(Sabah, Ömer ve Gamze'nin işe gitmek için hazırlandıklarını görürüz.)
Gamze: (Ömer'e bakarak, dolaptan gömleğine uygun bir kravat seçer.) Bu, gömleğine çok yakışır.
Ömer: (Gamze'ye doğru dönüp adımlarıyla geri geri gider.) Sen kravatla bana doğru yaklaşma, fobi oldu artık.
(Gamze kahkahalarla güler.) Kıyamam sana. Sen de az değildin bu arada, ağzıma geçirdiğini unutuyorsun.
Neyi?
Krav- (Ömer'in soruyu bilerek sorduğunu, yüzündeki muzip gülümsemeden fark eder.) Ömer!
Uzat oradan, çok yaklaşmadan (Uzakta durup elini açar. Gamze kaşlarını kaldırıp Ömer'e bakarak kravatı Ömer'in eline bırakır. Ömer kravatını taktıktan sonra Gamze'ye arkasından sarılır, aynadan bakarak onu süzer.) Çok güzelsin.
Teşekkür ederim.
Parfümün de çok güzel (Boynunu öper. Öpmeyi bıraktıktan sonra yumuşak bir ses tonuyla devam eder.) Çok (Tekrar öper.) Çok. (Odadaki sessizliğe sadece Ömer'in öpücüklerinin sesi hakimdir. Gamze gözlerini kapatıp boynunda Ömer'in dudaklarını hissederken Ömer'e dönüp ellerini boynunda birleştirir.) Çok güzelsin. (Bu seferki öpücüğün adresi Gamze'nin dudaklarıdır. Gamze'nin dudakları, Ömer'in dudaklarında kaybolurken, aralarındaki tutku odayı doldurur.)
(Gamze kendini geri çekip hızlıca bileğinden saate bakar.) Beş dakikamız var. (Ömer başını sallayınca Gamze eteğini yukarıya doğru sıvar. Bu sırada Tuna'nın sesini duyarız. ''Anne matematik kitabımı bulamıyorum.'' Ömer de Gamze de durmak zorunda kalır. Gamze seslenir; ''Salon masasına da bir bak, ordadır belki.'' Ömer tekrar Gamze'nin boynuna gömülüp bacağını baldırından kavrayıp kendine doğru çeker. Tekrar Tuna seslenir ''Burada da yok, bakar mısın sen de? Geç kalacağım.'' Gamze dudaklarını bükerek Ömer'e bakar. Ömer de üzgün bir şekilde kedi yavrusu gibi Gamze'ye bakıyordur. Gamze eteğini düzeltip Tuna'nın odasına gider.
Tuna'yı okula bıraktıktan sonra iş yerlerine geçerler. Ömer'i atölyede görürüz. )
[Atölyenin girişi: Atelier Soleil ] {Soleil, Fransızcada Güneş anlamına geliyor.}
(Bugün özel dersleri yoktur, Nihat Bey resim yaptığı özel odasındadır. Ömer yarınki dersler için gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra mutfağa geçip hem kendisi hem Nihat bey için kahve yapar. Nihat Bey'in kahvesini bırakıp özel dersleri verdikleri odaya geçer. Odanın ortasında büyük bir masa vardır, iki duvar pencerelerle çevrilidir. Pencerelerin önünde ve yerlerde saksılarla ve yeşil bitkilerle doludur. Bir duvarda yan yana iki şövale vardır. Ömer, birkaç hafta önce babasının evinin girişinde duran annesinin ektiği çiçeğin bir kısmını köklemiş ve birazını kendi evlerinin terasına birazını da atölyeye getirmiştir. Kahvesini masaya bıraktıktan sonra o çiçeğin önüne geçip hafifçe çiçeği okşar. 'Ne kadar mutlu olduğumu görebiliyorsundur umarım, annem. ' Der ve masaya geçip çizim yapmaya başlar. Aradan birkaç saat geçmiştir.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖmGam: Yeniden
FanfictionÖmGam Yeniden: Ömer dizisinin çifti ÖmGam için yazılmış alternatif bir hikaye. 27. Bölümden devam edecek şekilde yazdım. Okuyan/okumaya başlayacak kişilere şimdiden iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.