Acar bir şey anlatmamıştı. Yemek yedikten sonra da derse gitti zaten.Şule ve ben kalmıştık Utku da gitmişti. Şule bir şey söyleyecek gibi oluyordu ama sonra susuyordu.
En son dayanamayıp "Şule ne söyleyeceksen söyle artık" dedim şaşırmış gibi bana baktı.
Kaşlarını çattı ve konuşmaya başladı "ben... ben üzgünüm. Yani sana o kadar Acarla birlikte olman için şeyler yaptım falan ama nereden bilebilirdim ki onun böyle bir şerefsizlik yapacağını. Beni affet Gece"
Kaşlarımı yukarı kaldırmış bakarken buldum kendimi anlamamıştım hiçbir şey yüzümü eski haline getirdim.
Acar ne yapmıştı ki bana "Şule bir sakin ol baştan anlat Acar ne yaptı? Neden üzgünsün?" dedim konuyu toparlamak amacıyla.
"Tamam...şimdi Acar'ın ödev yapmak için arkadaşı gelecekti ya...işte o geldi. Ama bu kızmış yani bir kızla ödev yapacaklardı...." dedi bana bakarak devam etmesini işaret ettim.
"İşte bizde geldik falan ben bir girdim içeri Acar'ın üstü çıplaktı...ve kız onu öpüyordu. Beni görünce ittirdi kızı falan bende onları öyle görünce bağırdım. Geceye bunu nasıl yaparsın pislik herif dedim. Şule beni yanlış anladın falan dedi. Ben bir şey yapmadım kız beni öptü dedi bende neden üstünde bir şey yok dedim..." nefes aldı.
"Oda üstüme kolasını döktü bende çıkarmak için odaya geldim peşimden gelmiş sonrada beni öptü sende gördün ittirdim zaten Geceye böyle bir şey yapmam falan falan bir sürü şey söyledi"
Yani beni aldatmış mı sayılıyordu bu durumda. Ne tepki vermeliydim. Ayrılmak için iyi bir sebepti benim işimi kolaylaştırmıştı aslında.
"Canım benim kıyamam sana üzgünüm çok üzgünüm" üstüme atladı "beni affet Gece seni zorlamasaydım keşke keşke sen bildiğini yapsaydın" dedi hala üstümden çekilmemişti.
Boğulacağım kızım ya sarılarak öldürecek beni kendimi Şulenin ahtapot kollarından kurtardıktan sonra konuşmaya devam etti "ama biz senin yanındayız Utkuyla ben gerçi oda bir açıklaması olduğunu düşünüyor ama hallederim onu, ben her zaman senin yanındayım. Bak sana söylemeyecektim ama dost acı söylermiş tatlım ve birazda kendimi suçlu hissediyorum" dedi.
Gerçektende üzgün gözüküyordu. Ama onun bir suçu yoktu ki eğer böyle bir şey yaptıysa bu Acar'ın pisliğiydi Şule'nin değil.
"Kendini suçlu hissetmemelisin Şule senin bir suçun yok bu tamamen Acar'ın suçu üzülme eğer birisinin üzülmesi gerekiyorsa oda Acar" dedim. Umursuyor gibi gözükmeye çalışarak oysa sikimde bile değildi.
"Burnundan getirmeliyiz onun senin gibi bir kızı buldu daha sonra başka kızlara gitti. Yok öyle hemen kurtulmak acısını çıkarmalıyız" dedi gözleri intikamın ışığıyla parladı.
Gözlerindeki ışık sırıtmama neden olmuştu. İşte bu fikri sevdim. Şule de sırıtmıştı bu kızda iyice bana benzemeye başlamıştı.
İzmarit kucağıma atlamıştı kafasını okşamaya başladım. Ne kadar Acarla adının ne olduğunu bilmediğim şeyler yaşadıysakda beni aldatmıştı sonuçta. Aslında bir şey hissetmiyordum ne hissetmem gerekiyordu şuan da? Aldatılan insanlar ne hissederlerdi sinir, öfke, kıskançlık? Evet duygusuzluk olmadığı kesin.
Kendimi normal hissediyordum sanki bomboş gibiydim. Boş karanlık soğuk eski yıkık ahşap evler gibiydi içim, dışarıdan görünüşümünde bundan bir farkı yoktu .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
Romanzi rosa / ChickLitHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?