Ne uyudum bee saat kaç ki kolumu komidine uzatmamla kasıklarıma giren ağrı bir oldu. Acıyla kolumu geri çektim. Ahh tabi ay sonu gelmişti ve benim şu saçma hastalığım kendini göstermişti.Regl dönemimden nefret etmemi sağlıyordu. Acarın kollarından kurtulup mutfağa su almak için kalktım. En son Acarla bakışıyorduk uyuya kalmışız. İlk önce tuvalete uğramam gerek. Tuvalette işimi hallettikten sonra mutfağa su almaya geçtim odaya geldim. Acar hala uyuyordu sessizce haplarımı aramaya koyuldum.
"Ahh nerde bu lanet şeyler" dedim bir an Acarın uyuduğunu unutarak. Arkamı döndüm uyanmamış.
Nerede bu haplar iki saatten beri bulamıyorum. Ahh ve sancı dayanılmaz elimi kasıklarıma bastırdım. Biraz olsun sancıyı dindirmek için.
Dayanılmaz bir acıydı bu diş ağrısından bin kat kuvvetliydi. Sonunda çekmecenin arkalarına kaymış salaklar iki saatten beri sizi arıyorum. Ahh acı çekiyorum.Hemen kutusundan çıkarıp ağzıma attım. Suyu bir dikişte bitirdim.
Arkamı döndüğümde Acar oturur hale geçmiş bana bakıyordu ona dönünce. "Ne onlar?" dedi.
"Hiç ağrı kesici"
"Sancın dayanılmaz olursa söyle serum takmaları gerek yarım saat sonra etkisini gösterecektir. Gel buraya sıcak olman gerek" dedi.
Bilmiş şey iyi ki bir doktor olacak. Yanına gidip oturdum utanmam gerekiyor muydu? Tuhaf hiç öyle bir şey yok. Zaten utanan bir insan da değilimdir neyse. Kollarını belime doladı. "Regl dönemin kaç gün sürüyor?"
"Dört"
"Dört gün boyunca zor olmalı. Bu acıyı çekmek zorunda değilsin bunu biliyorsun Gece"
"İstesem de hamile kalamam ayrıca olsa bile okulum daha yeni başlayacak ve benden bahsediyoruz. Benden anne olmaz"
"İçtiğin haplar doğum kontrol hapları öteki ise kuvvetli ağrı kesiciler eğer bunları bırakırsan olabilirsin okulu ise dondurabilirsin. Sağlığından daha mı önemli?"
"Bana bir zararı yok ayda iki üç gün sadece alıştım artık acısına hem benden bahsediyoruz. Ben ve anne olmak hem kimle yapacağım. Tek başıma yapabileceğimi sanmıyorum"
Dik dik bana baktı "biz burada bostan korkulu zaten"
"Sen mi?"
"Aklınızda başka biri vardı sanırım Gece hanım"
"Yoktu da hani ne bileyim sen ve ben...hem evli bile değiliz niye bunları konuşuyoruz ki"
"Sorun evli olmamız mı yani tamam olur evlenelim"
"Ne evlenmek mi? Daha on sekiz yaşımdayım gençliğimin baharında. Sen yirmi bir ikimizde çok genciz bence"
"Genç olmak evlenmek için bir sorun değil annem bile on beş yaşında evlenmiş. Yani hem babamla aralarında altı yaş var. Bizim ise üç ve sen on sekizsin"
"O zamanla bu zaman aynı mı onlar zorunda kaldıkları için hem hiçte sağlıklı değil bir bayanın on beş yaşında evlendirilmesi"
"Erkenden anne olmuş işte benim gibi bir oğlu olmuş neresi sağlıksız bunun birbirlerini de seviyorlar"
"Olabilir ama benim için olamaz daha evlenmek için çok erken hem sen erkeksin benim sana evlenmek için baskı yapmam senin ise kaçman gerek bunlar hiç normal değil"
"Ama bizler normal değiliz" dedi sırıtarak.
"Heyy o benim lafım" dedim güldüm. "Aahh" diye inledim gülünce sancı artmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
Literatura FemininaHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?