Bana yemek teklifi etmişti ve gerçekten de çok hızlıydı.Bana olan duyguları çok farklıymış
"Melis lütfen olumlu bir cevap ver bak bir kere çıkalım yemeğe söz bu sefer seni kızdırırsam bir daha asla benim yüzümü görmesin?" Gerçekten de böyle bir şey istemiyordum beynim hala olumsuz du
"Tamam çıkalım ama bak hiç heveslenme rahatsız olursam dönerim "
"Tamam söz akşam seni şazeli restoranda bekliyor olacam"iyi bare söz vermişti en azından kafama esmezse dönerdim evime
"Tamam görüşürüz "
"Görüşürüz melis akşamı iple çekiyorum " hem sırıtıyor hemde imalı imalı konusuyordu allahım bu Ada'm gercekten mimiklerini kullanmak da harika neyse bir an toparlanıp "sürem doldu doktorcuğum akşam görüşüyoruz " daha cevap vermeden hemen dışarı çıktı.
"Hey Allahım"4saat sonra
Bu günüde sorunsuz bir şekilde bitirmiştik.Eve gidip hazırlanmam lazımdı hızla toparlanıp kilinikten çıktım.arabama doğru ilerledim ve yola çıktım Aslında yarın izinli günümde ve ben bu günü evde yatağım da geçirmenin hayallerini kuruyordum.
Eve yaklaşmıştım yavaş yavaş ve hiçde gitmek istemiyordum şazelineye evet güzel bir restorant oldukça sosyetelerin takıldığı yerlerden biriydi.
Hızlı bir şekilde banyoya gidip duşa girdim.duştan sonra elbise odama gitdim siyah bisiklet yaka sıfır kol elbisemi giymeye karar verdim dizlerimin üstüne geliyordu boyu ve birazcık da uzun görünmek icin altına da 10cm topuklu suet kırmızı ayakkabılarımı giyindim kırmızı ruj ve hafif bir kalem çektim.Saçlarımıda dalgalandırdıktan sonra üzerime deri çeketimi aldım ve tabiki küçük bir çanta almayıda unutmadım işte hazırdım.Hızlı bir şekil de arabama binip navigasyondan şazelinin adresini bulup yola koyuldu.
Kısa sürede restoranda gelmiştim bile çantanı ve ceketimi alıp restorandan içeri girdim.hızlı bir şekilde bana bir beyfendi yaklaştı.
-"Melis hanım hoş geldiniz.Buyrun Mehmet bey sizi terasta bekliyor " deyip tebessüm atdı bana bende bir şey demeden elliyle beni terasa yönlendirdi.Allahım karşımda harika bir Ada'm görünüyordu siyah kumaş pantolonu vücudüna yapışan beyaz gömlek hele o karın kasları allahım bu çocuk sadece karın kaslarıyla beni tavlaya bilirdi bile suanda gercekten de kendimi çok zor tutuyordum onu öpmemek bir an
"Hoş geldin " deyip bana elini uzatdı onun sesiyle kendime geldim
"Hoşbuldum" dedim elimi uzatdım.Allahım bu çocuk gercekten çokmu kibar elimin üstünü öptü yoksa beni tavlamak için mi? Yapıyor diye düşünmüyorum hanı?
-"Gel söyle otur "deyip sandalyemi çekti.
"Teşekkür ederim " deyip ona tebessüm etdim.GÖzlerimin içine bakıyordu ve ben çok utanıyordum sürekli gözlerimi kaçırıyordum
Garson bize menüleri getirmiş ti ne yesem diye bakarken menünün arasında yazılan not dikkatımı çekti notu çevirip okudum"Menü çok uzun olduğu için ben den de seni yormamak için sana önereceğim körü soslu marina Eti tatmanı istiyorum tabi karar gene senin "
Notu alıp çantama koydum ve Mehmet'e baktım oda bana menüye odaklanıyordu o sıradada garson gelmişti ve Mehmet bana
"Ne yemek istersin"
"Körü soslu Marina et " dedim.Ama çok garip ki Mehmet tebessüm etmiyordu bana çok garipti oda kendisine ızgara tavuk söylemişti bana et öneriyordu kendi tavuk yiyordu.Garson o sırada içeçek olarak kırmızı şarap getirip Mehmet tadımlık döküyordu ve Mehmet de tadarak karar vermeye çalışıyordu ve en sonunda bir şarap da karar kılmıştı.
Benim şaraplarla aram yoktur Hadda iki kadehe çarpılırdım bile o yüzden bu akşam pek alkol almamam gerekliydi. Garson çekildiğin de
"Mehmet bu gece de benimle notlarınla mı konuşacaksın?"
"Anlamadım Melis ne notu " o sırada ise şarabınız gelmişti ve garson benim kadehime yönelince elimle engel oldum ve Mehmetin kadehini doldurup çekilmişti.
Ve Mehmet bana neyden bahsettiğimi anlamamış gibi bakıyordu.
"Hadi ama Mehmet menü ye not koymuşsun körü soslu Marina Eti önerdin bana " notu hemen çantam dan çıkartıp Mehmet'e uzatdım.
Mehmet notu görür görmez rengi atdı bir an göz göze geldiğimizde o kahve rengi gözleri simsiyahtı.
"Garson bir bakarmısın " garsona işaret parmağını uzatarak çağırdı.
"Buyrun efendim "
" Bu notu sevgilime getirdiğiniz menünün içinden çıktı bunu kim koymdu veya kim koymanız için rica etdi " dedı.Ben hiç bir şey diyemiyordum ne demişti o sevgilim mi? Yok artık
Garson hemen benim olduğum yerden çapraz masayı işaret etdi ve ben kafamı Oray'a cevirdim yok artık!!! Umut mu o ? Ay onun burda ne işi var inanamıyorum. Umut bana bakarak kadehini havaya kaldırıp tebessüm etdi.Ben hemen önüme dönüp Mehmetin içkisini alıp kafama dikledim.Bu hareketim Mehmeti baya bir şaşırtmıştı.
"Tamam çekile bilirsin"
"Melis tanıyormusun o adamı ? Bu soru karşısında o kadar çok mahcup oldum kı sadece
"Evet eski sevgilim yani peşimi bırakmayan eski sevgilim " diye bildim onun yüzüne bakamıyordum bile
"Seni rahatsız ediyorsa hallede bilirim "
"Yok saol zaten kapandı gitdi " dedim suratındaki mimikler yavaş yavaş yerini tebessüme bırakmıştı ve bende bu durumdan ne kadar gerilsem de bir an rahatlamıştım.
Yemeklerimiz gelmiş ve hem yemek yiyorduk hemde sohbet ediyorduk.Gerçekten de sohbeti muhabbeti sarmıştı bu sıradada birbirimizi tanıdık 27 yaşındaymış ve bilgisayar gibi teknolojik aletlerin mühendisiymiş baskan holdıng de yanı babasının yanında çalışıyormuş tek başına yaşıyormuş İstanbul da en önemlisi ise karadenizli olması babam Artvinli Mehmet ise TRabzonlu oluşu gerçekten de hoşuma gitmişti. Tabikide turşuyu takım bordo mavi :)Bu sıradada bende kendim den bahsetmiştim zaten anlatmama gerek yoktu Mehmet beni kısa sürede tanımıştı.
"Melis hanım bu kırmızı şarapı çaprazdaki umut bey size gönderdi" bir an neye uğradığımı şaşırmıştım.Tamam alkolle aram yoktu ama Mehmet'le konuşurken iki üç kadeh içmiştim kafam birazcık bulanık olsada yinede kendimdeydim.
Tama kibarca red edecekken şişeyi Mehmet alıp umutun masasına gitdi ne olduğunu ben bile anlamamıştım kadehim den bir yudum aldım ve hızla Mehmetin yanına gitdim.
"Sen hangi sıfatla benim yanımdaki kıza şarap şişesi yollarsın lan ?"
"Mehmet lütfen huzursuzluk çıkmasın " bir an bana ters ters baktı sanki susmamı istiyormuş gibi"Sakin dostum ! Ben melisin arkadaşşş..." Daha umut sözünü bitirmeden
"O kızın adını ağzına almıyacaksın bu bir ikinciside o seninle arkadaş değil sadece eskilerde kalan bir adamsın üçüncüsün de bu şarap şişesiniiii..."
"Mehmet artık gide bilirmiyiz" deyip sözünü kestim.umut ise sanki kaşınıyormuş gibi suratıma bakıyor ve sadece sırıtıyordu.mehmet umutun yüzüne bakarak
"Gidelim Can'ım bir daha karşıma çıkma doktum "bu çocuk beni çok şaşırtıyordu sevgilim,Can'ım ,boncuk gözlüm bir an ellerini belimde hissettim masaya gidip çantamı ve ceketimi alıp çıktık fakat ben alkollü olduğum için düz yolda bile zor yürüyordum ve bunu Mehmet'e her ne kadar çaktırmamak istesem de
"Melis iyimisin"
"İyiyim Mehmet "
"Melis seni eve bırakmama izin veririrmişim kötü görünüyorsun "evet kötüydüm ve ben bu halde asla araba kullanamazdım.
"Teşekkür ederim ama ben taksi ile giderim yarın da arabamı aldırtırım "
"Hayat da olmaz bu halde ve bu kıyafetlerle saat 12 de taksi de asla olmaz " kıskanmışmıydı o beni suratımda fark etmeden bir tebessüm oluştuğunu hissetdim.
"Tamam o zaman beni eve bıraka bilirsin"beni tutarak arabaya yönlendirdi be ön koltuğa oturduydu allahım iki gündür tanıdığım Ada'mın arabasına biniyordum sapım mı ?tecavüzcümü ? Kadın mi pazarlıyor ? Aklıma bir an bunlar geldi nedense
"Melis evin nerde " ne taraf dan gidicez?"Bebek tarafına sür dedim ama çok uykum vardı ve uykuya girişiyordum resmen ama fayda etmedi direnmek beni yormuştu göz kapaklarımın kapandığını hissettim.İyi akşanlar Can'lar yeni bölüm ile tekrar aramızdakinin umarım beğenirsiniz bol vote yorum bekliyorum... Her hangi bir yerini beğenmezseniz de özel den yaza bilirsiniz şikayetinizi dikkate alıcam..iyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Püsküllü Belam
RomanceSerinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.