Mavi ve Siyah

35.Bölüm

Gökyüzü karanlık ve buram buram yalnızlık kokuyordu. Benim yaratmış olduğum sigara dumanı ve yıldızlara son kez baktım. İyi geceler dostlar bu kız gider.

İçeri girip üstümdekileri hızla çıkardım ve geceliklerimi giydim. Direk yatağa gömüldüm bedenen olmasa da ruhen yorgun hissediyordum. Telefonun alarmını yediye kurdum. Kafamı koyar koymaz uyumuştum. Tuhaf belki rüya gördüm ama hatırlamıyorum hımm bundan bir bokluk çıkacak ama bakalım.

Sabah alarmın sesiyle uyandım alarmı kapattım. Gözlerim yarı kapalı yarı açık ayılmaya çalıştım. Gözlerimi tavana diktim bu gece rüyama gizemli oğul gelmemişti. Benden vazgeçmiş olabilir miydi? O benden vazgeçse bile ben ondan vazgeçmeyecektim. Yatakta doğruldum yüzümü yıkamak için kalkacakken bir anda kasıklarıma giren ağrıyla yerime çakıldım.

Çekmeceden aptal ağrı kesicileri çıkardım pet şişe de biraz su vardı. Ağzıma atıp suyu kafama diktim. Hapların iğrenç tadı ahh ve şu sancı doğum kontrolleri şimdi almama gerek yoktu. Onlar öğlen ya da akşam alınmalıydı. Beş dakika boyunca hareketsiz oturdum. Kendimi iyi hissedince kalktım lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım.

Soğuk suyun yüzüme çarpması iyi gelmişti. Havluyla kuruladım yüzümü sancı biraz azalmıştı odaya geçtim Şule hala uyuyordu. Üstümdekileri çıkardım siyah pantolon üstüne yarım kollu salaş siyah tişört seçmiştim fazla özenmemiştim her zaman ki gibi klasik Gece olmuştum.

Ayağımada botlarımı geçirecektim hafif eyeliner çektim. Koyu rujumu da sürecektim ama motorla gidecektim kask falan şimdi uğraş hiç bulaşmadım. Saçlarıma köpük sürdüm kabarmaması için zaten dalgalıydı saçlarım fazla uğraşmadım. Parfümden de iki fıs tamam hazırdım. Daha yarım saat vardı çıkmama ki Acar aramıştı.

Hemen meşgule attım ve kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtım Acar beni baştan aşağı süzmüştü. Bende onu oda fazla özenmemişti her zaman ki Acardı hoş kokan parfümüyle her zaman ki gibiydi. İçeri geçtik mutfağa yani.

"Kahvaltı ettin mi?" dedi sessizce.

"Hayır"

"Şimdi yaparsak yetişemezsin zaten kantin de bir şeyler ye mutlaka ağrı kesicini içmiş olmalısın bisküvi falan ye şimdi aç karna içmemen gerek"

"İçtiğimi nereden biliyorsun?"

"Eğer içmeseydin şuan da ayakta duramazdın" Dolabın kapağını açtım heyoo oreo vardı. En sevdiğim çıkardım hemen bir tane aldım. Isırdım Acara da uzattım. Acar kolumdan tutup kendine çekti sırtımı ona dayamıştım elimdeki yarım oreoyu ağzıma atacakken Acar yemişti. Ama o benimdi ona kötü bakışlarımı gönderdim.

"Senin elinden daha güzel oldu" Pislik paketten bir tane daha çıkardım Acara baktım bunu da yersen hiç iyi olmaz bakışlarımı gönderdim. Bu sefer ısırmadan ağzıma atmıştım.

"Heyy"

Gözlerimi devirdim bir tane daha bisküvi çıkarıp beyefendinin ağzına verdik. Sultan hazretleri başka isteğiniz. Güldü aptal kumral ben seninle ne yapacağım acaba kollarını sıkıp yanağımdan öptü.

"Ben bırakayım seni hadi çıkalım"

"Gerek yok ben motorla gideceğim sana ters zaten fakülte yolu uzatma"

"Uzatmam ben yolumu ilk gün hem bugün ben bırakırım"

"Gerek yok"

"Tabi motora binmek için bahane arıyorum desene sen" Sırıtmıştım evet öyleydi. "Tamam öyle olsun bakalım" dedi mutfaktan çıkacakken kolumdan tutup beni kendine çekti duvara yaslamıştı. Duvarla Acarın arasında kalmıştım. "Bir şey unutmadın mı?"