Yorgunluk

2.4K 87 7
                                    










    Sabah gözlerimi açtığım da Mehmet yanım da yoktu. Yatağımdan toparlanıp komidinin üzerinde bulunan telefonuma baktım.Mehmet mesaj atmıştı mesajı açıp okudum.

''Günaydın hayatımın anlamı ? Acil çıkmam gerekti aşaya inip kahvaltını yapmayı unutma seni seviyorum''

Mesajı okuyup telefonu kapatıp yerine komidinın üzerine koydum. Her yerim ağrıyordu Allahtan bugün hastam yoktu ve dinlenecektim. Ev sıcak olmasına rağmen üzerimdeki uzun kollu tişörtümü çıkartıp koluma baktım. Akşam sürdüğüm kapatıcı gitmiş hemen hemen kolumdaki morluk belli oluyordu.Elimi morlukların üzerinden gezdirirken klinikte yaşadıklarım aklıma geldi.

-Melis hanım müsait olmadığınızı söyledim ama.

-Tamam Aslı sen çıkabilirsin. Aslı odanın kapısını kapatıp.Umutla beni odada yalnız bıraktı.

-Senin ne işin var burada defol git.deyip Umut'a baktım. Umutun suratı çok sinirli görünüyordu neredeyse burnundan soluyor diye bilirdim.

-Sen ne yapmaya çalışıyorsun lan.Sen nasıl olursa Mehmet denen o ibne herifle evlenmeye çalışırsın birde bu yetmezmiş gibi bir de çocuk yapmaya çalışıyorsun.deyip üzerime doğru yürüdü. Neden hala beni rahat bırakmıyordu ki.

-Kendine gel bu seni ilgilendirmiyor. Biz seninle ayrıldık anladın mı ayrıldık.deyip üzerine doğru yürümeye başladım ondan korktuğumu belli etmemem lazım dı.

-Bana bak şansını çok zorluyorsun.deyip beni kolumdan tutup sıkmaya başladı.Melis sen benimsin anladın mı benimsin değil o adamın o adamın çocuğunu doğurmana birle izin vermem anladın mı beni.

-Canımı yakıyorsun bırak kolumu.deyip kolumu onun elinden kurtarmaya çalışsam da pek başarılı olamamıştım.

-Bana bak Melis gözlerime bak.deyip beni kendine yapıştırdı. Ben ellerimle gönsünden iterek aramıza mesafe koymaya çalışsam da kolumdaki acı gözlerimin yaşarmasına neden oluyordu.

-Melis sana son kez söylüyorum o adamdan ayrılacaksın anladın mı ayrılacaksın.Umutun söylediği söz beni sinir etse de son bir deli gücüyle onu itip kolundan ayrılıp masamın üzerimdeki güvenliğin numarasını tuşlayıp güvenliği çağırıp telefonu kapattım.

-Bundan sonra bir daha asla karşıma çıkmayacaksın anladın mı? Değil Mehmet'den ayrılmak onunla evlenecem hatta kaybettiğim bebeğimi tekrardan doğrucam anladın mı?

-Melisss

-Kes sesini ve beni şimdi iyi dinle.Bunu sana son kez söylüyorum.Benim karşıma bir daha çıkmayacaksın ,Sen beni aldattın bir de bu yetmezmiş gibi bana tecavüz etmeye kalkıştın şimdi karşıma geçip sen benimsin diyorsun senden tiksiniyorum anladın mı midemi bulandırıyorsun.

-Melis hanım. Kapının açılmasıyla güvenliği görmek beni az çok sakinleştirmişti.Yutkunarak elimle odaya gelelerini işaret ettim.

-Umut beye dışarı çıkmasına yardımcı olun.Güvenlikçi kafasını olumlu anlamda sallayıp Umut'a baktım. Sinirli bakıyordu halan daha ama artık onunla birlikte olmayacaktım.Hatta şuanda benim canım yandığı kadar onun canımı yakmak istiyordum.Güvenlikçile Umutu getirirken derin nefes alıp vermeye başladım.

Midemin bulandığını fark ettim. Odamdan çıkıp koridordaki bayan lavabosuna koşarak girip boş bir kabine girip midemde olan bütün her şeyi çıkartmıştım.Midemi bulandırıyordu tiksiniyordum ondan.Kendimi toparlayıp kabinden çıkıp ağzımı çalkalayıp yüzümü yıkadım.

Nasıl baş edecektim ben bununla hayvan herif hala peşimde dolanıyordu. En önemlisi ise artık bana zarar veriyordu. Duvarda asılan havlu peçeteyi alıp gözlerimden akan göz kalemimi silip lavabodan çıkıp odama doğru ilerledim.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin