Hayatım biraz konuşalım" arkamdan gelen sesle Mehmete döndüm."Konuşalım mı neyi konuşacaz söylesene neyi az önce kurşunlara diziliyorduk.Anlayamadın mı biz ölüyorduk on dakka önce "
"Hayatım bak sakinleş konuşalım bilmediğin şeyler var "deyip bana yaklaşıyordu.Ben ise geri geri gidiyordum.
"Bilmediğim şeyler var öylemi ben sana yola çıktığımız da sana sordum neyin var dedim sen sen bana ne dedin bir şeyim yok eyer on dakka önce silahlar patlamasaydı sen bana bunu demeyecektin bile şimdi kalkmış bana bilmediklerin var diyorsun"
"Hayatım bak böyle olmasını istemezdim korktuğunun farkındayım sana zarar gelmesin diye seni arka tarafa geçirdim "sağ eliyle kolumu tutup beni sakinleştirmek için kendine çekti.Kulağına eğilip;
"Heyy sana zarar gelmesini ben istermiyim" dedi.
" Bana dokunma tamam mı "deyip kolunun arasından çıktım.Sen kimsin ya ben seni tanımıyorum benim tanıdığım Ada'm sen hiç değilsin benim tanıdığım Ada'm iki gün önce beni hastanede uyanmamı bekledi iyi olduğumu haber almak için gözünü kapatmadı benim tanığım Ada'mın eli silah tutmuyor.Söylesene ben kime aşıl oldum bir mühendisemi yoksa mafyaya mı? Yada zorba birine mi?
"Melis kendine gel tamam anlıyorum korktun ama mafya zorba felan olmuyor sakinleştiğinde koşunuşuruz"Sakinleştiğimde mı konuşcaz bunu söyleyerek gülmeye başladım.Sakinleşince mı ? Hahahah
"Melis iyimisin " deyip belime doladı kolunu.On dakka önce ölüyorduk ve o hala bana iyimisin diye soruyordu.Elinden çıkıp
"Bir daha bana sakin dokunma "deyip sol koluna vurdum.Kolunu tutup eğildi inliyerek."Senin koluna ne oldu "
"Bir şey yok sadece çok hızlı vurdun ondan "deyip kolunu benden kaçırdı.Ona hala çok sinirliydim onu orda bırakıp evime girmek istiyordum.Ona yaklaşıp tişörtünü omzuna kadar sıyırdım.Aman Allahım;
"Mehmet sen vurulmuşsun" elim ayağıma dolaşmıştı.Kurşun yarasıydı o resmen kanıyordu.
"İsmail amcaaaa İsmail amcaa" diye bağırdım.Mehmet ise sağ eliyle ağzımı kapatıp;"Hatun bağırma sen ne biçim doktorsun önemli bişe değil kurşun sadece sıyırdı"Mehmetin sağ kolunun altına girip onu salona yatırdım.Canı yanıyordu ama o belli etmiyordu.
"Hayatım şimdi doktorluğunu konuşturma Zaman'ı bak güzel pansuman yapamazsan kasabadaki sarışın hemşireye yaptırırım o yüzden şimdi doktorluğunu konuşturcaksın" deyip sağ eliyle yanağım dan makas aldı.
"İlk yardım çantası nerde "
"Bizim kaldığımız oda da var bir tane "koşarak odaya çıktım dolaplarda yoktu.konsolun gözlerini açıp boşalttım yoktu Komidin de dır diye komidine hızlı adımlarla yürüdüm ama orda da yoktu.Son çare banyo vardı koşarak banyoya girip ordaki dolapları açtım en son ümidi kesmişken kırmızı ilk yardım çantasını bulmuştum.
Merdivenler den hızlıca ikişer adımlarla inip Mehmetin yanına gitdim.Hala işin şakasın daydi.
"Doktor hanım umarım eliniz hafiftir"deyip tebessüm etdi.boncuk boncuk terliyordu.Tamam ben doktorum ama hiç kurşun yarasına bakmamıştım.Ya ben psikiyatri doktoruydum halk arasın da (deli doktoru)
Kurşun içerde mi degil mi diye kontrol etmem gerekliydi.İlk yardım çantasını açıp eldivenleri elime geçirdim sakin olmaya çalışıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/58942927-288-k977612.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Püsküllü Belam
Roman d'amourSerinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.