Sanırım gerçekten sarhoş olmaya başladım. Fazla da emin değilim içim bir hoş oldu.Şuan Almanın evindeyiz. Ve adam bana yavşamanın sınırlarını zorluyor. Barda uyuyakaldıktan sonra Demir yanıma gelmiş ve üstümü örtmüştü. Öpmüştü de...annem geldi aklıma geceleri yanıma gelir üstümü örter saçlarımı okşardı.
Ben bazen uyanık olurdum geldiğinde dediklerini duyardım annemin sıcacık ellerini saçlarımın arasından geçirişini hissederdim. Demir bana annemi hatırlatmıştı. Göz yaşlarım içime akarken elimde ki viskiyi kafama diktim.
"Aman Tanrım hala yaşıyor" demişti Alman.
Kaç saatten beri içiyordum bilmiyorum ama fazla bir şey yoktu. Yani öyle hissediyorum. Alman hayran kalmış beni seyrediyordu. İçmem hoşuna gitmişti. Almanın eşi ise sarışın yeşil gözlü kısa saçlı kısa boylu tatlı bir kadındı. Bu kadını nasıl olur da aldatırdı pislik herif güzel bir karısı vardı oysa ki. Neyse Almana fazla aldırış etmiyordu. Ama Emir için aynı şeyi söyleyemezdim. Birazdan adamı öldürebilirdi.
Kaşlarını çatmış bana bakıyordu "sence de fazla içmedin mi tatlım?"
Alman eğlenmişçe kadehimi doldurdu pahalı viski boğazımı yakmıştı ama aldırış etmedim. Kalbim boğazımdan daha çok yanıyordu.
"Daha yeni başladım tatlım" derken Emir'in yanağını öpmüştüm kulağına ise "kaşlarını çatmayı bırak" diye fısıldamıştım. Alman Emir'i kızgın görünce daha da abartıyordu çünkü. Emir kafasını belli belirsiz salladı.
Alman karısı Mia'nın beline elini koyarak "Ahh hayatım ne kadar da yakışıyorlar değil mi?" demişti.
Mia ise tebessüm etmiş ve yarım türkçesiyle "evet çok yakışıyorlar" demişti.
Yardımcı kadın yemeğin hazır olduğunu söyleyip masaya çağırmıştı. Oldukça şık olan masaya yerleştik. Alman başa sağına Mia soluna ben benim yanıma ise Emir oturmuştu.
Alman konuşmaya başladı "Bu akşam bizi çok mutlu ettiniz. Değil mi hayatım" demişti Mia ya bakarak.
Mia ise sadece "evet öyle" demişti.
Albert "Birlikte çalıştıklarını biliyor muydun hayatım? Hem sevgili hem ortak"
Mia "Ahh sadece kalplerini değil işlerini de paylaşıyorlar ne hoş"
Albert "Sizinle çalışmayı sevdim umarım en kısa zaman da tekrar bir ortaklık kurarız? Ne dersin Emir?"
Emir gülümsedi "Ahh tabii neden olmasın mutlu oluruz" demişti masada ki elimi tutarak bana gülümsedi.
Zorla bende gülümsedim "kesinlikle en kısa zaman da"
Albert "Gençlerle çalışmayı her zaman daha çok sevmişimdir. Berrak beyinler genç vücutlar her zaman daha iyidir"
Emir "Evet olabilir ama yaşlılara da haksızlık etmeyelim daha fazla tecrübe her zaman iyidir"
Albert "Altmış yaşında ki bir bunaktan daha fazla tecrüben var evlat kendine haksızlık etme"
Emir "Ahh Gece olmasaydı yapamazdım bence ona haksızlık etmemeliyiz" demişti elimi öperken. Ay iğrenç neyse katlanacağız en azından şu Almanın üstüne atlamamı sağlıyordu rol yapmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
Genç Kız EdebiyatıHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?