Mavi ve Siyah

48.Bölüm

Gerçekten mi koca adamdan mı kıskanıyorsun? Ahh anlayamıyorum seni aptal kumral.

Ellerimi beze silip arka cebimden telefonumu çıkardım. Hayri mtrcyle işte burada aradım çalıyor çalıyor.

"Bak sen bizim hayırsız kız arıyormuş" diye sitemle açtı Hayri abi telefonu.

"Bende iyiyim abi saol"

"Bana bir çay içmeye bile uğramadığına göre iyisin parçada mı gerekmiyor kızım insan hal hatır sormak için gelir en azından neyse geçerli sebeplerinin olduğunu varsayıyorum söyle bakalım"

"Abi elime bir motor geldi de kayış pert yağı en az bir seneden beri değişmemiş kilometresi bozuk elektirik işleri var falan falan ben arkadaşı gönderdim yanına geldiğinde bir tane kayış bir şişede güzelinden yağ verirsen"

"Tamam hallederiz onu...başkasını mı gönderiyorsun bir de bak ya hayırsız" dedi.

Arkadan Arda'nın sesi geldi "ona söyle elimde tam ona göre bir şey var buraya gelmezse göremez" diye bağırdı.

Arda Hayri abinin küçük oğlu yirmi iki yaşında büyük oğlu yirmi beş yaşında Atlas ikisi de deve gibi. Ahh evet Atlas annemlerin ölümünden beri aramayan sormayan gelmeyen Atlas güvendiğim adam beni bırakmıştı resmen terk edilmiş hissediyorum neyse.

"Duydun herhalde"

"Duydum neymiş o?"

"Söyledi ya buraya gelmezsen göremezsin"

"Off iyi tamam öyle olsun uğrayacaktım zaten"

"Yaa uğrayacakmış çarşamba mekanda işe başlıyormuşsun küçük hanım İbrahim söylemese haberimiz olmayacak"

Arda tekrardan bağırdı "çarşamba götünün üstüne oturtmayacağım onu"

Güldüm "bak sen ben sana öyle yapmamıştım"

"Banane yapsaydın ben kötü bir insanım" dedi kötü kahkaha atarken.

"Maalesef bende iyi bir insan değilim eminim Caner seni dışarı atmak için çok heveslidir"

"Ebesini siktiğimin piçi o bunak ölmedi mi daha"

"Ölmedi maalesef ve yarın akşam senin için özen gösterecektir"

Canerle Arda bitirim ikilidir Caner ne kadar ağır abiyse Arda da o kadar yavşaktır. Caner alttan alır Arda adamın üstüne gider salak salak konuşur adamla. Tabi Canerde vıcık şeylerden hoşlanmaz adam badigart sonuçta ama yine de geçinemezler.

"Ben de onun için özen göstereceğim emin olabilirsin tatlım sen bize uğramayalı kendimi baya geliştirdim" dedi. Bana laf sokma çabasında

"Aferin iyi bok yemişin arda ben en son Hayri abiyle konuşmuyor muydum ya ne ara aldın adamın elinden telefonu"

"Senin arkadaş geldi onunla ilgileniyor benimlesin güzellik kim bu sarı ilk defa görüyorum yeni mi?"

"Sayılır tanımazsın fazla içli dışlı değil"

"Hımm en sevdiğim kazıklıyım mı azıcık?"

"Acaba ben niye aradım Hayri abiyi karışma sen"

"Tamam bee iki kuruşluk zevkimiz var içine şıçcan illa"

"Senin ağzına tükürürüm Arda başka işin yok mu senin?"

"Var. Yarın varya off diyorum sana çok eğleneceğiz bu arada elimdeki şeyi uzun zamandan beri bekliyordun söyleyeyim yani ya gelirsin ya da Atlasa veririm"

"Yoksa?"

"Evet eldivenler elimde gelmezsen Atlasdan daha fazla saklayamayabilirim" O eldivenleri gerçekten uzun zamandan beri bekliyordum. O eldivenler tek teker arifin son gösterisinden ve tamamiyle orjinal.

"Arda onları istediğimi biliyorsun. Sakın Atlasa vereyim deme"

"Ben anlamam geldin geldin yoksa Atlas üstümde... verebilirim"

"Pislik"

"Evet kahretsin öyleyim ahh ama biliyorum beni böyle seviyorsun bende canım ama şimdi Hayri babadan fırça yemeden ben kaçayım. Yarın için iyi dinlen zira götünün üstüne oturmayacağım seni"

Kapattık Acar bana bakıyordu. Ben seni unuttum Arda salağıyla çatır çatır konuştum ya la.

"Arda Atlas Hayri abi Ege İbrahim abi Caner unuttuğum var mı? Ahh bir de Mustafa var"

"Yani seni kıskanmak için başka bir şeye gerek yok herhalde bunlardan başka var mı Gece? Daha çıkacak mı ona göre hazırlayayım kendimi"

"Sanırım biraz daha var"

"Biraz daha çok güzel şuan da nasıl tepki vermeliyim Gece söyler misin zira ben bilmiyorum" dedi sinirlenmişti.

"Sinirlenmeye bilirsin mesela çünkü saydığın insanlar ve daha duymadığın insanlarla kıskanabileceğin bir şey yok aramda"

Kafasını iki yana salladı gözünü yere dikti. Sakinleşmeye çalışıyor gibiydi. Bu çocuk niye böyle yapıyordu anlamıyorum.

Ama bana çok saçma geliyordu. Sevilmeye alışık bir insan değilim bana böyle yapmamalı. Şimdi ne yapmalıydım nasıl davranmalıydım Acar'a. Bilmiyorum kafasını kaldırdı.

"Bak Gece bir insan sevdiği değer verdiği bir insanı kıskanır hele ki konuştuğu başka erkekler varsa"

"Tamam ama ortada kıskanılacak bir durum yok"

Acı acı güldü "yok mu?" Bana bakıp kafasını iki yana salladı "hiç bir şey demiyorum Gece sana çünkü bir şey diyemiyorum ahh ne yapacağım ben seninle"

Gözlerini bana kilitlemişti bir şey söyleyecek gibi oldu ama susması gerekti ve sustu. Ben motoru inceliyordum kahretsin saat kaç Emir gelecek sekizde. Beş güzel daha var Acarın altıda falan çıkması gerek Utkunun da öyle.

Şuleyi de atlatırım güzel nerede kaldı bu çocuk ya işte bir fırsat daha kaldırıma oturup sigaramı yakmıştım. Kumralda bana katılmıştı değişken bir ruh hali vardı.

Şimdi ise sırıtıyordu ve beraber tüttürüyorduk. Bırakmak istemiyorum bu zehirli şeyi ama bir yandan da bırakmak istiyorum neyse işte.

Uzun bir sessizliğin ardından araba sesiyle döndük ve işte sonunda gelen Utkuydu. Arabadan inip yanımıza geldi.

"Trafik vardı"

Parçayı alıp yerine yerleştirmeye koyuldum. Kayışı takıp kapağını kapattım. Şimdi tek yapmam gereken civataları yerine takmaktı. İşte bitmişti elimi silip ikisine döndüm.

"Bana bir kap lazım (anlamayan gözlerle bana bakmaya başladılar) eski yağı sokağa boşaltamam" dedim açıklayarak.

Utku kafasını tamam anlamında salladı ve yukarı çıktı. Beş dakika sonra elinde derin plastik kapla geri döndü. Kabı yağın akacağı yerin altına koydum.

Kapağını çevirip açtım. Açar açmaz föşş diye boşaldı eski yağ simsiyah olmuştu. Elimi sildim kapağı açarken elim yağ olmuştu.

Bütün eski yağın boşaldığından emin olmak için motoru yan yatırdım. Utku da yardım etmişti. Yağın hepsi boşalınca yeni yağ bidonunu alıp yavaşça depoya doldurdum.

Yeteceğini düşündüğüm kadar koydum. Kapağın uzun kısmını beze sildim depoya sokup çıkardım böylece yağın nereye kadar dolduğunu görmüştüm ve bu kadarı yeterliydi.

Kapağı çevirerek kapattım ve ayağa kalktım. Kontağı çevirip gaz verdim. Sesi biraz daha düzelmişti. Ahh bu canavarları seviyorum...