6.Bölüm

680 30 0
                                    


Gizemli adam Mehmet'in dün dediklerinden bir bok anlamamıştım evde gün boyu ölen eşinin fotoğrafını aradım ama yoktu.

Ne oğlunun ne de ölen eşine ait bir fotoğraf ya da bir eşya vardı.

Bir şey anlamadığım konuşmadan sonra bahçede oturmuştuk. Bana kendi hayatını anlatmıştı. Nasıl bir şirket sahibi olduğunu eşiyle nasıl tanıştığını anlatmıştı.

Eşiyle filmlerdeki gibi bir hayatları varmış. O anlattıkça benim dinleme hevesim daha çok artıyordu ses tonu anlatışı ve tabi ki yaşadıklarıyla ansiklopedi gibi adamdı gizemli adam Mehmet.

Yani Mehmet baba buna alışmak zor olacak. Neyse öğlene kadar konuşmuştuk Nergis bize yiyecek bir şeyler hazırlamıştı.

Beni ilk gördügünde ki şaşkınlığıda neredeyse bitmişti. Yine de her ağzımı açtığımda Allahım böylesi Allah sesin böylesi yüzün ne kadar da güzel diyip durmuştu.

Bu kadını sevmedim saçma sapan şeyler söyleyip duruyordu. Ben ise söylediklerine karşı tepkisiz suratına bakıyordum.

Sonra aa bak bak Mehmet bey gözlerine bak diyordu gizemli adam Mehmet de ona kötü bakışlarını sergiliyordu.

Kadın her seferinde tamam sustum diyip yine konuşmaya başlıyordu. Kadın radar gibiydi her hareketimi takip ediyordu.

Bundan rahatsız olmaya başlamıştım artık. Gizemli adam Mehmet de bunu anlamış olacak ki "Nergis beni kızımla yalnız bırakabilir misin?" demişti.

Ne kadar da nazikti ben kadın biraz daha burda dursa siktir git başımdan diye bağırabilirdim.

"Burada sana bir oda hazırlattım Gece odana evinden eşyalar getirebilirsin istersen. Şimdi görmek ister misin? Ben bir şeyler yapmaya çalıştım ama umarım beğenirsin" Kafamı olumlu anlamda salladım. Masadan kalkıp merdivenlere yöneldik evde neredeyse hiç fotoğraf yoktu tablolar vardı sadece o kadar.

Eşinin fotoğrafını bile görmezken ona benzememi sorun etmiyor muydu ona acı vermiyor muydum? Şahsen ben anneme ya da ablama benzeyen birini görsem tepinerek ağlardım heralde yok ya o kadar büyük bir tepki vermezdim belki de o anki psikolojime bağlı gerçi üzgünsem ağlar mutluysam mutsuz olurdum.

Ben den beklene de bu yani. Koyu kahverengi daha çok siyah gibi bir kapıyı açtı gizemli adam Mehmet içeride siyah ve grinin vazgeçilmez uyumu vardı.

Cennet gibi gelmişti bana benim evimden kat kat büyüktü oda hatta komple ev kadar odam vardı.

"Umarım beğenmişsindir"

"Çok beğendim çok güzel olmuş" diyerek odanın içine doğru yürüdüm.

"İhtiyacın olan her şey var makyaj malzemesi senin için alışverişe bile çıktım (güldü) artık giyer misin giymez misin sana kalmış kendini yabancı hissetme olur mu Gece sende bu evin bir ferdisin kendi evinmiş gibi yani rahat olabilirsin" dedi rahatlatıcı bir sesle

Bu adamı iyice sevmeye başladım ya. Tatlı şey! Daha demin tatlı şeymi dedim ben oha sen iyice değişmeye başladın Gece nazik davranmaya çalıyorsun ve tatlı şey diyorsun. Bir sarsıl yavrum kendine gel. Neyse gizemli adam Mehmet benim için güzel bir oda hazırlamıştı.

"Şey aslında istersen bu gece burda kalabilirsen çok mutlu olurum seninle konuşmak istediğim çok şey var ne dersin Gece?"

Eğer bugün eve gitmezsem Şule beni bir daha eve almazdı o yüzden kibarca "eve gitsem iyi olur aslında ev arkadaşım tek başına korkabilir biraz panik ataktır kendisi" Ayy kibarlıktan kırılıcam vallahi.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin