Mavi ve Siyah

50.Bölüm

Burası tanıdık değildi ve şimdiden sıkılacağım belliydi. Herkes niye bizden tarafa bakıyordu.

Tamam Emir bu kulübün yöneticisi olabilirdi ama bu kadar da olmaz ki . İlk defa insan görmüşçesine neyse birazdan dikkatleri dağılır diye umuyorum.

Zira hiç hoş değil. Emir elini belime koyunca çevreyi incelemeyi bırakıp ona döndüm.

"Ee nasıl buldun?"

"Kalabalık ve dikkat çekici bu insanlar neden böyle bakıyor?"

Güldü "ne yapacaksın zaten dikkat çekici bir insandım bir de yanımda sen olunca herkesin tüm dikkati biz olduk"

Kendini beğenmiş demiştim kesinlikle öylesin Emir. Kafamı iki yana salladım etrafa bakınmaya devam ettim.

Kızların nerdeyse çoğu götünde etek ya da şort giymişti. Farklı bir ortam değildi aslında İbrahim abinin Karşıyakada ki barında arada çalıştığım sıralarda bunlardan daha cıvıtıkları vardı.

Bir de üstüne içince sarhoş oluyorlardı. İpin ucu kaçıyordu ister istemez. Aklıma Esra geldi nedense sarhoşluktan konu açılınca. Çünkü ilk içkisini içtiği gün sarhoş olmuş ve üstüme kusmuştu.

Emire dönüp kalabalığın sesini bastıran bir sesle "Esra nerelerde?" dedim. Emir de beni duyabilmek için kulağını eğmişti sırık.

Sırıttı "evde deliriyor seni ondan önce benim gördüğüm için buraya gelmek için yalvardı"

"Niye getirmedin?"

"Buraya mı? Burası babamın kulübüne benzemez güzelim hem sana hem de Esraya bakamam ama yarın ilk iş gününü kaçırmaz merak etme"

Kafamı salladım Emir kafasıyla onu takip etmemi işaret etti. Emirin peşine takılıp kalabalığın içinde ilerledik kalabalık Emiri görünce açılıyordu. Ama sonra geri kapanıyordu.

Nefret ederim kalabalıktan ve şimdi burnumun dibinde bitmişti. Emirin bunu fark etmesi uzun sürmemişti. Kolunu belime sarıp kalabalığın içinden çıkarmıştı.

Arada Emire selam verenler vardı ve saniyelik selamlayıp ilerledik. Sonunda insanların durgun olduğu bir yere gelmiştik. Burada ekstra bir ışıklandırma yapılmamıştı loş bir ortam oluşturmuştu.

Sokak lambası gibi bir şeyin altında direğe yaslanmış sevimsiz duruyordu ve arka tarafta yüzlerini seçemediğim bir kaç kişi daha sevimsizin çetesi olmalıydı . Belki de değildi bilmiyorum yüzleri gözükmüyor.

"Sen Arasın yanında kal ben geliyorum hemen"

Arasa döndü kafasıyla beni işaret etti. Sevimsiz de tamam anlamında kafasını yarı eğdi. Emir koluma dokundu gülümsedi.

"Hemen geleceğim" dedi ve gitti. Nereye gidiyordu bu şimdi ve bu sevimsize mi emenat ediyordu beni. Sevimsiz beni baştan aşağı süzdü.

"Seni burada görmeyi beklemiyordum"

"Bende öyle şartlar gereği işte" dedim sessizce.

"Hımm anladım şu Kutay meselesi" dedi. Kaşlarımı çatıp baktım bununda mı haberi vardı? "Emir bahsetmişti kısaca Kutay, sağlam pabuç değildir. Emir bir yanlış yapmasına bakıyor. Umarım bu yanlışı sen olmazsın Gece bu senin içinde Kutay içinde kötü olur"

Sanane ya sanane kötü olurmuş sevmedim seni sevimsiz. Tepkisiz bir şekilde baktım Arasa kafamı karanlıktaki yüzlere çevirdim.

Tanıdık gibilerdi sanki ama pekte emin değilim. Karaltıdaki adamın sırıttığına kalıbımı basabilirim. Ne kadar bir şey göremesemde kesinlikle sırıtmıştı.

Bize doğru geliyordu yüzü gölgeler halinde aydınlandı ahh aptal kafa Erdemi nasıl tanımadın.

Kollarını açtı "gel buraya seni bücür ne işin var burada?" dedi sarılırken.

Gülmüştüm asıl onun burada ne işi vardı. Sarılmaya çalıştım Erdeme beni bıraktı omuzlarımdan tutup bana baktı "bücürümüz racingcilerin arasında bak sen şuna" dedi gözleri sevimsizi bulunca sırıtışı soldu.

Kafasıyla selam verdi. Ama dostça bir selam değildi bu hımm arada soğuk rüzgarlar esiyordu. Ne vardı aranızda.

Bana döndü tekrar "ee anlat bakalım ne işin var burada senin buralarla ilgileniceğini düşünmezdim"

"Hala ilgilenmiyorum sadece bu gecelik bir işim var onun için geldim" dedim. Bana daha sonra hesap vereceksin bakışını attı.

"Anladım gel abiciğin sana bir bira ısmarlasın" dedi kolunu omzuma atarken.

Sevimsiz kolumu tuttu ona döndüm ne oluyoruz ya. "Olmaz kız bana emanet"

Erdem sinirlenmişe benziyordu "iyi sen de gel o zaman" dedi her zaman ki umursamaz tavrıyla. Ne kadar dışa yansıtmasada onu tanıyordum ve sinirlenmişti.

Kesinlikle Erdemi sinirlenince görmek istemezsin sevimsiz senin için iyi olmayabilir.

"Olmaz bende gelemem konuşcaksan burada konuş" dedi sevimsiz. Erdemin dişlerini sıktığını gördüm yüzü kemikliydi ve gece lambaların ışığında gölgeli ve korkunç görünüyordu.

"Gece benimle geliyor" dedi beni arkasına geçirirken.

Sevimsiz kolumdan tutacak oldu ki Erdem hemen kolunu tuttu ve sertçe geri itti. Sevimsiz sinirlenmişti Erdeme öldürücü bakışlarını gönderiyordu.

"Sana kız benimle dedim daha ne kadar açık konuşmalıyım anlaman için"

Erdem bana döndü "sevgilin falan mı bu?"

Kaşlarımı çattım "hayır" Olay büyüyecek gibi gözüküyordu.

Erdem Arasa döndü "ne iş o zaman?"

"Ne yapacaksın işi" dedi kolumdan tutup beni kendine çekerken.

Bez bebek gibi oradan oraya savuruyolardı beni. Yeter ya bu ne Erdem vazgeçmezdi ve sevimsiz de vazgeçmeyecek gibi gözüküyordu.

Erdem "Gece buraya gel"

Sevimsiz "Hayır Gece benimle burada kalacak" Bu iş inada yürümüştü nerede kalmıştı bu Emir işe yarayacak zamanda gitmişti.

"Erdem tamam uzatmayın yarın bize gel orada konuşuruz"

Erdem bana döndü ve hemen Arasa çevirdi gözlerini ben de Arasın kolundan kurtulup Erdem'in yanına gidecekken sevimsiz tekrar kolumdan tuttu.

Kafamı ona çevirip kötü bakışımı gönderdim ve sertçe ittim elini. Erdemin göğsüne elimi koydum. ''Hadi abisi"

Erdem bana döndü "tamam abisi ben buradayım eğer bir şey olursa...." sözü sevimsiz tarafından kesildi.

"Bir şey olmayacak tabi sen hala burada kalırsan her an her şey olabilir" dedi dayak istiyor bu çocuk

Erdem tam Arasın üstüne atlayacaktı ki tuttum "Erdem lütfen" dedim Erdem dişlerini öyle bir sıkmıştı ki neredeyse kırılacaklardı.

"Erdem" dedim.

Bana döndü "yarın geleceğim"

Arasla bakıştıktan sonra karanlığına döndü. Sevimsize döndüm direğe yaslanmış sigarasını yakıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Erkek arkadaşınla dışarıda istediğin gibi sürte bilirsin ama benim yanımda hele ki Emir seni bana bırakmışsa asla" dedi derin bir nefes çekti.

"O benim kuzenimdi ve senin ona bu şekilde davranmaya hakkın yoktu"

"Kuzenin olması bir şeyi değiştirmez benim yanımda ne sana bira ısmarlayabilir ne de sigara seninle konuşturduğuma şükretsin"

"Bu hakkı sana kim veriyor bay ukala. İster bira ister sigara..." sözüm kesildi

"Kimsenin bana bir şey verdiği yok küçük hanım o adam benim yanımda seninle konuşamaz bir şeyler ısmarlayamaz ayrıca burada herkesin verdiği şeyleri içmemelisin. Bunun başında da o var"

Emirin sesi duyuldu sevimsiz tekrar direğe yaslandı ve sigarasını dumanını yüzüme üfledi pislik herif. Seni sevmedim sevimsiz. Bunların acısı her türü çıkacak sıranı bekle ...