53.Bölüm

301 23 0
                                        


Yol fazla kapalı değildi. Zaten kapalı olsa da Emir aradan aradan geçip gidiyordu.

Kulübü daha önce de görmüştüm yani dışarıdan ama içeri girmemiştim. Bakalım nasıl bir şey çıkacak.

Kapının önünde neredeyse her marka motor vardı. Kalabalıktı ama meydanda ki kadar değil. Kapının önünde iki izbandut vardı. Ve korkutucu gözüküyorlardı.

Takım elbiseli penguenden ziyade balinaya benzetilebilirledi. Ama kaslı ve katil olanlarından. Kalabalığın içinden kapıya ilerledik.

Emir kapıdakileri selamladı ve girdik. Klasik bar ortamı gibiydi bizim kulübün sıcaklığını bulamamıştım.

İbrahim abinin mekanına ilk girdiğim günü hatırladım. Yanımda babam denecek o iti saymazsak gayet iyi bir giriş yapmıştım.

On altı yaşımdaydım. O gün etraftaki motorlara hayran hayran baktığımı hatırlıyorum. İnsanlar bana hiç yabancı gelmemişti.

Hamit ustanın kızı diyip bağırlarına basmışlardı beni. Ne kadar sevmesemde onu düşününce İbrahim abiyi kulübü Esrayı diğerlerini  onun sayesinde tanımıştım.

Belki de ben kendimde bulabilirdim kulübü. Neyse kapalı dışarıdan eski bir depo gibi görüyordu kulüp. İçerisi benim için tam bir cennetti.

Ama burası normaldi benim için bir özelliği yoktu. Gizemli oğul dışında tabi içeriye ilerledik ve sevimsizin yanına gitmiştik.

Sevimsizin yüzü asıktı tabi asık olacak hem iddiayı kaybetmişti hemde yarışı. Aptallıktı benim üzerime iddiaya girmeleri hem de motordan korkup korkmayacağım üzerine.

Saçma başka zaman olsa belki kavga için sebepti. Ama şuan ne halim vardı ne de keyfim. Erdemi öyle gördükten sonra... Buradan çıkınca Erdem'in yanına gidebilirdim.

Ama gizemli adam Mehmet baba vardı. Ahh onu unuttum gelmemiş olmalıydı. Yoksa arardı ya geldiyse ben duymadıysam telefonumu çıkardım.

İki mesaj vardı. Acardan daha bir iki dakika önce gelmişti. Neredesin falan diyordu. Mehmet babanın yanındayım mı desem?

Evet evet aynen yazıp gönderdim. Tam cebime koyacakken cevap geldi.

'Bugün orada mı kalacaksın?'

'Evet' dedim tabi bugün gelirse. Belki uçakta ki arıza sürecek ve yarın gelecekti.

'Tamam müsaitsen arayayım mı sesini duymak istiyorum'

Burada mı? Bu gürültüde dışarı çıkıp konuşsam mı? Olmaz şimdi gir çık çok fazla iş.

'Ben seni arasam bir kaç saat sonra'

Emir sevimsizle konuşuyordu. Bende hemen Emir'in arkasındaydım telefonu cebime koymuşdum ve Emir'in yanına adımı attım ki kocaman bir şey bana çarpmıştı.

Emirle sevimsiz tutmasa herhalde yeri boylardım. Sahi bu ikisi tutmuştu ikisinin arasında gitti geldi gözlerim. Ee tamam teşekkürler de bırakmayacak mısınız?

Emirle sevimsiz bana bakıp birbirlerine döndüler sonra beni bırakmışlar ve bana çarpana diklenmişlerdi. Emir beni bırakmamıştı aslında kendisine çekmişti daha çok.

Ama bir yandan da bana çarpana söylenmeyi bırakmıyordu. Bana çarpan çocuğa baktım o anda göz göze gelmiştik.

Mavi gözlüydü heyy hayır bu Kutay olmasın gizemli oğul bu kadar öküz olamaz lütfen olmasın. Çocuk fırçayı yiyip kalabalığın içinde kayboldu.

Emir bana döndü "iyi misin?"

Kafamı salladım evet anlamında gözlerim belime sıkaca dolanan kollara kaydı. Heyy koca adam çek o kolları Emir gözlerimi takip edip kollarını çekti.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin