Part 32

992 19 10
                                        


(Cuma sabahı. Gamze, iş gezisi için iki günlüğüne Antalya'ya gidecektir. Antalya'da geçireceği iki gün boyunca seminer ve konferanslara katılacaktır. Ömer sabah uyandığında Gamze'yi yatakta göremez. Gamze'nin onu uyandırmadan gittiğini düşünerek endişeyle yataktan kalkar. Gamze'nin valizinin hala odada olduğunu gördüğünde derin bir nefes alıp rahatlar.

Hızlı adımlarla evin içinde Gamze'yi aramaya başlar ve terasta, şehrin ve ayın hafif ışıklarının altında otururken bulur. Gamze üstündeki şala sarılmış, kahve bardağını tutarak boğaza doğru bakıyordur. Ömer'in kendisine yaklaştığını fark etmez.)


Ömer: Günaydın. Erkencisin, ne zaman uyandın?

Gamze: (Ömer'in sesinden irkilip arkasına döner.) Günaydın. Bir saat olmuştur.

Dörtte kalkıp kahve mi yaptın? (Gamze başını sallar.) Canın mı sıkkın senin?

Yoo. Uykusuzum biraz.

Ben uyandırırdım seni, alarm kurmuştum. Uyusaydın sen.

Uyandım kendiliğinden. (Kalkıp, Ömer'e doğru yürür.)

Bir şey olmadığına emin misin? Bensiz iki gün geçireceğin için mi üzülüyorsun yoksa? (Gamze gülerek Ömer'e sarılır.)

Hazırlanayım, geç kalacağım. (Yatak odasına doğru yürür.)


(Gamze giyinip havalimanına gitmek üzere hazırlanır. Ömer mutfağa geçip kahvaltılıkları hazırlamaya başlar. Gamze, sessizce Tuna'nın odasına girer, onu uyandırmadan başını öper ve odadan çıkar. Kabin boy valizini kapının önüne getirir.)


Ömer: Hazır mısın, çıkalım mı?

Gamze: Hazırım ama senin gelmene gerek yok indiririm ben valizi.

Kapının önüne kadar gelirim canım, havalimanına izin vermedin bu kadarına karışma bari. (Gamze gülümseyerek başını sallar.) Bir şey unutmadın değil mi?

Yok, gece yatmadan kontrol etmiştim.


(Ömer, Gamze'nin valizini alır ve birlikte aşağı inerler. Gamze'nin çağırdığı taksi kapının önünde bekliyordur.)


Kendine çok dikkat et, tamam mı? Uçağa binerken, varınca da iner inmez ara beni.

Tamam. Sen de kendine dikkat et, Tuna'ya da.

Merak etme.

Sen hayır diyemiyorsun Tuna'ya ama bak çok geç yatmayın, sağlıklı beslenin. (Ömer'e sarılıp flörtöz bir gülümsemeyle ona bakar.) Özle beni.

Çok özleyeceğim.

Ben de seni.


(Öpüşerek vedalaşırlar. Gamze'nin taksisi sokağın sonundan dönene kadar Ömer el sallayarak bekler. Camiye gider ve eve döner dönmez kahvaltı hazırlamaya başlar.)


Tuna: Günaydın!

Ömer: Günaydın.

Pancake kokusu değil mi bu?

Evet, çünkü pancake yaptım. (Tavadaki pancakeleri gösterir.)

(Heyecanla gözleri açılır.) Ama Pazar değil bugün.

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin