Part 84

289 10 11
                                    


(Cumartesi sabahı. Gamze, kahvaltıdan sonra bebeklerinin kıyafetlerini çamaşır makinesine atmış ve hızlıca kurumaları için terasa asıyordur.

Ömer, yatak odalarındaki duvarı boyadıktan sonra eşyaları geri yerlerine koyar. Yataklarının üzerindeki plastiği kaldırıp atar. Çöpü dışarıya çıkarırken, terasta bebeklerinin kıyafetlerini özenle asan Gamze'yi fark eder. Gamze'nin kıyafetlere sevgi dolu bakışlarını izlerken, bir an duraksar. Sonra mutfağa gidip ikisi için çay hazırlar.

Tuna, odasında uzanmış tabletten oyun oynuyordur. Çaylar demlendikten sonra Ömer, iki fincan çayı alıp terasa çıkar. Gamze, çamaşırları asmaktan bitkin düşmüş, koltukta oturuyordur. Ömer, çayları ona uzatır ve birlikte güzel bir sabahın tadını çıkarırlar.)


Ömer: Çay yaptım, hayatım.

Gamze: Aa, iyi düşünmüşsün. Teşekkür ederim.

Ömer: Afiyet olsun.

Gamze: (Çayından bir yudum alıp Ömer'e bakar.) Hastane çantasını da hazırlayalım bu akşam. Kıyafetler kurur bir iki saate.

Ömer: Tamam.

Gamze: Doktorun verdiği listeye birkaç şey ekledim. (Çay bardağını bırakıp elini Ömer'in bacağına koyar.) Bir de, bir şey düşündüm.

Ömer: (Gamze'nin elini koyduğu yere baktıktan sonra  flörtöz bir gülümsemeyle yüzüne bakar.) Ne düşündün?

Gamze: Doğumdan sonra ister istemez çok yorulacağız, eskisi gibi birbirimize çok zaman ayıramayabiliriz.

Ömer: Ayırırız, ne kadar yorgun olursak olalım.

Gamze: Ama şimdi geceleri uykusuz olacağız, gün içinde devamlı onunla ilgileneceğiz ya... Ben diyorum ki doğumdan önce birlikte baş başa bir tatile çıkalım. Bir gece de olsa sadece ikimiz olalım.

Ömer: (Bu fikir çok hoşuna gitmiştir.) Olur.

Gamze: Babymoon deniyor buna zaten, internetten baktım. Yurtdışında yaygın bir şeymiş.

Ömer: Tatile çıkmak mı?

Gamze: Bebek doğmadan önce anne babanın baş başa tatile çıkması. Balayı honeymoon ya honey'i baby ile değiştiriyorsun babymoon oluyor.

Ömer: İkinci bir balayına mı çıkacağız şimdi? (O da bardağını sehpaya bırakıp elini Gamze'nin bacağına koyar.) İlki çok güzel geçmişti.

Gamze: Bence de. Bu sefer o kadar hareketli olmaz ama zaten dinlenmek, fırtına öncesi sessizliğin tadını çıkarmak için gidiyoruz.

Ömer: Gidelim, ne zaman istersen. (Gamze'yi kendine doğru çeker. Gamze başını Ömer'in omzuna doğru yaslar.)

Gamze: Önümüzdeki hafta okullar açılıyor, o zaman zor olur ama iki hafta sonra olur mu?

Ömer: Olur.

Gamze: Tamam, o zaman. Ben yakınlarda bir yer bakayım, beğendiklerimi sana atarım. Sen de incelersin.

Ömer: (Telefonunun sesini duyunca kalkıp salondan telefonunu alır. Konuşarak terasa geri gelir.) Alo, efendim Taci? ... NE? Ne zaman? Hangi hastanedesiniz? Tamam, geliyoruz.

Gamze: Ne oldu? Gülten'i doğuma mı almışlar?

Ömer: (Başını sallar, çok mutlu bir şekilde gülüyordur.) Evet, doğurmuş bile. Gidelim bizde hemen.

Gamze: Aa! Gidelim tabii. Şu çamaşırlığı içeriye alsana o zaman şimdi biz evde yokken terasta durmasın kıyafetler.

Ömer: Tamam.

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin