Püsküllü Belam

Çaresizlik-Pişmanlık-Aşk

(multmedya kardelen ve Berk)

Kardelen'den

Mehmet'le en son konuşmadan sonra defalarca melisi aradım fakat cevap vermiyordu.İyice korkmaya başlamıştım Mehmeti aramaya karar verdim oda cevap vermiyordu ne oluyordu bunlara  üzerime uygun bir kıyafet  giydim ve arabamın anahtarını alıp hızlıca evden çıktım.Melisin evine doğru yola çıktım.O sırada da telefonum çalan sesini duydum ve hızlıca kulaklığının onay tuşuna bastım;

''-Efendim'

''-Hayatım neredesin''

''-Berk Mehmet  aradı melis kapıyı açmıyormuş bir şey oldu herhalde aklım kaldı melis de evine doğru gidiyorum.Sonra konuşalım mı ?''

''-Kardelen dur ben mehmetle konuştum iyiymişler melisin tansiyonu düşmüşş...'' berkin lafını bitirmesini beklemeden arabayı ani bir frenle durdurdum.Aklıma sadece melis vardı ne olmuştu ona nasıldı?

''Kardelen iyiymisin ? Alo Alo kardelen cevap ver güzelim hadi cevap ver bana '' bir an berkin sesiyle kendime geldim ;

''İyiyim hangi hastane deler ''diye bildim güçsüz çıkan sesimle

''Acı badem hastanesin deler bende oraya geçiyorrr...''Berkin  sözünü bitmesini beklemeden telefonu suratına kapattım.kapattım. Melise ne olmuştu ki tamam onun bedeni çok hassasdır ama hiç tansiyon problemi yaşamamıştı.Otoban da ayağımın altındaki gazı sonuna kadar köklüyordu.Aklım da sadece Melis vardı arkadaşım,kardeşim,dert ortağım vardı.Kısa sürede hastaneye geldim arabayı acilin önüne çekip hızlıca arabadan indim;

''hanımefendi burası acil giriş arabanızı park edemezsiniz'' arkamı döndüğümde arabamın anahtarını bunu söyleyen adama attım.

''Uygun yere çek o zaman '' deyip hızla içeri girmeye çalışıyordum.Kim olduğuna bile dikkat etmedim şuanda çok farklı hissediyordum bende bir doktordum sakin olmam lazım dı ama şuan da sadece kardeşimi merek ediyordum.Onu görmek istiyordum içeriye hızlı koşar adımlarla ilerledim berk'i gördüm Mehmet'in yanındaydı ve gözüm mehmete ilişti  yerde oturuyordu dizlerini karnına çekmiş bacaklarının arasında da kafası vardı elleri kafasının üstündeydi.Berk bana doğru geldi

''Melise ne oldu o nasıl ? ''

''Canım sakin ol doktorlar içer de  iyi melis ''

''Yalan söylüyorsun!!!Mehmet neden bu durum da konuşsana berk melise ne oldu ''bir an yüzüm de berkin ellerini hissettim anlını anlıma yaslayarak gözlerimin içine baktı;

''Şşşiiittt.. Tamam sakin ol melis iyi.Sabah Mehmetler küçük bir kaza atlatmışlar melis kafasını vurmuş torpidoya Mehmet melisi hastaneye gidelim demiş Melis tekrar doktorlugunu konuşturup gerek yok küçük bir şişkinlik geçer akşama demiş.Mehmet de  melisi evine bırakmış o sırada da Mehmet de melisin arabasını almak için şazeline  gitmiş.O sırada melis de kötüleşmiş  herhalde Melis kapıyı açmayınca mehm...'' berkin sözünü kesip;

''Beni aradı ve yedek anahtarı sordu '' 

''Aynen öyle sevgilim şimdi sakin ol içerideler  kötü bir şey olsa çoktan almıştık haberini şimdi gel şuraya otur içerden haber bekleyelim'' kafamı olumlu anlamda sallayarak berk elimden tutup Mehmet'in arkasın daki sandalyeye oturdum.Gözüm o sürgülü kapıdaydı aklım ise Melisi nasıl hayatıma girdiğini düşünüyordum.Evet hatırlıyordum yeni mezundum ilk çalıştığım yerde bir doktorun yanın da sekreter gibi çalışılıyordum bu duruma son derece uyuz olmuştum. Çünkü ben bir doktordum bana sekreter muamelesi yapmalarını istemiyordum.Bir gün Dr.Ahmet ATAHAN  bana kalp nakli olacak  hastaların dosyalarını vermişti sıkı sıkı da tembihlemişti beni;