17.Bölüm

460 24 0
                                        


O adamların kim oldukları hala şüpheli ve aklımı kurcalıyordu. Neden beni takip etsinler ki yani bunu gizemli adam Mehmet babaya söylemeli miydim? Ya da kumrala hayır kumrala söylersem dilinden kurtulamazdım.

"Hala iyi olduğuna emin misin?" dedi düşüncelerimden sıyrılıp

"Evet iyiyim" dedim.

İç geçirdi "öyle olsun bakalım" İzmaritle oynamaya başladım karnını okşadım elimi daha yeni çıkmaya başlayan dişliriyle ısırmaya çalışıyordu.

"Seni küçük ajan bu kadar sevimli olmasaydın seni şimdiye kadar şutlamıştım" dedi kedinin kafasını okşarken.

Taktı kediye ya ajanmış şu tatlılığa bakar mısın böyle bir sevimlilikten nasıl beklersin ki.

"Eğer seni her zaman böyle gülerken göreceksem ona ihtiyacım var sanırım"

Bana bakmaya başladı hadi ama hemen aşk böcüğü aptal kumrala bağlama. Biraz daha yaklaştı yine aynı şey olmuştu tam öpeceği sırada anlını anlıma dayadı yüzünü buruşturdu.

"Bu sefer olmaz küçük şeytan" dedi ve kediyi yere koydu tekrardan yaklaştı ve bammm işte tekrar olmuştu.

Bu sefer ki uzundu dudaklarımı aç bir şekilde öpüyordu. Nefes almak için biraz geriledi ve tekrardan büyüsü altına almıştı.

Nasıl karşı koyacağımı bilmiyordum ama artık durması gerekiyordu. Kendimi geri çektim ama buna izin vermemişti nasıl ayrılıcağımı bilmiyordum biri buna son vermeli.

Durmuştu ikimizde nefes nefese kalmıştık anlını anlıma dayadı ahh bu dünün intikamıydı. Göğsü hızla inip kalkıyordu sonunda nefeslerimiz eski haline dönmüştü ve hala çok yakındık.

Bunun acısını çıkaracaktım bunu da aklımın bir köşesine not ettim. İntikam duygusu kötü bir şeydi ve buda bende çokça bulunuyordu.

Sonu yoktu kara delik gibiydi kendine çektikçe çekiyordu. Acar belimdeki kollarını sıktı bedenlerimiz de birbirine çok yakındı artık heyy bu kadar fazla dostum.

"Çok güzelsin bana neler yaptığına dair en ufak bir fikrin bile yok " dedi güldü.

"Şuan da yanımda başka bir kız olsaydı çoktan keyif sigaramı içiyor olurdum. Ama sen sana dokunmaya korkuyorum sen yanında uslaca uyuduğum tek kızsın (güldü) bu yaşadıklarım benim için ilk bana durmam gereken yeri göstermelisin senin canını acıtmak istemiyorum Gece bana yol göstermelisin ki seni de kendimi de kaybetmeyeyim"

"Aslında bende bu konuda sana güvenmiştim" çünkü hiç tecrübem yoktu.

Güldü "üzgünüm daha önce bir kızın yüzüne iki günden fazla bakmadım. Daha önce hiç sevgilin olmadı mı?" Kafamı hayır anlamında salladım.

"Senin gibi güzel bir kızın boş geziceğini düşünmezdim eminim sen istememişsindir"

"Evet"

"O çocukları anlayabiliyorum" Kafamı omzuna koydu kollarını belimden sardı. "Yani sen...bakiresin" Kafamı kaldırıp pis pis baktım. "Heyy merak ettim sadece"

"Fazla merak iyi değildir" dedim ve kafamı tekrar omzuna koydum. Ahh buraya nereden gelmiştik ki eskileri hatırlamak canımı sıkıyor. Ama anlaşılan bunlardan kurtulamayacağım geçmiş bir gölge gibi peşimi bırakmayacaktı.

"Ama hala cevap vermedin" demişti düşüncelerimden sıyrılırken. Ama şimdi bunun sırası değildi intikam zamanıydı.

"Tabi ki de hayır hemde bu zaman da" Kollarımdan tutup kendine çevirdi sinirlenmişti.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin