Part 23

924 15 6
                                    

(Cuma, iş çıkışı saati. Gamze eve gelip kıyafetlerini değiştirmiş, beyaz eşofman takımını giymiştir. Giyindikten kısa bir süre sonra kapı sesini duyup kapıya yönelir. )


Gamze: Hoş geldin canım. (Ömer'e sarılır.)

Hoş bulduk. (Sarılırken Gamze'nin boynunu öper. Bir anda yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, gözleri heyecanla açılmış bir şekilde Gamze'ye bakar.) Tuna halasında kalacaktı bugün, değil mi? (Gamze gülerek başını sallar. Ömer Gamze'nin eşofman üstünün fermuarını açar.) Ama dur.

Ben bir şey yapmıyorum, sen açtın fermuarımı.

Kendime dedim zaten ( Fermuarı bırakıp hızlıca terliklerini giyer. ) Salona geçip konuşalım, hadi. İyice planlamamız lazım.

Neyi?

Şimdi, Tuna yarın öğleden sonra geleceği için evin tamamen ikimize ait olduğu kısıtlı bir zamanımız var.

Evet.

Tuna evdeyken yapamadığımız şeyleri düşünüp ona göre stratejik bir şekilde gidelim. Zamana karşı yarışıyoruz.

İş görüşmesine gideceğin zaman bile böyle stratejik olmaya çalışmamıştın.

(Gamze'yi dinlemiyor gibidir, bakışları pencereye dönüktür. Bir şeyler düşünüyor gibi duruyordur.) Mutfak tezgahı, (Elini koltuğa götürür.) koltuk, (Başıyla masayı işaret eder.) masa (bir an tereddüt eder.) Ama bu masa taşır mı seni?

Ne demek istiyorsun, pardon?

Tamamen üstüne yatmazsın o zaman, ellerin masada olur. (Gamze şaşkınlıkla gülüyordur.) Koridor, koridorda ayakta... Duş! Duş, mutlaka duş! Bir de şöyle yapalım bir kere yemek sonrası eve geldiğimizde Tuna yok diye sen kapıyı açarken öpüşmeye başlayıp eve öyle girmiştik ya onu yapıp başlayalım.

Ömer, bu kadar şeye (Bakışlarıyla Ömer'i süzer, şüpheci duruyordur.) gücün yetecek mi?

Hıh (Gülerek başını yana eğer.)

Hıh

Kapıdan başlayalım. Hadi, hadi. (Ayağa kalkıp Gamze'yi kolundan çeker.)

Bir sakin ol, aa.

Zamanımız az. (Dışarı çıkarlar. Apartmanda oldukları için fısıldamaya başlar. Gamze'nin arkasına geçip ellerini karnına sarar.) Sen şimdi kapıyı açıyor gibi yap.

Anahtarı ver.

Ne?

Anahtar. (Ömer'in yüzündeki gülümseme bir anda silinir, ifadesiz bir şekilde bakıyordur. Gamze arkasını dönüp Ömer'e bakar.) Ömer?

Sende değil mi anahtar?

Cebimde devamlı anahtar mı taşıyorum ben?

Ama o gün sen açmıştın.

O gün dışarıdan geliyorduk ya hani, şimdi bir anda dışarı çektin beni. (Dışarıda kaldıkları için Ömer'e söylenir.) İşte beynimizle değil başka yerlerimizle düşününce böyle oluyor demek ki.

(Ömer pişmanlık ve sinirle elini alnına götürüp alnını ovalar.) Of! Annenlerde var mı yedek anahtar?

Yok.

Niye vermedin?

Ne bileyim sevişmek için bizi (Ömer 'şşt' der apartmanda sesini alçaltması için uyarır. Gamze de sesini alçaltıp devam eder.) apartmana çıkartacağını.

Taci'ye gidelim bari.

Terliklerle mi?

Ne yapalım, başka çaremiz mi var?

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin