56.Bölüm

298 22 0
                                    


Telefonla konuşmaktan nefret ediyorum. Acara mesaj attıktan sonra beni aramıştı. Dediğim gibi bu saate kadar benim aramamı beklemiş ve uyumamıştı.

Bir saat falan konuşmuştuk ve ben balkona çıkmıştım. Ciğerlerim temiz havayla dolarken içim üşümüştü ekime girecektik haliyle havalar soğuyacaktı.

Ama İzmir'in kışları sert geçmezdi. O yüzden kışı severdim. Rüzgarı tenimde hissetmeyi severdim. Ben yürüdükçe yüzüme çarpan yağmur damlalarını severdim.

Ahh kışı özlemiştim tek kötü yanı fazla motora binememekti. Onun dışında kışı severdim.

Kışın ortasında sabah erkenden kalkıp sabah soğuyla başbaşa kalmayı ve yürümeyi severdim.

Sabahları dalgalar durgun olurdu. Denizi seyrederdim her zaman ki gibi iyi günüm kötü günüm geçerdi. Ben soluğu denizde alırdım. Derdimi anlatabileceğim tek dostuma giderdim.

Bu aralar aksattım yanına gitmeyi ona özlem duyuyorum. Yarın Erdem'in yanına gidecektim annemlere uğradıktan sonra tabi evi denize karşıydı.

Küçük stüdyo dairediydi. Ama pencerenin karşısına geçip kahve içmek için mükemmeldi. Erdemi de çağırmak isterdim mezara.

Ama Emir gelecekti ve ikisi karşılaşmasa daha iyi olacaktı. Erdem ne yapmıştı acaba arasam şimdi konuşasım yok zaten sızıp kalmıştır.

Umarım evinde sızmıştır. Saat iki buçuğu gösteriyordu ve benim uykum yoktu. Yarını düşündüm işte ki ilk günümdü ilk defa yapacağım iş değildi barda çalışmak.

Ahh ablam çok kızardı bana çalıştığım sıra ayyaşlara içki sunduğumu ve cehennemde yanacağımı söylerdi. Beni vazgeçirmek için bende güler ve oo en sevdiğim derdim.

Gülümsedim ablamın yüzü aklıma geldi. Annemin kaşlarını çatmış eve sabaha doğru geldiğimde elini beline koymuş sabaha kadar beni beklemiş bekledikçe sinir küpüne dönmüş hali geldi. Ve yine bir sigara yaktım.

İşte tekrardan ben, gecenin soğukluğu, unutamadıklarım ve sigaram ahh bana kızardı annem ama bana söz geçiremediği için Güneş'e yüklenirdi.

Sözünü dinlerdi Güneş annemin bana kıyasla annemin sözünden çıkmazdı. Annem bana sen kime çektin böyle çekemeyesice derdi.

Sonra da babası kılıklı derdi oraya kadar anneme kızmazdım. Ama beni o şerefsize benzettiği anda kıyamet kopardı içimde.

Ama annem üzülmesin diye susardım içimden saydırırdım o adama adam bile diyemem onun için pislik herif.

Neyse bugüne dönersek bugün yaşadıklarım kötü sayılırdı. Erdem'in dayak yemesi kalabalık sevimsiz ve arkadaşları kötü espirileri ahh ben Emir ile konuşmuştum.

Emirle! derdimi anlatmıştım oda bana kendininkini...Emirle hala inanamıyorum acaba oda benim gibi pişmanlık duyuyor muydu?

Bu duyguyu sevmedim daha önce pişman olmamıştım yaptıklarımdan ama şimdi... İnsanlar acımasızdı zayıf yönünü sana karşı kullanırlardı ve ben bunu Emire açmıştım.

Tamam özet şeklinde çok kısaydı ama yine de o bunu biliyordu ve bana karşı kullanabilirdi. Hele ki çok fazla tartıştığımız göz önünde bulundurulursa.

Ya başkasının yanında sinirle ağzından kaçırırsa ya da bilerek söylerse. Çok güzel insanların gözünde zayıf düşerdim daha önce Atlas vardı.

O bana içini dökerdi arada da ben ona. Şimdi annemlerin mezarına bile gelmedi. Ondan sonrada ne aradı ne de yanıma geldi. O güvendiğim sayılı insanlardandı.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin