Part 2

997 23 7
                                    


- Gamze ve Ömer, tam olarak barıştıkları gece nikah tazeleme/evliliklerini kutlamak için bir yemek yemeye karar vermelerinin üzerinden üç gün geçmiştir. Bu esnada lokantayı kiralamışlardır. Nikah tazeleme yemeklerine de bir gün kalmıştır.

Gamze ve Nuran alışveriştedirler. -


Nuran: Yanına gelirken ne düşündüm biliyor musun? Biz seninle en son ne zaman alışverişe gitmişiz tahmin et.

Gamze: Ne zaman? Hiç hatırlamıyorum.

Geçen sene daha Tuna'yla siz yeni taşındığınızda Tuna ve Erdem'e ayakkabı almaya çıkmıştık ya o zaman.

O kadar oldu mu ya?

Oldu tabii. Bir oraya bir buraya koşturmaktan alışverişe zaman kalmıyor ki.

Haklısın.

Bir de anneme kira ödemeye başladık masraflarımız arttı.

Annem kira mı alıyor sizden?

Alıyor tabii almaz olur mu? Ekonomik kriz varmış ev masrafları artmış, kira alması lazımmış öyle dedi.

(Gamze güler.) Gidip kendi evinizi tutsanız onun yerine.

Tutsak şimdiye çoktan tutardık hatta yıllar önce tutardık da babamdan sonra annemi yalnız bırakmak istemedik biliyorsun sen de. (Gamze bir şey demeden başını sallar.) Biz niye buraya geldik burada gelinlikçi yok ki.

Gelinlik istemiyorum zaten düz beyaz bir elbise yeter.

Düz beyaz elbise ne Gamze, sen de.

Gelinlik de beyaz bir elbise sonuçta. (Nuran dik bir şekilde Gamze'ye bakıyordur.) Ne? Öyle değil mi? (Nuran cevap vermez, bakmaya devam eder.) İstemiyorum öyle abartı bir şeyler giymek.

Niye? (Bu sefer de Gamze cevap vermez.) Neden istemiyorsun?

Komik olacak gibi...Yani komik değil de ne gerek vardı diyecek herkes. İlk evliliğim değil sonuçta bir de çok yüzüme vuruldu, defalarca söylendi Ömer'den büyük olduğum. Şimdi ne bileyim içimden gelmiyor gelinlik giymek.

Kızım siz herkes size karşı çıkarken gidip evlenmediniz mi? O zaman insanların ne düşüneceği umurunda değildi, şimdi niye umurunda?

O ayrı bu ayrı.

Hiç de değil. O zaman senin önceliğin aşkındı, Ömer'in ve senin mutluluğun. Şimdi de öyle olsun. Ben ne giyersem mutlu olurum, Ömer beni nasıl görsün isterim diye düşün. (Gamze'nin yüzünde gülümseme oluşur.)

Yine de sade bir şey istiyorum.

Tamam bir tanem nasıl istersen ama sen nasıl istersen. Başkası ne der ne düşünür diye değil. (Gamze başını sallar.) Beyaz kumaş sarsak sana Ömer seni öyle görünce bile mutlu olur gerçi. (Gamze'ye döner.) Siz nasıl aşık oldunuz böyle birbirinize?

Açıklayamam ki, mantıklı bir açıklaması yok çünkü. (Gülümser.) Mahalleye taşındığım gün Taci'nin dükkanında, sonra kapının önünde biraz konuştuk ama asıl konuşurken değil de sessizlik anlarında gözlerine bakarken oldu. Asıl o zaman anlaşmaya başladık sanki. Konuşurken değil de o zaman. Sessizce birbirimize bakarken. Birbirimizi gördük, başka kimsenin göremediği gibi.

Biz de Sadık'la öyle anlaşabiliyoruz. Akşam yemeğinden sonra bana attığı bakıştan anlıyorum tatlıyı getirmemi istediğini. (Gamze güler.) E n'apalım herkes bir Ömer ve Gamze olamıyor.

Sizin evliliğiniz de çok güzel bir kere. Biz iniş çıkışlarla doluyuz, siz hep iyisiniz.

Dur şu ağaca vurayım elimi. Nazar değmesin. (Elini ağaca vurur.) Bana da güzel bir elbise seçelim.

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin