ÖmGam: Yeniden

Part 65

(Cuma günü, okulların son günüdür. Tuna, öğlen karnesini alacaktır. Evde tatlı bir telaş vardır. Ömer, mutfakta pancake yaparken, mutfağa yayılan pancake ve portakal suyu kokuları evi sarar

Bir yandan Gamze, özenle masayı kuruyordur. Mutfak tezgahında, taze sıkılmış portakal sularıyla dolu bardaklar sıralıdır. Gamze, her bir bardağı tepsinin üzerine yerleştirir. Ömer, tavada pancake'leri çevirirken bir yandan da domateslerin üzerine kekik serper. Tuna, gözlerini ovuşturarak odasından çıkar ve mutfak kapısında belirir. Gülümseyerek mutfağa girer.)

Tuna: Günaydın.

Ömer: Günaydın, canım.

Gamze: (Tuna'ya sarılır.) Günaydın.

Tuna: Pancake kokusu mu bu?

Ömer: Evet, okulun son gününe özel pancake yaptım sana. Siz sofraya geçin, getiriyorum.

Gamze: (Portakal sularının olduğu tepsiyi alıp sofraya geçer.) Öğlen alacaksınız değil mi karneleri?

Tuna: Evet, çıkışta da sinemaya gideceğiz.

Ömer: (Tabaklarla salona gelir.) Geç dönme ama bizim de sana sürprizlerimiz var.

Tuna: Sürprizler mi? (Heyecanlanır.) Ne?

Gamze: Önce karneni görmemiz lazım.

Ömer: Evet, öyle hemen söyleyemeyiz.

Tuna: Karnemi alınca sizi görüntülü arasam o zaman söyler misiniz? Akşama kadar çatlarım ben.

Gamze: Beklersin, birkaç saat.

Tuna: Sinemadayken filme odaklanamam meraktan.

Gamze: O zaman sinemaya gitme.

Tuna: Anne yaa

Ömer: (Gülümser.) Akşam evde söyleriz, dayanabilirsin bence o kadar.

Tuna: Denerim. (Pancake'ten yiyecekken Gamze onu durdurur.)

Gamze: Dur, resmini çekeyim. (Tuna, eliyle tabağı kapatır.) Çeksene ya elini.

Tuna: Sürpriz ne söyleyin öyle çekeceğim. (Gamze, Tuna'nın elini ittirmeye çalışır.) Söyleyin çekeceğim. (Gamze telefonu masaya bırakıp iki eliyle Tuna'nın ellerini çekmeye çalışır.) Bir kerede ağzıma atarım pancake'i tüm tabak bozulur bak.

Gamze: Ya, bir fotoğrafını çekeceğim iki saniye. Çek şu elini.

Tuna: Hediye ne aldınız?

Gamze: Öğlen gidip yüz tane kitap alacağım cilt cilt. Onları okumadan oyun konsolu yasak. (Ömer ikisini gülerek izliyordur.)

Tuna: Çekmiyorum ben de elimi (Pancake'ten bir taneyi ağzına atar.)

Gamze: Yaa ne yaptın? Çıkar hemen ağzından. (Tuna annesine bakarak pancake'i çiğnemeye başlar.) Çiğnedi bir de ya (Ömer'e şikayet ederek bakar.) Ömer!

Ömer: Tamam kuyruğu bozuldu sadece, ufak zaten belli olmaz.

Tuna: Çektim elimi. (Gamze ters bir şekilde Tuna'ya bakıp telefonu tekrar eline alır. Gamze fotoğrafı çekerken Tuna tabağın yanına eğilip komik bir şekilde kameraya gülümser.)

Ömer: Kızımız da sizin gibi inatçı olursa yandık.

Gamze: Diyene bak, sen az inatçısın sanki.

Ömer: Ben daha ılımlı bir inatçıyım.

Gamze: Güleyim.

Ömer: Gül ama kahvaltını da et, geç kalıyoruz.