Emirin tehtitkar konuşmasından sonra depodan çıkmıştık. Erdem bana eve gideceğine dair söz vermişti.Kapıda ki adamlar sigara içiyorlardı. Bizim çıktığımızı görünce yaslandıkları duvardan doğruldular. Emir Erdemi bırakacakları söyledi.
Adamlar huzursuzca söylendi ama Emirin sözüne karşın ona itaat etmişler ve Erdemi bırakmışlardı. Erdem'in sallana sallana gidişini seyrettik.
Emir ne kadar memnun gözükmesede bırakmıştı Erdemi ama ne vardı aralarında da onu dövdürtmüştü ve ona karşı bu kadar sinirliydi.
"Erdeme neden kızgınsın?"
Bana döndü omuz silkti "eskilere dayanan bir şey sadece Erdem değil Savaş içinde aynı şeyleri yapmayı isterdim. Ama ihale Erdeme çıktı"
Savaş denilince hala tüylerim diken diken olması ahh lanet bir alışkanlık. Olayların üstünden üç yıl geçmesine rağmen hem de. Bu saçma hikayeyi belki başka zaman tartışmalıyız.
Zira anlatacak gücüm yok en azından şuan da. Uzun zamandır Savaşın adını ilk defa duyduğumdan beri. Üç yıldır bu adı ne işittim ne de karşılaştım. Karşılaşmak da istemem zaten.
Ama şöyle bir özet geçeyim Savaş hakkında. Savaş Erdemin ikiz kardeşiydi. Tek yumurta ikiziydi çok benziyorlardı.
Ama Savaşın kaşından çenesine kadar uzanan bıçak izi vardı. İkisini ayırt edende buydu zaten. Şaşırdım mı Savaşın bu işin içinde olmasına? Hayır Erdemle alakası yoktur. Hala kendime gelememiş durumdayım.
Bu isimi duymadan önce daha iyiydim. Hatta daha mutlu bile sayılabilirdim. Bu olaydan ne kadar utanmamam gereksede hala acı veriyor. Ahh yeter çıkar aklından şu düşünceleri Gece.
En son kendime gelemeye çalışarak "Savaş mı?" demiştim. İsmini söylerken zorlandığımı hissettim.
"Şaşırdın mı? Savaştan bahsediyoruz bunca zaman kuzen olduğunuzdan nasıl haberim olmadı?"
Omuz silktim "bilmem konusu açılmamıştı" şuan da açılmasa daha iyi olurdu.
"Ya tabi seninle ne zaman konuşsak kavga ederek ayrılıyoruz" güldü güldüm. "Aslında kavga etmeden de anlaşabiliyormuşuz bunu daha sık yapmalısın"
"Ben mi? Asıl sen yapmalısın kavga seninle başlar her zaman"
"Hiçte bile seninle başlar sen bağırdıkça ben bağırırım ben bağırdıkça sen böyle gider sussan hiç bir sorun kalmayacak. Ama hep ben alttan almak zorunda kalıyorum ya da Esrayla babam giriyor araya"
"Sen mi alttan alıyorsun? Güldürme beni"
"Evet yoksa susucağın yok tamam bazen ben de susmuyor olabilirim. Ama genel olarak bakarsak her şey sende başlıyor"
"Bazen susmuyorsun öyle mi en son karşılaşmamızı hatırlatırım hani şu kulüpteki neydi o kızın adı...."
"Çiğdem" dedi hatırlamışçasına.
"Evet Çiğdem arada kaynamıştı biraz ama kız sana tokat atmıştı..." sözümü kesti
"Hatırlattın zaten yeterince tamam"
Sırıttım "o gün kim susmuştu"
"Tamam pes. Sen her zaman sen susarsın ben bağırırım ve kavga benim yüzümden çıkar oldu mu? Rahat ettiniz mi küçük hanım"
"Olabilir ama itirafını bu kadar erken beklemezdim. Ben sadece bir hatırlatma yaptım"
"Evet duydun işte ama o gün hatırladığım kadarıyla sende o kıza vurmuştun. Hadi itiraf et kavga etsekte bana kıyamadın"
"Ne kıyamacağım sana onun için vurmadım o kıza bana elini kaldırıyordu bende onun elini indirdim"
"Öyle olsun bakalım"
"Öyle zaten"
"İtiraf etmek o kadar zor bir şey değil"
"Söyledim işte"
"Tamam sen bilirsin"
Kötü bakışlarımı gönderdim" bak sen başlatıyorsun işte"
"Ne yaptım ki" dedi pis pis baktım. Kolunu omzuma attı "tamam sustum güzellik ama biliyorum ki içten içe yediremedin bana senden başkasının bağırmasını ondan vurdun ahh biliyorum"
Kolunu çekerken "hiçte bile"
"Bak ben kapatıyorum konuyu sen üsteliyorsun sonra büyüyor Emir başlattı oluyor"
"Yanlış kapatıyorsun çünkü"
O günü hatırlıyorum. Her zaman ki gibi kulüp kalabalıktı. Meydandan daha yeni gelmiştik. Emir yanında Çiğdem denilen hatunla gelmişti.
Esrayla bizim çocukların yanında oturuyorduk. Emir de kızdan sıkılıp bizim yanımıza gelmişti. Benim yanım boş olduğu için Emir benim yanıma oturmuştu.
Tabi hatun da bu arada bana öldürücü bakışlarını gönderiyordu. Umursamadım fazla Emirin her zaman takıldığı kızlar işte dedim.
Emirin zaten umrunda değil kız. İşte o hafta içerisinde Emir biraz kötüydü. Babasıyla arası bozuktu içti içti tabi haliyle sarhoş oldu.
İçtikçe içiyordu ben ne kadar umursamasamda Esra endişeleniyordu abisi için. Ama Emir Esrayı dinlemiyordu. Esra bana söylemişti Emir seni dinler sen söyle diye.
Ne kadar beni dinlemeyeceğini bilsemde denemiştim. Emir bırak Emir bırak yok. En sonunda ben de inada bindirdim tabi elinden aldım bardağı.
İçmeyi bıraktı ama üstüme yığılmıştı. Bana sarılıyordu salak salak konuşuyordu. Kafa uçmuş tabi işte sonra kız geldi bunun suratına bir bardak suyu döktü.
Böyle kendine geldi Emir ama sinirlenmişti. Ayağa kalktı sarhoşluğundan eser kalmamıştı. Kıza bağırmaya başladı.
Kızda ona bağırıyordu. Sonra kız bana da laf attı. Tabi ben durur muyum? Hayır ben de katıldım kavgaya. Emir kızı bırakıp benimle kavga etmeye başladı.
O bana ben ona kız arada kaynadı buna öyle bir geçirdi ki Emirin kafa yana kaydı. Sarhoşluktan mı? Yoksa kız mı okkalı vurmuştu bilemeyeceğim ama iyi yerleştirmişti.
Kız bana da vurmaya yeltendi ama yemezler güzelim ondan önce davranıp ben de ona tokat atmıştım. Onun da kafası Emir gibi yana kaymıştı.
Kız ben vurduktan sonra ağlayıp gitmişti. Sonra biz Emirle tekrardan kavga etmeye başlamıştık ve ben alttan almıştım o değil.
Her zaman ki gibi İbrahim abi olmasa ben ona daha fazla yüklenirdim tabi bu her sefer için geçerli değildi. İbrahim abiyi unutup çok kavga ettiğimiz olmuştu.
Şimdiye dönecek olursak kulübe gidiyorduk. Yani Emirlerin kulübe kazanan için parti verilecekmiş. Ama en önemlisi gizemli oğul da oraya gelecekti ve onu görecektik. Kutay Erkan sen misin bakalım.
Ahh umarım sensindir. Zira artık seni aramaktan yoruldum. Tamam daha yeni başlamış olabilirim seni aramaya. Ama ben sabırsız bir insanım tatlım. Çabuk karşıma çıkarsan daha çok sevineceğim.
Savaş bile bunca yıldan sonra ortaya çıkmıştı. Artık sende çıkmalısın. Aslında Savaşın ortaya çıktığı yoktu. Sadece adını duymuştum. Ama adını duymak bile beni tedirgin etmişti.
Ona karşı koyamıyordum. O benden kat be kat büyük ve güçlüydü. Herhalde beni tedirgin eden ilk insandı. Ve şuan da hangi cehennemde bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. Umarım gittiği cehennemden hiç çıkamaz.
Ve böylelikle ben de kendimi daha iyi hissederim. Ahh oysa ki eskiden onun yanındayken kendimi iyi hissederdim. Ama bunlar çok eskidendi.
Eskiden hayat daha bir çekilirdi. Şimdiyse fazla boktan. Eskiden Savaş iyi bir insandı -yani benim için- eskiden eskiden...
Geçmiş şeylerden bahsetmek çok saçma. Geçmişim beni daha çok batırıyor. O yüzden geçmişe değilde şimdiye bakıyorum. Böylesi daha iyi geliyor. En azından bana...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Siyah
ChickLitHayat saçma bazen en kötü ne olabilir ki diyerek yaşamak lazım. Yani en kötü ne olabilir ki?