ÖmGam: Yeniden

Part 53

(Gamze'nin doğum gününden bir gün önce Ömer işten biraz erken çıkmış ve Tuna'yı okuldan almıştır. Yol üstündeki markete uğrayıp pasta malzemeleri alıp eve geçmişlerdir. Gamze, eve gelmeden önce yaklaşık bir saatleri vardır. Çok fazla zamanları olmadığı için hızlıca pastanın pandispanyasını hazırlayıp fırına atarlar. Kremasını da yapıp soğuması için dolaba koyup yemeklerin arkasına saklarlar.)

Ömer: Annen birazdan gelir. O salonda otururken ben bunları fırından çıkartır dolaplardan birine saklarım.

Tuna: Pişince kokusundan anlamaz mı kek yaptığımızı, kokuya da hassas ya son zamanlarda.

Ömer: Doğru diyorsun, pencereyi açayım ben. Koku gelirse de komşulardan birinden geliyordur der geçiştiririz.

Tuna: (Başını sallar.) Süslemesini ne zaman yapacağız?

Ömer: Akşam erken uykumuz gelmiş gibi yapalım en geç on, on buçuk gibi yatalım. Annen uyuyunca ben senin yanına gelirim. Birlikte süslemeyi bitiririz, on birde gelsem bir saat yeter bize.

Tuna: Tamam. Ben esnerim, yatsak mı falan derim.

Ömer: Ben de atölye yoğundu benim de uykum geldi derim, geçeriz odalarımıza.

Tuna: Anlaştık. (Elini havaya kaldırdığında Ömer çak yapar. Elini bu sefer önüne uzatır.) 1-2-3 yapalım; 'Görevimiz: Annemin Doğum Günü!' diyerek.

Ömer: Tamam.

Tuna: Ben tek elimi uzatabiliyorum diğeri malum...alçıda ama olsun. (Ömer bir elini Tuna'nın elinin altına bir elini üzerine koyar.) 1-2-3! Görevimiz: Annemin Doğum Günü!

Ömer: (Tuna'yla aynı anda) Görevimiz: Gamze'nin Doğum Günü!

Tuna: Annem olsa şimdi o da görevimiz Gamze'nin doğum günü derdi.

(Ömer gülerek elini Tuna'nın omzuna atar ve birlikte mutfaktan çıkıp salona geçerler. 23 Nisan resim yarışmasında dereceye giremedikten sonra daha da hırslanan Tuna'nın 19 Mayıs için hazırladığı resme Ömer de fikir vermiş ve yapmasına ufak dokunuşlarla yardımcı olmuştur. Tüm yarışmalara katılmayı kafasına koymuş olan Tuna, karikatür yarışmasına da katılmak için çalışmaya başlamıştır. Ömer de salonda Tuna'nın yanına oturup çizimlerine göz gezdirir. Kısa bir süre sonra Gamze de eve gelir.

Akşam yemeklerini yedikten sonra Tuna koltukta telefonuyla oynuyor, Gamze ve Ömer de dizi izliyordur. Ömer saatin on olduğunu fark eder.)

Ömer: Yatsak mı acaba, atölyede işler yoğundu bugün biraz. Yoruldum.

Tuna: (Esniyor gibi yapar.) Benim de uykum geldi.

Gamze: (Şaşkınlıkla Tuna'ya bakar.) Bu saatte senin uykun mu geldi? Hayret?

Tuna: Teneffüslerde futbol oynadık, yoruldum ben de.

Gamze: Dikkatli oynasaydın, koluna gelir bir de top.

Tuna: Dikkat ettim, basket oynayamıyorum zaten o yüzden mecburen futbol oynadım ama normalde pek futbol oynayan tayfayla yakın olmadığım için fazla pas atmadılar bana.

Gamze: Sen isteseydin bana pas verin diye.

Ömer: (Koltuktan kalkar.) Bir dahaki sefere ister. (Gamze'yi de koltuktan kaldırmak için elini uzatır.) Hadi gel.

Gamze: Erken değil mi daha?

Ömer: Ne erkeni Gamze on bir oluyor saat.

Gamze: O kadar eminim ki on bir olmadığına, bakmayacağım bile.