Part 42

918 19 11
                                        

(Perşembe sabahı. Kan testini öğleden önce yaptırmaları gerektiği için işten önce Gamze ve Ömer birlikte hastaneye giderler. Sıra alıp kan alım odasının önünde beklemeye başlarlar.)

Hemşire: Alabiliriz sizi. (Gamze'yle birlikte Ömer de içeri girer. Gamze oturup kolunu sıvar.) Yumruk yapın elinizi. (Hemşire Gamze'yi kan alımına hazırlarken Ömer tedirgin bir şekilde izliyordur.)

Ömer: Diğer elini de ben tutayım. (Gamze'nin elini tutar.) Hemen biter şimdi, korkma. (Gamze'ye söylese de aslında onu değil kendini telkin ediyordur.)

Gamze: Canım, korkmuyorum ben zaten.

Ömer: (Gülümseyerek hemşireye bakar.) Eliniz de hafiftir sizin bence.

Hemşire: Öyle derler hep. (Gamze'ye bakar.) Açabilirsiniz elinizi (Hemşire iğneyi Gamze'nin koluna batırdığı an Ömer bakışlarını sanki kendisi acı çekiyormuş gibi kaçırıp sıkıca Gamze'nin elini tutar.) Ne için istemişti doktorunuz testi?

Gamze: Hamileyim, bugün de muayenem var. Öncesinde tam bir sağlık kontrolü için istedi doktorum.

Hemşire: Tebrik ederim. (Ömer'e bakıp Gamze'ye döner.) Yalnız doğuma eşiniz girmesin.

Ömer: (Korkarak hemşireye döner.) Neden öyle dediniz?

Hemşire: (Gamze'ye bakar, birbirlerine gülümserler.) Doğumda eşlerin sakin olması gerekiyor biraz ama siz annemizden daha telaşlı olabilirsiniz sanki.

Ömer: Yok canım. Sakin olmam gerektiği zaman sakin olup destek olurum eşime. (Gamze'ye, kendinden emin bir şekilde bakar.) Olurum. (Gamze de gülümseyerek başını sallar.)

Hemşire: Böyle heyecanlı ebeveynleri, babaları görmek güzel. Bitti bile. (Gamze'nin koluna pamuk koyar.) Buna beş dakika kadar bastırın.

Gamze: Eliniz hafifmiş gerçekten.

Ömer: İsminiz neydi?

Hemşire: Leman.

Ömer: Tamam. Bir daha kan aldırmamız gerekirse yine sizi sorarız o zaman, Leman hemşire. Teşekkür ederiz.

Hemşire: (Gülümser.) Geçmiş olsun. Allah analı babalı büyütsün.

Gamze: Çok teşekkürler.

Ömer: Teşekkür ederiz, size de iyi çalışmalar. (Gamze'nin ceketini almaya yeltenir.) Ben tutarım ceketini, çantanı da ver. Sen koluna bastır iyice de morarmasın.

Gamze: Tamam. (Odanın önündeki sandalyelere otururlar.)

Ömer: Acımadı değil mi?

Gamze: Yok canım acımadı, kan alındı sadece. Ne olacak bundan? Asıl acılı kısma daha var.

Ömer: Doğumdan bahsediyorsun değil mi? Ondan önce başka bir şey yok?

Gamze: Yok yok, doğumdan bahsettim.

Ömer: O da böyle hızlıca geçecek (Gamze'nin saçını okşayıp gülümseyerek gözlerine bakar.)

Gamze: İnşallah.


(Beş dakika bekledikten sonra hastaneden çıkarlar. Hastanenin yakınlarındaki bir kafede kahvaltı yaparlar, taksiyle Ömer önce Gamze'yi bankaya bırakır sonra atölyeye geçer. Sonuçları göstermek ve muayene olmak için kadın doğum doktorundaki randevuları saat beştedir, randevuya gitmek için Ömer işten dörtte çıkacaktır ama randevu saatine kadar defalarca saate bakar zaman geçmiyormuş gibi hisseder. Birkaç kez Gamze'yi aramayı düşünse de onu da heyecanlandırmak istemez. Hemşirenin söylediği 'Eşlerin sakin olması gerekiyor.' cümlesini kendine hatırlatır ama bir an önce ultrasonda bebeklerini görmek ve onunla tanışmak istiyordur. Pencerenin önüne yürüyüp annesinin ektiği çiçeği yavaşça okşar.)

ÖmGam: YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin