(Güneş yedi aylık olmuştur. Artık geceleri 4-5 saatte bir uyanıyor, bu da Ömer ve Gamze'nin daha iyi dinlenmelerini ve yavaş yavaş eski düzenlerine dönmelerini sağlıyordur.
Yaz tatili boyunca Tuna, üç gününü Ömer'le birlikte atölyede çalışarak, geri kalan dört gününü ise evde oyun oynayıp kardeşi ve annesiyle vakit geçirerek değerlendirmiştir. Liseye geçiş sınavından yüksek bir sonuç almış ve özel liselerin sanat bursu sınavlarına girmiştir. Sınava girdiği liselerden birinin koridorlarında yürürken kendini oraya aitmiş gibi hissetmiş ve sınıflarına, olanaklarına hayran kalmıştır. O liseden yüzde elli burs kazanınca Gamze ve Ömer'e günlerce ısrar etmiş, gerekirse part-time çalışacağını söylemiştir.
Gamze ve Ömer, hem okul hem de bebek masraflarını düşünerek planlamalar yapmış ve Tuna'yı istediği liseye kayıt ettirmeye karar vermişlerdir. Ertesi sabah Tuna'yı okula kayıt ettireceklerdir.
Perşembe gecesi, Gamze Güneş'i emzirirken gözlerini açık tutmakta zorlanır. Güneş'in karnını doyurduktan sonra gazını çıkartıp, uyutması için onu Ömer'e uzatır. Ömer, Güneş'i kucağında biraz gezdirdikten sonra salonda ona kitap okuyup masal anlatır. Güneş, başı Ömer'in göğsüne yaslanmış şekilde sessizce masalı dinlerken gözlerini kapatır ve uykuya dalar. Güneş'in nefes alıp verişlerini duyunca Ömer, başını yana doğru kaydırır. Kızının uyuduğunu görünce gözlerini kapatır ve birkaç saniye sadece kızının sıcaklığını hissederek ona sarılır.
Yatak odalarına gidip Güneş'i beşiğine yatırdıktan sonra Gamze'nin üzerini örtüp alnını öper. Kendi yastığına uzanınca Gamze'yi göğsüne çeker ve bu kez de Gamze'nin sıcaklığını hissederek gözlerini kapatır.
Cuma sabahı Tuna içi içine sığmayan bir heyecanla uyanır. Gamze ve Ömer'in yatak odalarının kapısını arka arkaya çalar.)
Tuna: Geleyim mi?
Gamze: Gel canım.
Tuna: (Güneş uyandıktan sonra Gamze ve Ömer onu ortalarına yatırmışlardır. Güneş gözleri açık bir şekilde eliyle ayağını tutuyor ve sessizce bakınıyordur. Ayak ucundan gelip Güneş'in yanına doğru geçer.) Hadi hazırlanıp gidelim yeni okuluma.
Gamze: (Güler.) Bu saatte okulu açmamışlardır bile.
Tuna: Olsun biz yine de gidelim, orada bekleriz.
Ömer: O zaman kahvaltı hazırlamak yerine fırından bir şeyler alıp parkta piknik yaparak yiyelim mi? Evde oturmaktansa dışarıda olursak vakit daha hızlı geçer.
Tuna: Süper olur ama okul açılır açılmaz gidelim.
Gamze: Okuldan sonra da Güneş'i aşıya götürecektik. Tüm gün dışarıda mı olacağız?
Ömer: Öğleden sonra döneriz.
Gamze: Yanımızda yirmi tane bez on tane yedek kıyafet alayım bari.
Tuna: (Gülerek Güneş'e bakar.) Yine ayağını yiyor. (Ayağını ağzına götürmüştür.)
Gamze: Yer, bıraksam benim parmaklarımı, omzumu, çenemi de yiyecek.
Ömer: Diş çıkartıyor herhalde, her şeyi ağzına götürmeye başladı.
Gamze: Olabilir, aşısını yaptırırken sorarız. (Güneşin ayağını ağzından çekip çenesini tutarak hafifçe ağzını aralar.) Beyazlık var sanki damağında.
Ömer: (Güneş'e yaklaşır.) Evet. Geçen gün de fark etmiştim ben.
Tuna: Hazırlanın hadi. (Yataktan kalkar.) Hemen çıkalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
FanfictionÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.