap vermeden kitabı Ömer'in elinden alır, yüzü asıktır. Kullanmak istedikleri birkaç boya bittiği için Ömer kırtasiyeye gitmek için evden çıkar. Döndüğünde elindeki torbayı ayakkabılığa saklayıp sessizce salona gider, Gamze'nin kucağında kitapla uyuyakaldığını görünce sevinip torbayı alıp koşar adımlarla Tuna'nın odasına gider.)


Ömer: Tuna! Tuna, resme ara ver. Annen uyanmadan önce yapmamız gereken başka bir şey var.

Tuna: Ne?

Ömer: Yeni görevimiz (Torbadaki eşyaları Tuna'nın yatağının üzerine koyar.)

Tuna: Çarşaf bunlar. Çarşafla ne yapacağız?


(Ömer, görevlerini Tuna'ya anlattıktan sonra hemen işlerinin başına geçerler.

Tuvaletin kapısının sesini duyunca panikle birbirlerine bakarlar.)


Ömer: Ben oyalarım anneni, sen bitir tamam mı?

Tuna: Tamam.

Ömer: Çok az kaldı zaten, tek başına halledebilirsin değil mi?

Tuna: Hallederim. 


(Ömer, tuvaletin kapısında Gamze'yi bekliyordur. Gamze çıktığı anda Ömer'i görünce irkilir.)

Ömer, gölgem gibisin.

İyisin değil mi?

(Gülümser.) İyiyim, tuvalete gittim sadece. Her adımımı takip etmene gerek yok (Tuna'nın odasına doğru gitmeye yeltenince Ömer önüne geçer.) Nereye?

Tuna'ya bakacağım.

Yok yok (Gamze'yi bir anda kucağına alıp yatak odasına götürür.)

Ne yapıyorsun ya?

Sessiz ol bak Tuna da uyuyor.

Bu saatte? Öğle uykusuna yatmazdı hiç o.

Kitap okuyordu o da, uyuyakalmış.

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin