(19 Mayıs, Pazar günü. Ailecek, Tuna'nın resim yarışmasında kazandığı birincilik madalyasını alacağı, törenin yapılacağı okula gideceklerdir. Evden erken çıkmaları gerektiği için pancakesiz, hızlı bir Pazar kahvaltısı yaparlar. Kahvaltıları biter bitmez hazırlanıp yola çıkarlar.
Okula vardıklarına okulun bahçesi tamamen boştur. Okulu törene hazırlayan görevliler ve bekçi dışında kimse yoktur.)
Tuna: Müdürümüz de gelecekti ama onun yanına mı gitmem lazım nerede beklemem lazım, bana bir şey söylemediler.
Ömer: Yetkili birini bulup sorarız, daha erken zaten. Önce yer ayıralım kendimize.
Gamze: (Etrafına bakınır.) İlk biz mi gelmişiz?
Ömer: Öyle galiba. ( En öndeki iki sandalyeye ceketini çıkartıp koyar.) Yerimiz hazır.
Gamze: (Saate bakar.) Yirmi beş dakika var törenin başlamasına.
Ömer: Oturup bekleyelim o zaman (Ceketini alır.) ayakta kalma. Beş, on dakika kala sorarız nereye gitmen gerektiğini, Tuna.
Tuna: Tamam.
Ömer: (Tuna tam oturacakken durdurur.) Hazır okul boşken fotoğraflarını çekseydim.
Tuna: Madalyayla çeksen daha iyi olmaz mı?
Gamze: Önce üçümüz çekilelim.
Ömer: Evet aklımıza gelmişken çekelim sonra unutuyoruz. (Gamze'ye bakar.)
Gamze: Ben çekiyorum galiba?
Ömer: Sen güzel çekiyorsun (Etrafına bakınır.) ya da bir saniye. (Kürsüyü taşıyıp sahneyi hazırlayan adamın yanına gidip adamla birlikte geri gelir. Adama telefonunu uzatır.) Beyefendi çekecek.
(Fotoğraflarını çektikten sonra adam, telefonu Ömer'e geri uzatır. Üçü birlikte adamın çektiği fotoğraflara bakar.)
Ömer: Güzel çıkmışlar değil mi?
Gamze: (Ekranı yana kaydırır.) Şunu daha çok beğendim. (Tuna'nın yüz ifadesinden ve beden dilinden gergin olduğunu hisseder.) Heyecanlı mısın sen?
Tuna: Biraz.
Ömer: (Elini Tuna'nın omzuna koyar.) Biz de heyecanlıyız. Bize bu heyecanı yaşattığın için teşekkür ederiz.
(Tuna gülümseyerek Ömer'e bakar. Yanlarına orta yaşlı bir adam yaklaşınca üçünün de bakışları adama gider.)
Müdür: Merhabalar.
Ömer: Merhaba.
Müdür: Ben okulumuzun müdürüyüm ama sizleri çıkartamadım.
Tuna: Ben Tuna, resim yarışmasında birinci oldum. (Gururla gülümser.) Madalya töreni için gelmiştim.
Müdür: Öyle mi? Tebrik ederim, Tuna. Namık Kemal Ortaokulu'nun öğrencisiydin değil mi?
Tuna: Evet.
Müdür: (Ömer ve Gamze'ye bakar.) Sizler de gururlu ebeveynlersiniz?
Tuna: Evet, annemle babam.
(Ömer'in bir anda gözleri açılır, Gamze'nin elini tutup sıkar.)
Müdür: Sizi de tebrik ederim. (Tuna'ya bakar.) Gel benimle, tören başlamadan bizim okulun resim atölyesini göstereyim sana. Belki bizim okula transfer ederiz seni, senin gibi yetenekli öğrencilere ihtiyacı var okulumuzun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
FanfictionÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.