49.Bölüm

274 20 0
                                        


Utku memnun olmuşçasına kafasını salladı.

Utku "böylesi çok daha iyi"

Kafamı sallayıp onayladım. Acarın telefonu çaldı. "efendim" diye açtı telefonu.

Karşı tarafı dinledi "tamam geliyoruz birazdan" dedi ve kapattı. "Ders yarım saat erkene alınmış gitmemiz lazım" dedi ve hep birlikte eve çıktık.

Acar eve geldiğimizden beri defterini arıyordu.

Utku "hadi be abicim geç kaldık" diye böğürüyordu.

Acarı seyrediyordum gerçekten gözünün önündeki defteri görmüyor muydu??

Yanına gittim ve kitabın hemen altından defteri çekip uzattım. Bir bana bir de elimde ki deftere bakıyordu.

"Yarım saatten beri burdamıymış?" dedi kafasını iki yana sallayıp defteri alırken. Sırıttı "sen olmasan ne yapardım" dedi yanağımdan öperken. "Bir de beni sinirlendirecek şeyler yapmasan...ahh neyse geldiğimde burada olmayacaksın herhalde"

"Evet büyük ihtimalle orada kalırım" dedim omuz silkerken.

"Bugünü hiç sevmedim" Al benden de o kadar bok gibiydi tabi şu son tamir işi ve Hayri abiyle olan konuşma dışında ve gün daha bitmemişti.

Emirle neler olacaktı hiç bilmiyorum. Bir de gizemli adam Mehmet baba vardı. Ahh ona ne diyecektim onu da hiç bilmiyorum.

"Kendine dikkat et" dedi burnuma parmağıyla vururken.

Burnumu kıvırdım güldü "lütfen telefonlarımı ve mesajlarımı gör merak ettirttme"

Kafamı salladım kollarını belime doladı. Yanağımdan öptü ama çekilmedi "sana kızgınım ama kızamıyorum sana" iç geçirdi. "Seni özleyeceğim güzellik ben yokken başını belaya sokma" dedi dudağımın kenarını öperken.

Neydi şimdi bu sanki Emirle gideceğimden haberi varmış gibi konuştu. Yok canım nasıl haberi olacak yani. Neyse kapıya kadar birlikte yürüdük.

Utku da salondan çıkıyordu. Şule sanki hiç geri dönmeyeceklermiş gibi uğurluyordu Utkuyu. Geri dönecekler iki saat sonra biliyorsun değil mi?

Acar "Askere mi uğurluyorsun Şule sadece derse gireceğiz ve iki saat sonra geri döneceğiz" Arkandayım aptal kumral bu ne ya hani geç kalıyorlardı.

Şule "tamam be" dedi Utkuyu bırakırken. Gözlerini kısıp Acara baktı "ne o kıskandın mı?"

Acar gözlerini devirdi "evet çok kıskandım keşke beni de askere uğurlar gibi uğurlayan biri olsa tek hayalim çünkü"

Şule "aa Gece varya Acar o seni seve seve uğurlar eminim"

Utku "hadi geç kaldık zaten"

Acar "sevgilin biraz daha hızlı olsa hiç sorunumuz olmazdı"

Şule "benimle ne alakası var senin yüzünden geç kaldınız iki saat defterini bulamayan ben değilim"

Acar ağzını açıcakken araya ben girdim "tamam yeter geç kalmıyor musunuz siz hadi bir gidemediniz" dedim Acarla Utkunun kollarından hafifçe iterek.

"Niye gitmemizi bu kadar istiyorsun?" dedi Acar gözlerini kısarak.

"Erkekleri eve toplayıp parti vereceğiz çünkü" dedim kapıyı kapatırken.

Acar eliyle kapıyı durdurdu kafasını uzattı "bak sen şunlara"

Utku Acarı çekti "yürü abi yürü"

"Ama bak ne diyor"

Utku "Evet Acar karşıdaki çocuğun bahsettiği parti kızlarınkiymiş demek ki bak sen şu işe" Acarı önüne aldı. "Yürü artık hoca bizi derse almayacak"

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin