ÖmGam: Yeniden

Part 86

(Bir önceki bölümden iki hafta sonra, Cuma akşamı. Gamze hamileliğinde 30. haftaya gelmiştir. Doktor kontrolüne Gamze, Ömer ve Tuna birlikte gideceklerdir. Doktor randevusunun ardından Tuna halasının evine gidecek ve hafta sonunu orada geçirecektir. Gamze ve Ömer ise Bolu'daki bir otele, kısa bir tatile çıkacaktır. Gamze'nin hamileliğinin son zamanlarında rahatlaması için spa hizmeti sunan bir otelden rezervasyon yaptırmışlardır.

Tuna, İzem'e veda etmiş olmanın üzüntüsünü hala hissediyordur. Kolundaki bileklikle oynayarak bankada oturuyor ve annesinin mesaisinin bitmesini bekliyordur. İzem giderken ona anlamını söylemeden sadece veda hediyesi olarak kırmızı ip bileklik hediye etmiştir ve kendisi de aynısından almıştır. Tuna'nın gözleri dalgın, aklında İzem vardır.)

Ömer: Ben geldim!

Gamze: Hoş geldin, canım. İki dakikalık bir işim kaldı, sonra hemen çıkabiliriz.

Ömer: Acele etmene gerek yok daha vaktimiz var. (Tuna'nın saçını okşayıp karşısındaki sandalyeye geçer.) Ne yapıyorsun?

Tuna: Sıkılıyorum.

Ömer: Akşam kuzenlerinle eğlenirsiniz.

Tuna: Çok.

Ömer: Gerçekten mi çok dedin yoksa kinaye mi yapıyorsun?

Tuna: (Hızlıca nefes alıp verir konuşmak istemiyordur.) Öylesine dedim. Ben dışarıda bekliyorum.

Ömer: (Tuna hışımla kalkıp çıktıktan sonra gidişini izler.) Ne zaman düzelir ya?

Gamze: Bilmiyorum ama bir an önce düzelse iyi olur. Her şeye ters cevaplar veriyor, alttan ala ala doldum.

Ömer: Ergenlik çağında, ilk aşk acısı...

Gamze: Kuzenleriyle olmak iyi gelir diye umuyorum. (Bilgisayarını kapatır. Ömer'e sevimli bir şekilde bakar.) Kaldırır mısın beni?

Ömer: (Gülerek Gamze'nin sandalyesine yaklaşır.) Tabii. (Ellerini uzatır.) Gamze Hanım.

Gamze: Bir saniye. (Çekmecesinden tatile götürmek için kablosuz şarj cihazını alır. Ömer'in gözleri çekmeceye takılır.)

Ömer: (Çekmeceyi kendisi tekrar açar, yüzünde kocaman bir gülümseme belirir. Ömer, Gamze'nin iş yerindeyken atıştırması ya da kan şekeri düşecek gibi olursa yemesi için çantasına her gün minik saklama kaplarında çerez ve kuru kayısı ya da hurma koyuyordur. Saklama kabının üzerine yazdığı küçük notları Gamze'nin çekmecesinde biriktirdiğini görünce Gamze'ye bakar.) Hepsi burada mı?

Gamze: (Başını sallar.) Hiçbirini atmaya kıyamadım.

Ömer: (İçten bir şekilde gülümser.) Vay be Gamze Ademoğlu, yazdığım her bir notu saklayacak kadar aşıksın bana demek.

Gamze: Sen de her gün bana notlar yazacak kadar aşıksın, Ömer Ademoğlu. Hepsinin sonuna da Ömer yazdıktan sonra 'kocan' diye kim olduğunu belirtmene ayrı hayranım. Bir gün mesela kocan diye yazmayı unutsan, hangi Ömer acaba bu notu yazan diye sorgulayabilirim. (Gülerek bakışırlar. Ömer'in ellerini tutup kalkar.)

Ömer: Sorgulayamazsın, hayatındaki tek Ömer benim.

Gamze: Kendinle çelişme, Ömer Ademoğlu. Tek Ömer sensen neden kocan diye belirtiyorsun.

Ömer: Seviyorum kocan olmayı, kocan olduğumu belirtmeyi.

Gamze: (Başını sallar. Ellerini Ömer'in boynunda birleştirir.) Sev tabii. Gerçi sevsen de sevmesen de hayatının sonuna kadar kocam olarak kalacaksın.