ÖmGam: Yeniden

Part 15

(Pazar sabahı. Ömer camiden gelince tekrar pijamalarını giyer, yatağa uzanıp Gamze'yi kendine doğru çeker. Sarılarak uyumaya devam ederler. Ömer gözlerini açtığında Gamze yatakta değildir. Ona bakınmak için salona doğru yürürken mutfaktan sesini duyar. Kulaklıklarını takmış, müzik dinliyordur. Müziğin sesi dışarıdan da duyuluyordur. Gamze de hem tavadaki pancake'leri çeviriyor hem de dans ederek şarkıya eşlik ediyordur. Ömer başını duvara yaslayıp bir süre Gamze'yi izler, söylediği şarkıyı dinler. Gamze arkasını döndüğü an Ömer'i görüp korkuyla sıçrar, elindeki çatalı yere düşürür.)

Aklım çıktı, Ömer. Ne yapıyorsun orada zebani gibi?

(Gülümseyerek Gamze'yi süzer.) Çok güzel görünüyordun.

(Gamze gülümser, çatalı yerden alacakken Ömer yaklaşır ve onu durdurup kendi eğilir. Çatalı tutmayan elini Gamze'nin bacağından beline doğru götürerek kalkar. Yanağından öper, öpücüğü boynuna doğru gider.)

Sabah sabah ne bu libido?

(Ömer yüzünde muzip bir gülümsemeyle Gamze'nin belini tutar.) İnan, benim için sabah öğle akşam hiç fark etmiyor. Etrafıma bakarım, karım yanımda mı diye. Yanımdaysa libidom yükselir değilse düşer. (Gamze güler. Ömer Gamze'yi kendine doğru çekip öper. Öpüşme Gamze'nin kendini çekmesiyle sonlanır.)

Pancakeler yanacak, dur. (Gamze pancake'leri tabağa koyup yenilerini tavaya döker. Ömer hala onu izliyordur.)

Şarkı söylemeye de devam etsene. (Gamze gülerek telefonundan dinlediği şarkıyı devam ettirir. Ömer de önce onu izler sonra yaklaşıp arkasından ona sarılır. Başını onun başının yanına getirip kaşının yanını, saçlarını öper. ) Yüzümü yıkayıp geliyorum, yardım ederim ben de sana.

(Müzikten duyamaz.) Efendim? (Kulaklığı çıkarır.)

Geliyorum birazdan, yardım ederim.

Tamam, sofrayı kursan yeter.

(Ömer, yüzünü yıkayıp sofrayı kurduktan sonra Tuna'yı da uyandırmaya gider. Tuna'nın odasına girince yatağa doğru yaklaşıp Tuna'nın saçını okşar. Yüzünde bir gülümsemeyle 'Günaydın' der. Tuna da uyanır uyanmaz gülümser 'Günaydın' diyerek esner.)

Annen çok güzel bir kahvaltı hazırladı bize.

(Tuna esnerken gözlerini kapatır, kokuyu almak için derin bir nefes alır.) Pancake!

Doğru tahmin.

Yaşasın! (Hızlıca yataktan fırlar.)

(Tuna yüzünü yıkarken Ömer de portakal sularını hazırlar ve birlikte masaya geçerler. )

Tuna: Anne, enfes görünüyor her şey. Ne zamandır pancake yapmıyordun.

Gamze: İyi tadını çıkarın, bir daha da uzun süre yapmam herhalde.

Tuna: Niye?

Gamze: Bir saat sürdü çünkü. Yanmasınlar diye kısık ateşte yaptım.

Tuna: (Pancake'lerden birini eline alıp Ömer'e doğru tutar.) Ama şuna bak Ömer abi, şunun rengine bak. Altın sarısı. (Üçü de güler.)

Gamze: İşte o altın sarısı renk olsun diye ben bir saattir ocağın karşısındayım.

Ömer: O zaman dönüşümlü yapalım. Bu Pazar sen yaptın haftaya Pazar da ben yaparım.

Gamze: Olur.

Tuna: Yes be! Bundan sonra en sevdiğim gün Pazar.

Ömer: Bu kadar sevdiğini bilsem ben daha önceden de yapardım.