ÖmGam: Yeniden

Part 41

[Bölümü, yukarıya eklediğim şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz. :) İyi okumalar dilerim. ]

(Ömer camiye gitmek için uyandığında, Gamze de ona belli etmeden uyanır. Kapı sesini duyar duymaz eşofmanlarını giyip evden çıkar.

Ömer eve döndüğünde kapı sesini duyunca Gamze yanına gelir.)

Gamze: Hoş geldin!

Ömer: Hoş buldum. (Ceketini çıkartırken Gamze'nin heyecanlı halinden, parmaklarıyla oynayışından bir şey olduğunu anlar.) Bir şey olmuş, ne oldu?

Gamze: Senin arkandan ben de çıktım, bir şey aldım.

Ne aldın? Bu saatte bir tek fırın açık oluyor. Kahvaltılık bir şeyler mi aldın?

Yok. (Heyecanla hızlı hızlı nefes alıyordur.) Nöbetçi eczaneye gidip hamilelik testi aldım.

(Gamze cümlesinin tamamladığı an Ömer heyecanla Gamze'ye sarılır.) İnanmıyorum! Gamze!

Dur, daha sevinme hemen. Sonucu bilmiyorum, bakamadım. Senin bakman lazım.

Benim mi? Ben anlamam ki.

Karmaşık bir şey değil, çizgi var mı yok mu ona bakacaksın.

Neresinde oluyor çizgi?

Görünce anlarsın küçük bir şey zaten. (Telefonundaki zamanlayıcı çalar.) Şimdi bakabilirsin. (Ömer panikle başını sallar. Lavaboya doğru yürürken Gamze, Ömer'in elini tutup onu durdurur, stresli görünüyordur.) Hemen şimdi bakmasa mıydık?

Ben hayatta bekleyemem. (Lavaboya girerler.) Bir daha söyle, neye bakacaktım?

Ekran gibi böyle bir kısım var, orada çizgi belirmiş mi belirmemiş mi o önemli.

Belirmişse hamilesin mi demek oluyor?

Evet.

Kırmızı olacak değil mi çizgi? Başka bir renk olursa?

(Gamze güler.) Başka bir renk olması mümkün değil.

Kaç tane çizgi olması lazım peki?

Kaç tane olabilir Ömer? Bir tane!

Ne bileyim, ben hayatımda hamilelik testi mi gördüm?! (İkisi de heyecan ve stresten gergin bir şekilde konuşuyordur. Ömer, derin bir nefes alıp verir.) Tamam, tamam. Sakin olalım. (Teste doğru yaklaşır.) Bakıyorum. (Ömer gözlerini kapatıp içinden besmele çeker ve gözlerini açar. Gamze heyecandan elleriyle yüzünü kapatır.) Anlaşılmıyor ki.

(Yüzünü açar. ) Nasıl anlaşılmıyor?

Çok silik, anlayamadım tam.

Silik mi? Var mı ama yani? Var mı?

Silik ama çok. Yok gibi de var gibi de. Anlamadım. (İyice panik olmuştur.)

İlk haftalarda silik olur zaten.

(Gamze'nin cümlesini duyar duymaz bakışları testten Gamze'ye döner.) Şimdi, bir saniye. Bir saniye. Daha sevinme dedin o yüzden emin olmam lazım. (Testi tutup Gamze'ye yaklaştırır.) Şu silik çizgi hamilesin mi demek oluyor? (Testi neredeyse Gamze'nin gözüne sokacaktır. ) İyice bak. Sevinebilir miyim?

(Gamze gülerek başını sallar, gözleri dolmuştur. ) Sevinebilirsin.

Bebeğimiz olacak, bizim. (Söylediklerini sanki Gamze'ye söylediği kadar kendisi de idrak edebilsin diye söylüyordur.) Bir bebeğimiz olacak, hamilesin. Sen, şu an hamilesin. (Gamze'yi elinden tutup hızlıca terasa doğru götürür.) Tuvalet çok dardı, bunu yapamadım. (Cümlesi biter bitmez Gamze'yi kucağına alıp döndürür. Birkaç dakika boyunca sarılırlar, ikisi de birbirinin hızlı hızlı atan kalbini hissediyordur. İkisinin de gözünden yaşlar akıyordur, birbirlerinin yanaklarını okşayıp yaşları silerler.) Doğum günü dileğim buydu. Demiştim ama sana bankta otururken, 'Rüzgar söndürdü mumu, dileğim hızlıca gerçekleşecek.' Diye. Bundan sonraki tek dileğim de (Elini Gamze'nin karnına götürür.) onu sağlıkla kucağımıza almamız.