(Salı günü, Gamze ve Ömer iştedir. Emel, Gamze'yi arayıp Haluk'un davasında kararın ikinci celsede kesinleştiğini ve cezasının onaylandığını haber verir. Yüz yüze konuşmak istediğini söyleyip görüşmeyi rica eder. İş çıkışında bankaya yakın bir kafede oturup eve birlikte geçmeyi planlar ve Gamze, Ömer'i arayıp haber verir.
Ömer, Gamze'nin mesaisi bitmeden beş dakika önce bankaya gelir ve odanın kapısını çalar. Gamze, önündeki dosyadan başını kaldırıp Ömer'i görünce gülümser.)
Ömer: Girebilir miyim Gamze Hanım?
Kapımız size her zaman açık Ömer Bey, buyurun. (Ayağa kalkıp Ömer'in yanına yürür, sarılırlar. Ömer, masanın önüne oturunca Gamze de kendi sandalyesine geçer.) İki dakikalık işim vardı, halledeyim hemen. Sonra çıkarız, olur mu?
Bak sen işine canım, beklerim ben. Dışarıda bekleyecektim aslında ama şimdi belki gerginsindir diye gelir gelmez yanına gelmek istedim.
İlginç bir şekilde, gergin değilim. Emel'le konuştuktan sonra kafamı kaldırmadan işlere gömüldüm, düşünmedim hiç akşamı.
İyi yapmışsın ama çok yormasaydın kendini.
Yok ya, iyiyim.
(Gamze işlerine devam eder ve beş dakika sonra birlikte bankadan çıkıp kafeye giderler. Emel'i masalardan birinde oturmuş, onları beklerken görürler.)
Emel: Selam, hoş geldiniz.
Gamze: Selam. (Ömer de başını sallayıp Emel'le selamlaşır.)
Emel: (Masada duran kahve fincanını bakışlarıyla işaret eder.) Ben kahve söylemiştim ama açsanız yemek de söyleyebiliriz.
Ömer: Evde yeriz biz, değil mi? (Gamze'ye döner.)
Gamze: Evet evet. Biraz oturup kalkarız zaten.
Emel: Nasılsınız görüşmeyeli, her şey yolunda mı?
Gamze: İyiyiz, bir sorun yok. Sen nasılsın, çocuklar nasıl?
Emel: Biz de iyiyiz. (Kahvesinden bir yudum alır, yüz ifadesini ciddileşir.) Ben direkt konuya gireyim isterseniz. Mahkeme beklediğimiz gibi suçlu bulmuş Haluk'u. Yurtdışında yakalanıp Türkiye'ye iade edildi ya, o da ağırlaştırdı tabii suçunu. Nitelikli dolandırıcılık, şirketi batırma, sahte belge hazırlama, hepsini içeren bir dosya hazırlamış savcı. On iki yıl hapis cezası verilmiş.
Gamze: Kesinleşmiş mi cezası?
Emel: (Emel başını sallayarak Gamze'nin sorusunu onaylar.) Ben de gelebilirim değil mi size? Tuna'ya haber verirken yanında olayım. İsterseniz ben de söyleyebilirim, avukattan öğrendim derim.
Gamze: Gelebilirsin ama biz söylesek daha iyi olur sanki, ne dersin? (Ömer'e sorar.)
Ömer: Kimden duyarsa duysun öğrendikten sonra hissedeceği şeyler değişmeyecek. İkiniz de söyleseniz olur bence, yanında olduğumuzu bilmesi yeter.
Emel: Ben de onun için istiyorum. Baba tarafından görüştüğü tek akrabası benim, bir de kuzenleri. Şimdi babası da uzun bir süre hapiste olacak, yalnız olduğunu düşünmesin. Siz varsınız hep yanında, onu kast etmiyorum. Yanlış anlamayın.
Gamze: Anladım ne demek istediğini, haklısın. Kayra ve Beren de gelebilirler, hep birlikte akşam yemeği yemiş oluruz.
Emel: Çok iyi olur, ararım hemen şoförü getirir çocukları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
Hayran KurguÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.