80.Bölüm

247 17 0
                                    


Sessizce kulağıma fısıldamıştı "akşam eve gidince o çocuğu dinleyecek misin?" demişti.

Konuşurken dudakları sürtünmüştü istem dışı dudağımı ısırdığımı daha yeni fark etmiştim. Kendime gelmeye çalıştım. "Söyleyeceğini söyledi zaten" dedim sessizce.

"Peki barışacak mısınız?" Ahh beni delirtmeye mi çalışıyor bu çocuk? Hiç hoş değil.

"Bilmem Acar'ın her zaman mantıklı bir açıklaması vardır"

"Yani barışacaksın?"

"Barışsak da bir şey değişmeyecek" neden bunları konuşuyorduk?

"Belki değişebilir" dedi. Yaşlı adamın işi bitmiş aynaya bakmıştı.

"Ahh bu çocuk işini biliyor" demişti  Ege beni bırakmıştı "ağırdan almak bazen ters tepebilir delikanlı" dedi Egeye göz kırptı. Beni gösterdi omzuna vurdu ve çıktı yaşlı bunak o benim sevgilim bile değil.

Ege adamın dediklerini ciddiye almamıştı herhalde şuan da onu mu düşünüyordu? Saçmalama koca adam. "Hayatında ki bazı şeyler değişse bile onunla aranda bir şey değişmeyecek mi?"

"Mesela?"

"Mesela...." bana doğru bir iki adım atmış ve yanımda bitivermişti "bir başkası...hiç tanımadığın bir adam çıkıp gelse..." dudağını ıslatmıştı lanet olasıca çok dikkat dağıtıcıydı gözlerimi dudaklarından çekip gözlerine dikmiştim. "Hayatını tamamen değiştirse" sessizce fısıltıya dönüşen bir sesle istemsizce dudağımı ısırıyordum. Bu sefer onun gözleri dudaklarıma kaymıştı. Arzu mu vardı mavi gözlerinde? Elini yavaşça yüzümde gezdirdi kulağıma eğilip "şu dudağını ısırmayı kes dikkat dağıtıyorsun" diye fısıldamıştı.

Dikkatini mi dağıtıyordum? Benim hissettiklerimi o da mı hissediyordu? Bunları ona yaşatan ben olduğum sürece sorun yoktu.

"Sanırım...bazı şeyler değişebilirdi" dedim kısık bir ses tonuyla sırıttı.

Dudaklarımı dudaklarıyla örtmüştü. Yumuşak istek dolu öpücükler sert bir hal almıştı. Alt dudağımı dişlemişti lanet olasıca hormonlar takla atıyordu içimde. Yeter kes şunu...sırtımı duvara yaslamış ellerini yavaşça belimde gezdiriyordu. Dişlediği dudağımda dilini nazikçe gezdirmişti.

Bunu her zaman iğrenç bulmuştum. Ama hoşuma gitmişti. Yavaşça alt dudağımı emmeye devam etmiş ve hiç sonu gelmeye öpücüğümü sonlandırmıştı. Anlını anlıma yaslamış nefeslerimizin düzene girmesini beklemiş ve dudaklarıma son bir öpücük kondurup geri çekilmişti. Pencereye gidip jalüziyi iyice indirmişti ve cama tıklatmıştı. Ahh yaşlı kaçık bana doğru döndüğünde yanıma geldi.

"Peki bu öpücük bir şeyler değiştirir mi dersin?" demişti değiştirmek mi? Ulan kasırga bile çıkartırdı.

"Ne yani bir öpücükle hayatım mı değişecek?"

"Bir öpücük iki belki üç...." demiş ve tekrar öpmüştü geri çekilmiş "dört...beş.." dedi kollarını belime iyice dolamıştı "ama onunla barışırsan ikimizin hayatı da değişmeyecek ikimizde saçma kararlar yüzünden saçma hayatlara mahkum olacağız. En kötüsü de ne biliyor musun?" diye sordu.

Kafamı hayır anlamında salladım "bu güzel dudakların tadını aldıktan sonra..." kafasını boynuma gömdü kokumu içine çekti "hımm kokunu duyamadıktan sonra..." dedi kafasını kaldırıp yana eğdi "ne anlamı var hayatlarımızın?"

Tamam bunlar biraz fazla oldu koca adam gerçekten o öpücükten sonra ahh evet çok güzeldi. Ama Egeyle mi gerçekten mi ne ara bu kadar samimi olmuştuk? Ne ara beni öpmüştü ve ben ne ara bu çocuktan hoşlanmaya başlamıştım? Ahh lanet şey evet bu çocuktan hoşlanmıştım. Hem de daha önce hoşlanmadığım kadar çok hoşlanmıştım.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin