Sıcak bir beden huzur bulduran bir kokuya sahiptim.Bedeniz,yüreğiniz ve en önemlisi ise kalbinizin ait olduğu bir huzur.Zor olsa da bu huzurdan ayrılmak mecbur olduğumuz zamanlarda ise adlandıramadığımız bir boşlukta buluruz kendimizi.Şuanda işte böyleydim boşlukta sonsuzda kaybolan ve senin nereye sürüklerse oraya doğru sürüklenen bir bedendim sadece.Biz Mehmet'le her şeyi yoluna koymayı çalışırken bizim ailelerimiz birbirine düşmüştü.Babam bitti diyerek kestirirken Ali Osman babam ise ona meydan okuyarak bizim yapamadığımızı yapıp ailemizi kurtarmaya çalışıyordu.
Annelerimiz ise babalarımızı sakinleştirmek için elinden geleni yapıyorlardı.Mehmet ise o babamı sakinleştirmek için kendini anlatsa da bir de kavgaya abim dahil olunca durumlar hayli çıkmaz bir durum almıştı.
Sakinliğim yada suskun oğlumun sayesindeydi belki de oturduğum sandalyeden Mehmet'in Abime yaptığı açıklamayı onun arkasından iki babanım da birbirlerine sözlü hareketleri onların başında ise ellerinde tansiyon aleti ve kolan ya ile bekleyen annelere bakmaktan başım dönmüştü.
Derin bir nefes alıp verdiğim de evde kopan seslerin anında kesilmesini dilerken karnımdaki kasılmaların yavaş yavaş tutmaya başlamıştı.Karnıma yediğim ard arda tekmeler ise yüzümü buruştururken karnımdaki kramplara dayanmaya çalışıyordum.
Derin nefes alıp verirken kramplara dayanamadan ağzımdan bir çığlık koparken oturduğum yerden doğrulmaya çalışıyordum.Bakışlarım Mehmeti bulurken korku gözleri ile koltukların üstünden atayıp yanıma gelmişti.
-Ne..Ne oldu ? dese de titrek çıkan sesine cevap veremesem de istemsiz olarak ayrılan bacaklarımla karnıma geniş bir alan sağlarken kolumu tutan Mehmet'in kollarını sıktım.
-Bebek geliyor! diye seslenen annem ile içime bir korku düşerken Mehmet yanımdan doğruldu.
-Na..Nasıl be.. bebek gelir.?
Buğazım yırtılır derecede bağırırken Mehmet tekrardan yanıma gelir kolumu tutdu. Zar zor hantallaşan bedenimi kaldırmaya çalışırken.Ortamdaki sesler birden bir değişip bebek olmuştu.
-Hastaneye gitmemiz lazım. diyen anneme korku dolu bakışlarımı yollarken Mehmet'in paniği yüzünde okunuyordu.
-Anne olmaz! Daha erken çok erken. diyerek ağlamaya başlarken kasılmalarım gittikçe çoğalmıştı.
-Doğru.. Anne erken daha erken ya. diye bağıran Mehmeti onaylarken tekrardan giren kıramplarımla zar zor kapıdan çıkmıştım.
Bağrışlamalarının sırasın da az önce birbirlerini yiyen babalarımız torunları geliyor diye sevinirken ben ise ağrıdan kasılan bedenimle çığlıklar atıyordum.Nasıl yada ne olduğunu bilmediğim bir anda kendimi arabada bulurken özellikle Mehmeti direksiyonun başına oturmamasına sevinmiştim.
Erkekler baba olmak için hazır olmasa da şuanda Mehmet'in halinden benden daha hazır olduğunu anlamıştım.Ben ise sadece içimde korku,şüphe ve cesareti olmayan bir kadınmışım gibi hissediyordum.
Bu kadar korkum hepsini tetiklerken annelerin nefes egzersizlerini kusursuz bir şekilde uygulamaya başlamıştım.Alıp verdiğim derin nefeslerin ardından ise çığlıklarım arabada yankılanırken bakışlarımı bir an olsun Mehmet'ten alamıyordum.
Bu adam başkaydı hem de çok başkaydı ona hissettiğim sevgi ona hissettiğim tutku ,aşk hepsini tamamlayan bir adamdı.Her anim da yanında olan benimle yaşayan adamdı.Şuanda bile benimle birlikte nefes alıp veriyor benim çığlıklarımla ise yüzünü buruşturup beni sakinleştiriyordu.
-Haa.hamile..Ka..karım.. dediğinde hala sedyede yanımda olan kocamın titrek çıkan sesi ile bana güven verirken burnuma dolan hastane kokusu ile bir o kadar korkutuyordu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Püsküllü Belam
RomansaSerinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.