16.Bölüm

483 24 5
                                    


Annem ve ablamın ölmesinin üstünden tam beş hafta geçmişti. Beş hafta daha beş hafta önce onlarla birlikteydim.

Şimdi ise yanımda yatan Acar öteki odada ki Şule ve Utku bir de gizemli adam Mehmet baba var. Hayatım ne kadar da değişmişti.

Okulların açılmasına ise bir hafta vardı ne çabuk geçmişti senelerim şimdi üniversiteye başlayacaktım.

Akşam Acardan intikamımı aldıktan sonra yattık saat daha on birdi ama yorgunduk. Acar yanıma kıvrılıp yatmıştı. Şuan saatin kaç olduğunu bilmiyorum ama kalkmak istemiyordum.

Kalkmak istesemde Acar sıkıca sarılmıştı onun ellerinden kurtulamazdım. Canım da kalkmak istemiyordu zaten.

Yerimde kımıldandım uyanmış mıydı acaba kafamı kaldırıp Acara baktım uyuyordu. Keşke hep böyle uyurken gibi masum olsa beni birşeyler için zorlamayan.

Kıskançlıklarıyla usandırmayan gerçekten de uyurken ne kadar güzeldi. Güzel mi? Yakışıklı yani güzel bir yüzü vardı Acarın pürüzsüz temizdi kızların peşinden koşması kadar normal bir şey yoktu heralde.

Ve oda bunu biliyordu alışmış gibi görünüyordu. Benim ona böyle davranmam ona tuhaf ya da alışılmadık geliyor olmalıydı. Ama şöyle genellemesine bakarsak daha önce tanıdığım erkeklerden çok farklıydı.

Her açıdan yakışıklıydı ne kadar aptal kumral olsa da zekiydi davranışları yani Bayraklı da yetişmiş olan bir kız olarak söylüyorum.

Bokun bokuydu resmen orası oraya göre standartları tavandı. İzmir geneline bakacak olursak İzmirli gençlere haksızlık olmasın onlarda iyiydi hani ama derecesi yine yüksekti.

Heyy ve bu çocuk beni seviyordu etrafında o kadar kız varken gelipte beni mi bulmuştu? Onun da canı yanmazdı benim de gerçi benim ki yanmıyordu ama neyse karıştırmayalım oraları.

Ben bir insanı sevmek için yaratılmamıştım bu bir kesindi ama o gelip beni bulmuştu. Hem aramızda yaş farkı vardı tamam üç yaştı fazla değildi.

Ama kendi yaşıtını bulabilirdi. Ben bunları düşünürken gülümsediğini fark ettim.

"Beni incelemen bitti sanırım" bunları gözü kapalı söylemişti. Gözünü açtı. "Gizli gizli beni mi seyrediyordun sen?"

"Hiçte bile uyanmanı bekliyordum"

"Yaa uyandım işte"

"Güzel" gözlerimi başka tarafa çevirdim. Bakmayacaktım ona bir daha ona bakmıyordum ki zaten düşünüyordum.

"Tamam tamam kızma hemen bak bakayım" Daha çok beklersin sen omzumu kaldırdım. Güldü "Gece"

"Hıııı"

"Bakmayacak mısın bana" Kafamı kaldırıp baktım.

"Baktım işte"

"Bak her zaman bana"

Eğilip yanağımı öptü ve geri çekilip sarıldı. Şu insanlar bu kadar sarılmakta ne buluyordu anlamıyordum. İçeriden Şule ve Utkunun sesleri geliyordu.

"Hadi kalkalım" dedim. Bana daha sıkı sarıldı.

"Hıı biraz daha" diye mırıldandı sesi kafasını boynuma gömdüğü için boğuk çıkmıştı. Yatakta biraz daha uzandıktan sonra kalktık.

Şule ve Utku mutfaktalardı kahvaltı hazırlamaya başladık Acarla beni ekmek almaya gönderdiler. Fırın biraz uzaktı bana kalsa marketten alıp geçerdim.

Ama kumralımız sıcak ekmeksiz kahvaltı mı olur demişti ve şimdi fırına gidiyoruz. Beş dakikalık bir yoldu bu fazla sıra yoktu bir iki kişi beklemiştik ve iki ekmek alıp çıktık.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin