Part 28

862 22 17
                                    


(Ömer, atölye çıkışı bankaya gitmiş ve mesai bitiminden on dakika önce varmıştır. Gamze'yi beklerken aklına gelen bir fikirle bankadan uzaklaşır ve Gamze çıkmadan iki dakika önce geri döner. Gamze de Ömer'in onu işten alacağını bildiği için mesaisi bitince lavaboya geçip saçlarını şekillendirir ve makyajını tazeler. Lavabodan çıkmadan önce aynaya baktığında tanışmalarının üzerinden bir yıldan uzun süre geçmiş olmasına rağmen hala Ömer'i görmek için ilk zamanlardaki gibi heyecanlandığını fark eder. Gülümseyerek, içini kıpır kıpır yapan bir mutlulukla bankadan çıkar ve bankanın kaldırımında, ağacın yanında elinde bir demet çiçekle kendisini bekleyen Ömer'i görür. Önce hızlıca yanına gitmeye başlasa da çiçekleri almaya yeltenmeden önce bir anda durur.)

Gamze: Bu sefer çiçekler bana değil mi? Anneme değil.

Ömer: (Güler.) Sana. (Gamze çiçeği almak için ellerini uzattığında Ömer çiçeği kendine doğru çeker.) Önce öpmen lazım.

Gamze: Öpmezsem vermeyecek misin? (Ömer gülümseyerek hayır anlamında başını sallar.) Bana almışsın, versene.

Ömer: Öpmeden vermem. (Gamze, Ömer'in elinden çiçeği almaya çalışır ama Ömer gülerek ondan uzaklaşıyordur.) Vermem dedim. (İkisi de gülerek birbiriyle inatlaşıyordur. Ömer çiçeği başının üzerinde havaya kaldırır. Gamze almak için ona doğru yaklaşıp ayak ucunda durduğunda Ömer boşta duran eliyle Gamze'nin belini tutup kendine çekip öper. Gamze de gülümseyerek tekrar Ömer'i öper.) Şimdi alabilirsin.

Gamze: Teşekkür ederim. Çiçek almasan da öperdim ama.

Ömer: İçimden geldi. (Gamze iki eliyle çiçeği kalbinin üzerinde tutuyor, tutarken bir yandan kokusunu içine çekiyordur.) Tek elinle tutsana, diğer elini ben tutayım. (El ele tutuşup evlerine doğru yürümeye devam ederler.)

Gamze: Nasıl geçti günün?

Ömer: Sakin bir gündü. Ders yoktu, Nihat Bey de son ses müzik açtı. Ben de resim yaptım onunla birlikte.

Gamze: Ne güzel, merak ediyorum ama yaptığın resimleri arada eve de getir.

Ömer: Sen atölyeye gelip bak. (Gamze'yi dürter. Gamze ona baktığında kaşlarını davetkar bir şekilde kaldırır.) Nihat Bey yokken gel, özel ders vereyim yine sana.

Gamze: Atölyede yalnız olduğun bir öğle arasında çağır, gelirim. Yalnız kalamazsan da atölyenin oradan taksiye binersin birlikte eve geçeriz. (Bu sefer o Ömer'i dürter.) Evde özel ders verirsin.

Ömer: Evde verilen derslerin ücreti daha fazla olabilir yalnız.

Gamze: Hiç önemli değil Ömer Bey, siz ne kadar isterseniz. Ödeme şeklini de size bırakıyorum. (Ömer güler.)

Ömer: Var aklımda bir şeyler.

Gamze: Senin aklında hep bir şeyler var zaten. (Ömer'in aldığı çiçeği tekrar kokladıktan sonra sevgi dolu gözlerle Ömer'e bakar.)

Ömer: Sarılma molası. (Sevgililer Günü akşamı başlattıkları sarılma molası geleneğini devam ettirerek mahallenin bir noktasında durup birbirlerine sarılırlar. Tekrar yürümeye başlarlar.)


(Eve girdiklerinde Tuna koşarak yanlarına gelir.)

Tuna: Size bir haberim var!

Gamze: Ne? (Bir yandan montunu çıkartıyordur.)

Tuna: Sen tahmin et, Ömer abi.

Ömer: Okulla ilgili bir şey mi?

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin