(Mehmetin çiftliği 'nin bahçesi Melis tarafın dan çekilmiştir sosyal medyadan paylaşmak için)
Arabaya bindiğimiz de ikimiz de çok sessizdik yola odaklanmıştım.MEhmet ise ara sıra elimi tutup öpüyordu.o kadar çok dalmışım ki öptüğünü bazen hissetmiyordum;
"Güzellik iyimisin dalgın gibisin." Mehmetin sesiyle kendime gelmiştim.kafamı ona çevirdiğim de bana tebessüm ediyordu bende tebessüm ederek"Sadece biraz yorgunum Can'ım ve de biraz açım "ellerimi karnıma getirdim ve tebessüm etdim.Oda elimi tutup küçük bir öpücük kondurdu ve elini parmaklarımın arasından tutup sabitledi
"Haklısın bitanem ben bunu düşünemedim.Yakın bir mağazanın önün de duralım ve sana yürümen için ayakkabı alalım"dedi.Gülerek ben de alaycı bir surat ifademle
"Ne o beni taşımaktan yoruldun mu? Hem gerek yok eve gidiyoruz sonuç da "diye güldüm.Oda sadece kahkaha atmakla yetinmişti.
"Eve gitmiyoruz sevgilim o yüzden ayakkabı şart " deyip arabayı humml mağazasının önün de durdurdu.Daha cevap veremeden anlımdan öpüp" geliyorum hemen"dedi. İyi de biz nereye gidiyoruz ki yine bana emri vaki yapıyordu.
"Al bakalım sevgilim bunları beğendim" elindeki çantayı bana uzattı hemen ben de çantadan kutuyu çıkardım ve açtım güzel bir ayakkabıydı Mehmet'in zevk-i baya iyiydi.
Mehmet ayakkabılarımı giymemi bekliyordu.ben de eğilerek ayakkabıları ayağıma geçirdim.ayağıma tam olmuştu.Mehmete dönüp
"Teşekkür ederim ama sen Nasıl ayağıma göre aldın yanı kaç numara diye sormadın bana " tebessüm ediyordu eli arabanın anahtarına gitti.
"Seninle ilgili her şeyi biliyorum sevgilim o yüzden çok zor değil hadi Kemer'ini bağlasa yola çıkalım." Tebessüm ederek kafamı olumlu anlam da kafamı salladım.Ve yola çıktık bir börekçinin önün de durup kıymalı ,peynirli ,patatesli, ıspanaklı hepsinden yarımşar kilo börek aldı ve iki de meyve suyu aldı.
"Güzelim yolumuz uzun aç kalma doktora söz verdim sana iyi bakacağım için hadi sen ye ben de araba kullanıp gideceğimiz yere geç kalmadan gidelim " dedi ben de sadece tamam dedim.Gerçekten de börekler harikaydı tabikide hepsini yemedim.Mehmet araba kullanırken bir çatala böreğe batırıp ona uzatdım.
Oda açtı sonuç da üstelik dün den beri bir şey yememişti.BEnim yüzümden perişan olmuştu.Teneke meyve suyunu da açıp tek bir eline tutuşturdum.HEm bana tebessüm ediyordu hem de yola bakıyordu.
"Melis yeter doydum sen ye azcık beni yedirmen için almadım onları sen de ye "
"Yiyorum ben sen beni düşünme biz nereye gidiyoruz."
"Düşünme mi? Hiç sanmıyorum sevgilim gideceğimiz yer biraz uzak ve de sürpriz " dedi.Yani söylemiyecekti tam ağzımı açıyor bir şey diyecekken telefonum çalmaya başladı.
Mehmet'ten
Melisin yanımdaydı herşeyiyle benimdi artık özlemimi ara ara onu öperek gideriyordum.Sadece çalışıyordum belkide şuan yanım da iyiydi.ONu hoşuna gideceği yere getiriyordum bir hafta orda kalıcaktık hastanedeyken bekçiyi arayıp geleceğimi haber etmiştim.Şimdi ise yoldaydık melisin elini elime alcakken MElisin telefonu çaldı.
Elini telefona gitdi arayan her kim bir den melisin yüzü düştü.TElefonun cevaplama tuşuna basıp
-Efendim "diye cevap verdi.Ama yüzü düşmüştü zora ki konuşuyor gibiydi;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Püsküllü Belam
RomanceSerinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.