Saniyeler sonrasını bilmeden seneler sonrasının hayalini kurarız ben de kurdum. Ama annem ve ablamın olduğu hayallerdi bunlar onların olmadığı değil.
Mesela ben ayrı bir eve çıkmışım evimde de bir alman kurdu annem ve ablam geldiğinde balkona çıkarıyorum.
Çünkü ikisi de korkuyor köpeğimden böyle böyle işte ama hiç onların olmadığı bir hayalim yokken bunu yaşayacaktım.
Ahh bunu yaşamak istemiyordum. Odaya geri döndüğüm de gizemli de kendine çeki düzen vermişti bana uzattığı karta baktım elime koydu.
"Yalnız değilsin ne zaman konuşmaya ihtiyacın olursa ya da herhangi bir şey numaram yazıyor. Unutmadan gizemli kız kendini iyi hissettiğin zaman hemen aramanı çok isterim. Bir hafta yeter mi yoksa ben arayacağım kendine iyi bak ve hayatta kalmaya çalış ölmeye değil"
Bunları sanki beynimi okumuşçasına söylemişti. Heyy bana gizemli kız mı demişti bu beni gülümsetmişti bana göz kırpıp yanımdan ayrıldı.
Babam denecek herif geldi. Ağlamış mı ahh timsah göz yaşları bunlar beni kandıramazasın geldi sarıldı. İğrenç adamın bana sarılmasına bile tenezzül edemiyorum.
Babamla birlikte eve geldik telefon geldi kaza yerine gitti ben de gitmek isterdim ama yorgundum ve gelme demişti direnecek gücüm de yoktu zaten.
Ben de duşa girdim ruh gibi dolanıyordum kendime gelirim belki diye ama nafile. Ben de kendimi yatağa attım evin için de yalnız hissettim tamam genelde yalnız olurdum.
Ama günün sonunda her zaman biz olurduk. Şimdi ise çok farklı bir daha biz diye bir şey olmayacak ve ben bunu düşündükçe deliriyorum.
En son bunları düşünürken kapının çalmasıyla şıçradım. Islak saçlarımı toplayıp kapıyı açtım ve bamm teyze anneanne enişte dayım öteki dayım yengeler halam bütün sülale gelmiş len.
Salya sümük hepsi bana sarıldıktan sonra içeri geçtiler. Ağlamaklı zırlamaklı sadece karşılarında onları seyrettim.
Konuşuyorlar Konuşuyorlar ve ağlıyorlar başka yaptıkları bir şey yok buraya bana destek olmaya mı geldiler yoksa ağlamaya mı?
"Hamideyle Güneşi Salihliye gömecekler değil mi yavrumun ölüsü bari yanımda olsun" konuşan anneannem.
"Hayır burada kalacaklar her zaman Salihliye gidip gelemem" dedim bir hışımla oraya gönderemem onları cansızdı sonuçta ama yaz kış sıcacık olan annem soğuktu gerçi ne kadar ona doya doya sarılamasamda.
Ahh her zaman şikayet ederdi annem ona sarılmıyorum diye onu sevmiyorum sanardı. Ben de ona sevmek sarılmak değildir derdim.
Ama gerçek şu ki sarılmayı bilmiyorum ve öğrenmek için de hiç çabalamadım. Şimdi olsa ne kadar beceremesemde ona sıkıca sarılırım.
Ama şimdi her şey için çok geç annem yok ablam yok yani kısacası yetmiş yirmi bin trilyon bilmem kaç artık insanın arasında yapayalnızım.
Annemler yanımdayken de yalnızdım ama onlar olmayınca yalnızlığım ikiye katlandı.
Hatta üçe dörde falan da olabilir uzatmaya gerek yok yalnızım işte. Bu düşüncelerim babamın araması ile son buldu açtım telefonu "efendim.... ne....... nasıl.... ne olacak peki şimdi...... tamam" dedim ve kapatım telefonu soru yağmuruna tutuldum 'ne olmuş kızım' 'ne diyorlarmış' falan falan başladım anlatmaya "annemlerin cesetleri bulunamamış" sesimin titrediğini hissettim ve hemen düzelttim. "Her yere bakmışlar bulsalar bile yandığı için teşhis edilemezmiş"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
Chick-LitHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?