(İki yıl sonra.
Gamze ve Ömer, hayatlarının en güzel dönemlerinden birini yaşadıkları iki yıl boyunca, çocuklarıyla birlikte sayısız mutlu anı biriktirmişlerdir.
Tuna, resme olan yeteneği ve sevgisi sayesinde İngiltere'deki prestijli sanat okullarından birinden burs kazanmıştır. Şimdi üniversite için yurt dışına gitme hazırlığındadır, bu hazırlık süreci Ömer ve Gamze için duygusal olarak çok zor olsa da Tuna'nın geleceği için onun gitmesine izin vermeleri gerektiğini biliyorlardır. Gideceği tarih yaklaştıkça Tuna'yla vakit geçirirken ikisi de duygulanmaya başlamışlardır.
Güneş, artık dört buçuk yaşındadır ve hayal dünyası her geçen gün daha da zenginleşiyordur. Kreşte yaptıkları bir listede en sevdiği şey olarak geceleri bahçede uzanıp ailesiyle yıldızları izlemeyi yazmıştır. Büyüyünce astronot olmak istediğini söylüyor, evde çoğu zaman astronot kostümüyle dolaşıyordur. Ailesinden 4. Yaş doğum gününde uzay gemisi istemiş, Gamze ve Ömer'in aldığı oyuncak uzay gemisini görünce hayal kırıklığına uğrayıp 'Ben bununla nasıl gideceğim yıldızlara?' diye ona gerçek uzay gemisi almadıkları için kızmıştır. O farkında olmasa da, bilinç altına 2 yaşındayken babasının '' Per aspera ad astra'' temalı sergisi ve yıldızlara ulaşmayı mükemmel bir şey olarak düşünmesi yerleşmiş ve bu hayalini oluşturan sebeplerden biri olmuştur.
Meyra üç yaşına gelmiştir. Bütün hayvanlara sarılan, hepsini öpmek isteyen, sokaktaki kendinden büyük sokak köpeklerine koşup "Seni götürelim mi bizim eve?" diye soran, kendi deyimiyle "hayvan arkadaşların doktoru" olmak isteyen, çimenlerde çıplak ayakla koşmayı en sevdiği şey olarak anlatan Meyra ailenin neşesidir. Yağmur yağınca oluşan su birikintilerinde zıplamaktan, koltuk minderlerinden kaydırak yapıp salonlarında kaymaktan ve köpük baloncukları parmaklarıyla patlatmaktan oldukça zevk alıyordur.
Bu iki yıl içinde Ömer, bir sergi daha açmış ve sanat kariyerinde büyük bir çıkış yakalamıştır. Sergilerinde satılan resimlerle adından sıkça söz ettiren bir ressam haline gelmiştir. Gamze ise Nevzat'ın bankalarının yurtdışındaki bir şubesine transfer olmasının ardından terfi almış ve yeni gelen bölge müdürünün yardımcısı olmuştur. Hem kariyerlerinde hem aile yaşantılarında harika bir dönem yaşayan Ademoğlu ailesi, hâlâ Üsküdar'da yaşamaktadır ama mahallelerinden taşınmışlardır. Çengelköy'de kendine ait küçük bir bahçeye sahip bir villanın kredisini ödemektedirler.
Bir yaz günü, ailece özel bir gün için hazırlanıyorlardır. Emine, mimarlık fakültesinden mezun oluyordur ve onun mezuniyet törenine katılmak için evde bir koşuşturma hakimdir.
Gamze, Güneş ve Meyra'yı giydirirken, Ömer de çocukların eşyalarını arabaya yerleştiriyordur. Çocukları giydirdikten sonra Gamze kendi makyajını yapmaya başlamıştır.
Gamze makyaj yaparken Ömer, Güneş ve Meyra'yı yataklarında oturtmuş ve arkalarına geçmiş sırayla saçlarını tarayıp topluyordur. Kızlar annelerini hayranlıkla izliyorlardır.)
Güneş: Anne bize de makyaj yapar mısın?
Gamze: Bu yaşta olmaz ama büyüdüğünüzde size de öğretirim makyaj yapmayı. (Kendi makyaj çantasını gösterir.) Böyle birer makyaj çantası da alırız, içine de istediğiniz malzemeleri seçersiniz.
Meyra: Makkaş (Makyaj kelimesini tam söyleyemediği için 'makkaş' diyordur.) istemiyorum ki ben.
Gamze: İstemezsen yapmazsın kızım.
Ömer: Benim kızlarım da karım da çok güzel. Üçünüzün de makyaja ihtiyacı yok.
Gamze: Evet ama zaten güzel olmak için değil sevdiğim için yapıyorum ben de. ( Yatağın önünde eğilip elini Güneş ve Meyra'nın kalplerinin üzerine koyar.) Güzellik buradan geliyordu, değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
FanfictionÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.