"Bu oldu mu sence?""Hımm olmuş gibi kapatalım altını kapağı nerede bunun?"
"Dolabın içinde kaldı sanırım"
Acar dolabı açtı ve bamm kapak kafasına düştü.
"İyi misin? Acıdı mı?" dedim yanına gidip.
"Ahh biraz" dedi kafasını ovuşturup.
"Eğil bakayım" dedim. Kafasına baktım görünürde birşey yoktu dudağımı dişledim nasıl acımıştır şimdi cam kapak sonuçta.
"Görünürde birşey yok çok acıdı mı?"
"Biraz" dedi yakındık. "Ama sen benimle böyle ilgileneceksen ötekilerde düşebilir"
"Fırsatçısın biliyorsun değil mi?"
"Ama sen böyle daha bir güzel oldun şuç benim değil bu kadar güzel olmasaydın" dedi ve dudağımı öptü.
"Hadi git pilavına bak yeter sana bu kadar ilgi" Belimden tutup kendine yapıştırdı.
"İlgiye açım belki ben" Yanağımı öptü. Karnım aç zaten Acar ya.
"Bu pilav olmadı mı daha acıktım"
"Beş dakikası var daha. Hımm ben de acıktım yemekten önce tatlı mı yesem acaba"
"Miden bozulur aç karna"
"Bence bozmaz denemekten ne zarar çıkabilir ki?" dedi ve dudağıma yapıştı. Pis fırsatçı kafana kapak düştü diye acıdım.
Bundan sonra gebersen dönüp bakmam acınacak hale geldim baksana . Öptükçe öpüyordu sabah ki olaylardan sonra ben durdurmuştum onu. Kendini kontrol edemeyebilirdi ve bunu hiç mi hiç istemezdim.
"Heyy bu sefer durabilirdim"
"İşimi şansa bırakamazdım" dedim güldü.
"Öyle olsun bakalım" dedi kulağıma eğildi "ama yemekten önce iyi geldi" demişti.
Sen ne kadar da yüzsüz bir şey oldun çıktın kuzum ya. Yemek hazırdı Acar bir de salata yapmıştı sofrayı kurup ilk önce çorbalarımızı içmiştik.
Sonra pilav geldi onu da yemiştik bütün yemek bitmişti izmarit de nasibini almıştı yemeklerden. Sofrayı Şuleyle Utkuya yıktık onlar toparladı ve makineye yerleştirdi.
Bizde balkona çıktık Acar her zaman ki gibi sigarasını yaktı. Bu çocuk günde kaç tane içiyordu birde doktor olacak örnek olması gerek köstek değil.
Zaten canımı çektiriyordu ama hayır içmeyecektim. Ama bende içki içmiştim sadece bir biraydı sarhoş olmamıştım.
İbrahim abi bana ağzımla içmeyi öğretmişti 'bu itler gibi götünden içersen zil zurna olursun ama ağzınla içmesini bilirsen bir kasayı bitirsen bile sarhoş olmazsın' demişti bana.
Bende her zaman onun izinden gitmişim işte ne kadar anemlerin öldüğünde sarhoş olmak istesemde olamamıştım ya neyse.
İbrahim abinin üç şişe şampanyayı kafaya dikip motor kulladığını bilirim adamın gözü bile seyrimemişti. Bende öyleydim en fazla içtiğim günde bile sarhoş olmamıştım. O gün üç bira beş shot üç bardak viski iki bardak karışık kokteyl içmiştim.
Yılbaşıydı sanırım işte birde annemler öldükten sonra hayvan gibi içmiştim ama ne fayda bir bok olmamıştı. Neyse yılbaşı günüde sadece güldürmüştü beni.
Yine motora atlayıp eve kendim dönmüştüm birde üstüne babam denecek o itide taşımıştım. Kendisi sarhoş olmuştu çünkü öküz gibi ağırdı zar zor sokmuştum eve.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
ChickLitHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?