15.Bölüm

460 23 0
                                    

Kısa süren sessiz yürüyüşümüzden sonra bay aptal kumral patlamıştı.

"Çok inatçısın Gece bunu daha önce söylediler mi bilmiyorum ama çok inatçısın. İnsanı deli edecek kadar çok hele ki beni" bir anda durdu "kıskanıyorum tamam mı seni her şeyden herkesden kıskanıyorum. Başkasının sana daha önce dokunmuş olmasını düşündükçe deliriyorum. Sana bakan insanların gözünü yuvalarından çekip çıkarasım geliyor daha çok kuduruyorum"

Kıskanmak beni hımm düşündürücü gizemli adam Mehmet babadan sonra ikinci baskı.

"Bak tamam kabul ediyorum biraz abartmış olabilirim ama anla beni" beni kendine çekti yüzümü iki elinin arasına aldı "çok kıskanıyorum seni ve bunun için pişman değilim" gülümsedi yanağımı öptü "Anlaşmamızı unuttum sanma bana bir öpücük borcun var"

Ne kadar değişken bir ruh hali vardı daha demin kuduruyordu. Şimdi ise aşk böcüğü aptal kumral olmuştu neyse fazla umursamadım.

"Borcum borç" dedim omuz silkerek.

"Tamam filmden kurtulduğumuza göre şimdi ne yapıyoruz"

"Bilmem beni kaçıran sensin"

"Hımm peki kahveye ne dersin bir cafeye oturabiliriz" Kahveye asla hayır diyemezdim.

"Tamam" dedim ve Mado'ya oturduk.

Acar ikimiz için de kahve söylemişti. Hissediyorum bu çocuğun içende de bir kahve yanlısı var. İyi kahve ortağı olabilirdi peki ya sevgili? Erkek arkadaş söylemesi bile tuhaf olan şeylerden olabilir miydi? Tartışmaya açık.

"Telefondan adımı değiştirdin mi? Baban diye kayıtlı kalmak istemem" Telefonumu çıkarıp Acarın ismini düzelttim. "Şifreni de değiştirmelisin çok basit olmuş eline alan herkes bulabilir şifreyi"

"Pekala" dedim. "Hımm bu nasıl Acar bey" X şeklinde bir şeydi.

"Kim bu x"

"Yok artık Acar"

"Tamam tamam şakaydı" ellerini teslim olurmuş gibi havaya kaldırdı.

Garson kahveleri getirmişti hımm kokusu kendinden önce gelmişti. Kahvelerimizden bir yudum aldık ne kadar bir Alsancak cafe gibi olmasada güzeldi.

"Yani ne kadar Alsancak cafe gibi olmasada bu da güzel"

Bu çocukla aklımız bir çalışıyordu heralde ya da zihin okuma yeteneği vardı ooo çok fazla kitap okuyorum neyse.

Gülümsemeye çalışarak "oranın kahvesini başka yerde bulamazsın bir İzmirli olarak sana söylüyorum bunu" Güldü kahvesinden bir yudum daha aldı.

"Babam bana buraya gelirken sakın İzmirli bir kıza kaptırma kalbini demişti. Şimdi ki halimi görse ne yapardı acaba"

"Nedenmiş o İzmirli kızların nesi varmış."

"Kendin söyledin ya her şeyleri. Babamın her zaman Kadınlar tehlikelidir ama İzmirli kadınlar azrailin arkadaşlarıdır derdi hep" hımm peki annende İzmirli değil mi?

"Annende İzmirli"

"Hem de Karşıyaka çocuğu" dedi. Bu beni güldürmüştü.

"Çok daha tehlikeli"

"Evet ama babam da kaptırmıştı bir kere kalbini ne kadar tehlikeli olsa bile" Buradan bana taşmı geliyordu acaba. Cafe de biraz daha oturduk konuştuk.

Şulenin çığlığıyla kendime geldim. "Neredesiniz siz hani baban aramıştı hala babanla mı konuşuyorsun?"

Kaç saatten beri burada oturuyorduk film bittiğine göre bir buçuk saat kesindi. Şuleyle Utku da bize katıldı onlarla birlikte birer kahve daha içtik.

Mavi ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin