51.Bölüm

276 21 0
                                    

Emir "hadi gidelim" dedi. Bir bana bir de sevimsize baktı. Çünkü ikimizde birbirimize öldürücü bakışlar atıyorduk. "Heyy siz ikiniz ne oldu burada?"

Sevimsiz "Hiç küçük hanımın bir misafiri geldi. Çağırdı bende kibarca gelemeyeceğini söyledim. Sanırım göndermediğim için kızdı bana"

"Kibarca mı?"

Sevimsiz "En kibar halimdi sinirli halimi görmek istemezdi"

"Çocuğu kovdun resmen ne en kibar halinden bahsediyorsun"

Ağzını açacakken "tamam yeter kesin şunu" diye araya girdi Emir. Emire döndüm "beş dakika sizi yalnız bıraktım ve kavga mı ettiniz?" Sevimsize döndü "kim bu?"

Aras kafasıyla karaltıyı gösterdi "Erdem ve diğerleri" Emir Erdem'in adı duyar duymaz çenesi kasılmıştı.

"Ve sen Geceyle konuşmasına izin mi verdin?" dedi bana döndü. Mavi gözleri siyaha bürünmüştü "sen nereden tanıyorsun Erdemi?"

"Kuzenim" Erdem bu ikisini bu kadar kızdıracak ne yapmıştı.

Emir "Kuzenin mi?" Kafasını iki yana salladı "kuzeninle burada konuşmamalısın veya dışarıda herhangi bir yerde ve sen buna izin verdiğine inanamıyorum" dedi sinirle soludu.

Sevimsiz "Sadece bir kaç dakika"dedi savunmaya geçerken.

"Saniye bile konuşmamalıydı Aras açtırma ağzımı.... " sözü gong sesiyle bölündü ve hep birlikte sesin geldiği yöne baktık. Yarışçılar yerlerine düdüğüydü. "Bu konu kapanmadı konuşacağız Gece benimle geliyorsun sen ne yapacağını biliyorsun geç kalma yarış başlamadan gel"

Sevimsiz kafasıyla onaylayıp koşar adımlarla karanlıkta kayboldu.

Emire döndüm "ne işi? Erdeme bir şey yapmayacaksınız değil mi?"

"Önemli bir şey değil Gece hadi yürü"

"Erdemle mi ilgili?"

"Evet onunla ilgili bu onun sonuydu ve bunu kendi istedi şimdi yürüyecek misin?"

"Ne diyorsun sen ya ne yapacaksınız ona?" Sinirlerini yatıştırmaya çalışıyordu "Emir ne yapacaksın?" dedim ısrarla.

Sinirle elini saçlarına daldırdı "hiçbir şey"

"Emir" sesim biraz yüksek çıkmış olabilirdi. Karaltıya baktım Erdem yoktu "nerede o daha demin buradaydı?"

"Gitmiş işte hadi yürü bizimde gitmemiz lazım" dedi kolumdan tutarken.

Kolunu geri ittim "nereye götürdünüz onu?"

"Ahh Gece karışmasan benim işime"

"Eğer bu işin kuzenimle ilgiliyse karışırım. Erdem nerede?"

"Bilmiyorum Aras götürdü işte"

"Tamam ben bulurum o zaman" dedim karanlığa doğru ilerlerken

"Gece dur Gece kime diyorum ben" demişti arkamdan. Kolumdan tutup kendine çevirdi. "Ona bir şey olmayacak"

"İnanmıyorum sana"

"Tamam bir şey olmayacak dedim ya işte"

"Onu görmek istiyorum"

"Olmaz"

"Neden?"

"Çünkü yetişmemiz gereken bir yarış var"

"Eğer onu görmezsem seninle yarışa falan gelmem görünen o ki yanında biri olmadan diskalifiye olursun" dedim. Tamam zayıf bir piyondu ama başka şansım yoktu.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin