33.Bölüm

348 25 0
                                    

Bu saçma ayrıntılardan kurtulmalı ve yemek yemeliyiz bence ve böyle düşünen sadece ben değilim;

Utku "neyse bende acıktım ne yesek?"

Acar "dışardan söyleyelim uğraşmayalım şimdi"

Şule "dışarı çıkalım ya hem Gece içinde iyi olur hava almış olur"

Utku "fark etmez"

Acar bana baktı omuz silktim. "Taman o zaman hadi çıkalım"

Hep birlikte kapıya doğru ilerledik. Ayakkabılarımızı giyip merdivenleri inmeye başladık. Şuleyle Utku önde biz arkada iniyorduk ki Şule'nin ayağı takıldı.

Kucağıma düştü birde bir çığlık attı ki bütün apartman inledi. Şule benim kucağıma düşünce normal olarak bende ikimizi bir taşıyamadığım için yere düştük.

Aman be Şule kulağımın dibinde... kulağım çınladı. Utku Şuleyi kaldırdı kucağımdan. Acar da beni iki elimden tutup kaldırdı.

"İyi misin?"

"İyiyim" dedim. Bugün ne kadar da çok iyi olup olmadığımı sormuştu. Elini belime koydu ona ne oluyoruz dercesine baktım.

"Bıraktığımda düşüyorsun istiyorsan kucaklıyabilirim" kulağıma eğilip "ama bu sefer çırmalamak yok" dedi sırıtarak.

"Yok saol böyle iyiyim ben" dedim kolunu çektim "düşmem artık canım"

"Vaov canım hımm ilerleme kaydediyoruz canım" dedi ağzı kulaklarınada sırıtarak.

"Lafın gelişi söylenmiş birşey o şımarma hemen"

"Tamam canım şımarmam"

Kötü bakışlarımı gönderdim şimdi bunu unutana kadar söylerdi. Unutması uzun bir zaman alırdı. Çıkış kapısına geldik kapıyı açacakken Acar benden önce davranıp kapıyı açtı.

"Teşekkürler" dedim sıkılarak.

"Önemli değil canım" dedi sırıtarak.

Ahh çok güzel kendi ellerimle koz vermiştim. Neden hep Acar'ın arabasıyla gidiyorduk. Utku tek araba gidelim dedi benim arabayla. Neymiş efendim başka arabaya binmezmiş illaki kendisi kullanacakmış bak sen ya.

Neyse bindik arabaya işte nereye gidelim falan Şule hemen sultan çiftliği dedi. Kıyamam bayraklı çocuğu işte ne yapacaksın. Dur ne sultan çiftliği mi? Bizi batırmaya mı çalışıyor bu kız tamam ne kadar bayraklında olsa bayraklıya göre pahalı bir yerdi.

Karşıyakada ki bir lokantayla eş değer ve o kadar da hoş değil niye o kadar pahalı anlamış değilim. Ama neyse benim gözler pörtledi baktım kimseden ses seda çıkmıyor.

Bende birşey demedim tabi ne yapayım kimse itiraz etmeyince. Bayraklıya dönmek istemiyordum açıkçası aman sadece bir yemek yiyip çıkacağız yani eskileri görmesem bari.

Babaannem dedem babam yengem amcam Melike Merve ve geri kalan tayfa halam eniştem Murat Burçin ahh inşallah yoklardır. Melike Merve benden büyük ama ben öyle diyorum Muratla Burçin hele Murat otuzlu yaşlarının ortasında.

Burçin erkek bu arada işte oda yine var Murat kadar ama hiç biriyle konuşmuyorum. Biri evli zaten Burçin Melike de evlencek nişanlı umrumda bile değiller. Neyse nereden göreceğim onları ya bayraklı da otururlar ama sosyetiktir onlar gelmezler buralara.

Arabadan indik yakın yere park etmiştik hemen giriverdik kapıda görevli karşıladı. Yerimezi gösterip gitti garson geldi ne alırdınız falan karnım açtı ama canımda birşey istemiyordu.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin