Emir'in konuşmasını kısık kısık duyabiliyordum. Kalkmak istiyordum ama vücudum bana ihanet ediyordu. Her yerim kasılmıştı -özellikte o piçin tekme attığı kasıklarım ve midem- dayak yememe rağmen dayak da atmıştım ve bundan zevk almıştım.Dayak yemiş olduğum halde çocuksu bir mutluluk vardı üstümde. O adamların yere düşmesi üstüne çıktığımda ki yüz ifadeleri. Akan kanları acı dolu sesleri ahh adeta beni zevkten dört köşe yapmıştı. Gülümsedim yastığıma gömüldüm. Burası gayet rahattı çarşafların değişmesine rağmen Ege gibi kokuyordu. Ahh lanet çocuğun kokusu üstüme kazınmış durumda.
Onun kıyafetleri onun yatağı ve onun evi yani ev tamamen Ege'nin hükmü altındaydı. Buraya bir daha gelmek istemiyorum. Zaten barda yeterince duyuyorum kokusunu bir de burada burnuma kazınmasına hiç gerek yok. Tamam kabul ediyorum iliklerime işledi kokusu ve harika kokuyor olabilir.
Ama insanın burnuna bu kadar sokulmaz ki onun bu taze kokusu tenime işlemişti. Yarın ilk işim bunu üstümden atmaktı. Kendi evimde kendi kokumla ya da onun gibi bir şeyle. Acar da böyleydi bu erkeklerin parfümünde ne varsa artık gittiği yeri istila ediyorlardı. Al sana eşitsizlik kadınlara niye yok böyle kalıcı koku aslında olsa da fazla kullanmazdım da neyse işte. Kapının aralandığını duydum yüz üstü yatıyordum yatakta.
Kimdi bu Ege'nin sesi geldi "yorucuydu bugün"
Emirin sesi geldi ardından "kaşına ne oldu onlar mı yaptı?...ahh o herifi kendi ellerimle öldüreceğim" dedi sinirli çıkıyordu sesi.
"Gelde dinlensin biraz" dedi Ege'nin sesi sanırım kapı aralıktı sağa döndüm.
Işık vuruyordu yüzüme bu rahatsız ediciydi. Gözlerimi kapatıp arkamı döndüm.
İbrahim abi konuşmaya başladı "Geceyi uyandırmayalım. Yarın yanından ayrılmayacaksın saat altı gibi de bara gelirsiniz diğer adamlar bizim depoda o piçi de arıyoruz. Senin evini bilmiyorlar yine de dışarıda bizim çocuklar var. Bir şey olursa seslenirsin zorunda olmadıkça dışarı çıkmayın" dedi sesi kısıktı sıkıldığı belliydi.
Aptal Savaş beyni sikinden çalışan Savaş. Göt kafalı Savaş ahh o adamı kendi ellerimde boğmak istiyorum. Erdem... Erdem onun yanına gitmiş olmalı.
Ahh Erdem'in kafa güzel olacaktı kendini nasıl koruyacaktı. Erdem'in adını duymamla kulaklarımı açtım "Erdem'e de baktık onun da yeni haberi oldu. Hatta bizde olup olmadığını sordu. Savaşı öldürmek istediğini söyleyip durdu" Emir'in sesiydi.
Ohh Erdem'in yanına gitmemiş "evinin önüne birini koyduk eğer gelirse haberimiz olacak" İbrahim abinin sesiydi bu.
Sesler kısa süre sonra kesildi. İçeriden gelen ışık söndü. Böylesi daha iyiydi karanlık sessiz ve rahatlatıcıydı. Gözlerime ağırlık çöktüğünü hissettim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
*****
Evet uzun süre oldu gizemli oğul. Bakalım bu sefer bana neler yaşatacaksın etrafım bembeyazdı boş dümdüz bir tek ben varım. Birden her yer karardı çığlıklar kulaklarımı kapatmak zorunda kaldım etraf kararmıştı. Gökyüzünün altındaydım yıldızlar parlıyordu. Ay ışığı etrafı aydınlatıyordu.
Çığlıklar azalmaya başladı. Etrafıma baktım kimse yoktu etrafta kimden geliyordu bu lanet olası çığlıklar? Ayın ışığı söndü. Yıldızlar ve ben kalmıştık etrafta ne bir ağaç vardı ne de ev bomboştu ova benzeri bir yerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
ChickLitHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?