ÖmGam: Yeniden

Part 13 - Sevgililer Günü Özel

Bir önceki bölüm Ömer'in ilk iş günüyle başlıyordu ama Sevgililer Günü özel bölüm eklemek için bir aylık zaman atlaması yapmam gerekti. Son yazdığım bölümün üzerinden bir ay geçmiş gibi düşünelim. :)

(14 Şubat, Çarşamba. Ömer de Gamze işten izin almamıştır, Gamze evde yemek yedikten sonra sahile yürüyüş yapmaya çıkacaklarını sanıyordur ama Ömer'in başka planları vardır. Gamze, bankada yoğun bir gün geçirdikten sonra çıkmadan önce lavaboya gidip makyajını tazeler ve gün boyunca topuz yaptığı saçlarını açar. Dalgalı saçlarını eliyle düzeltir, çantasını ve ceketini alıp bankadan çıkar. Ömer, bankanın önündeki ağacın yanında durmuş onu bekliyordur.  Ağaca yaslı bir şekilde duran iki tane de bisiklet vardır. Birbirlerini gördükleri anda yüzlerinde beliren gülümsemeyle birlikte, yüzleri aşkla aydınlanır. Sabahtan beri değil de sanki günlerdir birbirlerini görmemişçesine özlemle sarılırlar. Gamze başıyla bisikletleri işaret eder. )

Gamze: Bunlar ne?

Bugün programımız biraz yoğun, yürüyerek yetişemeyebiliriz. O yüzden bisikletle gideceğiz. (Gamze'ye yaklaşıp elinden çantasını alır ve bisikletin selesine yerleştirir.) Hadi, atla.

Yoğun mu? Ne yapacağız?

Ben önden gideceğim, takip et.

Nereye gidiyoruz?

Sürpriz.

Ömer?

Uzak değil merak etme. (Bisiklete biner.) Hadi bak bin sen de yoksa yetişemeyeceksin bana. (Gamze de heyecanlanmıştır, bisiklete biner. Ömer'i takip etmeye başlar.)

(İlk buluşmalarında gittikleri pastaneye gelmişlerdir.)

Ömer: İlk durağımız burası. (Bisikletleri kilitler. Gamze'yi elinden tutar, yüzü ona dönüktür. Arkasına doğru geri geri yürür.) Burada çok güzel başlayan ama kötü sonlanan buluşmamızı, bu sefer iyi bir şekilde bitireceğiz ve buradan el ele çıkacağız.

(Ömer, Gamze'ye dönerek pastanenin kapısını açar ve içeri girmesi için onu yönlendirir. Gamze içeri girerken yüzünde tatlı bir gülümseme vardır. Gözleri pastanenin içinde dolaşırken ilk buluşmalarında oturdukları masaya takılır. Masanın üzerinde "Rezerve" yazmaktadır.

Gamze: Uzun zaman olmuştu pastaneye gelmeyeli. (Ömer gülümser.) Nereye oturalım? 

(Ömer, ilk buluşmalarında Gamze'nin oturduğu sandalyeyi çeker ve oturması için gözlerini kırparak işaret eder.) Buraya tabii ki. Normalde rezervasyon almıyorlarmış ama sabah gelip "Eşimle ilk buluşmamız burada, bu masada oldu" diye rica ettim. Bu yazıyı da ben yazdım resim kağıdına. Rezerve yazıları bile yoktu.

(Gamze gözleri dolu bir şekilde masadaki rezerve yazan kağıdı alır. Çantasına yönelir.) O zaman bunu saklıyorum.

Burada oturduğumuz gün bana yanıp birbirlerinin kollarında kül olan Japon çifti anlatmıştın, hatırlıyor musun?

Hatırlıyorum.

(Ömer'in yüzündeki ifade değişir, üzgün görünüyordur.) Ben yandım, içim küle döndü demiştim sana. (Gamze'nin yüz ifadesi düşer, bakışlarını Ömer'den kaçırır. Masaya bakıyordur.) Önümde iki yol vardı. Ya küllerim, geriye ben diye bir şey kalmayana kadar dağılacaktı ya da seninle birlikte küllerimizden doğacaktık. İkincisi olduğu için her gün şükrediyorum. (Elini uzatır, Gamze de önce Ömer'in eline sonra gözlerinin içine bakıp elini tutar.) Her baktığımda, hatta sadece aklımdan geçirdiğimde bile içimi yakacak, tüm hücrelerimi ateşe verecek kadar aşık olduğum bir kadınla birlikte olduğum için şükrediyorum.