Saçma düşünce yapılarıyla dolup taşan masa da kahvaltıya devam ettik. Daha sonra Şule dersine gitmişti.
Utku ne kadar ısrar etse de gitmeyi Şule istememişti. Yani gidip de kaç saat ne yapacaktı orada işte şimdi evde ben, Acar ve Utku oturuyorduk.
Utku "ben kaçayım artık babama uğrayacağım bizim canavarı getireceğim" dedi gözlerinden ışık fışkırırken.
Bu çocuğun içinde de bir motor aşkı var bunu hissediyorum. Utku çıkmıştı biz de salonda öylece oturuyorduk.
Acar ders saatleri değişmiş bir bakayım dedi. Bende üstümü değiştirmiştim saat yaklaşmıştı. Acar da giyinecekti ve onlara çıkmıştık.
Ben salonda Acarı bekliyordum üstünü değiştirecekti. Pencereden bakınırken bir anda camdan örümcek sıçramıştı.
Aniden çıkıverdiği için küçük çaplı bir çığlık atmış olabilirim. Ne yapabilirdim örümcekleri sevmem. Acar üstü çıplak bir şekilde içeri koşarak girdi. Şaşkın şaşkın ona bakarken.
"Ne oldu?" demişti. Öylece çıkıverdiğinin farkında değildi.
"Örümcek" dedim camı göstererek. Nefesini rahatlamışçasına dışarı verdi.
"Bende bir şey oldu sandım" Saçımı kaşıyarak Acara baktım ilk başta anlamayan gözlerle baktı sonra aşağı doğru bakınca
"Hee şey sen öyle bir anda bağırınca bende bir şey oldu zannettim" dedi sırıttı. "Yoksa seni tahrik etmek gibi bir niyetim yoktu"
"Beni mi?"
"Ahh utanma tatlım tamam gidiyorum"
"Gerçekten mi? Şuan da utanan ben miyim? Asıl utanması gereken sensin yarı çıplak çıkan ben değilim"
"Aaa tabi ilk defa gördüğüm bir şey değil alışkınım diyorsun"
"Hayır öyle bir şey demiyorum" dedim örümcek aklıma gelip pencereden uzaklaşırken.
"Hııı niye uzaklaşıyorsun o zaman" dedi.
Pencereyi işaret ederek "örümcek"
Kaşlarını çatıp oda uzaklaştı "iğrenç yaratıklar"
Acarın kasları off gerçekte de fenaydı ne diyorum ben ya.
Tekrar sırıttı "neyse manzaranızı bozacağım hanım efendi ama kusura bakmayın artık belki zamanımızın daha çok olduğu başka bir zamanda"
Göz devirdim ''hadi git giyin"
Sırıtarak odasına gitti. İki dakika sonra siyah kot pantolonu ve üstündeki kahverengi düz tşörtüyle iyi olmuştu.
Bu çocuğun giydiği tşörtlerin hepsi mi böyle gerdiriyordu. Ama kötü durmuyordu sadece ben buradayım diye bağırıyordu.
Farklı bir al benisi vardı. Elinde laptopuyla yanıma geldi. Bana yaslanarak laptopunu açtı. Rahat mısınız beyefendi? Yastık mıyım len ben?
Bana döndü sırıttı. "Çok rahatsın değil mi? Biliyorum bende aa yoksa tşört giydim diye mi surat asıyorsun çıkarabilirim benim için hiç sorun değil" dedi gerçekten çıkartacak gibi hareketlendi.
"Yok bence böyle daha iyi"
Sırıttı yanağımdan öpüp tekrar sırtını bana yasladı. Kolumu kafasının üstünden geçirip kendi kolunun altından geçirdi karnının üstüne koydu. Böylece kafasını omzuma koymuş oldu.
"Böylesi daha iyi" demişti birde. Rahatınıza da düşkünsünüz bakıyorumda. Sayfa açılana kadar kafasını yukarı kaldırıp bana bakmıştı sırıtıyordu şebek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
ChickLitHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?